Rojava Devrimi'nin başında KDP -daha doğrusu Barzani- tarafından sözüm ona Rojava’daki partiler bir araya getirilerek ENKS oluşturuldu. Bu oluşumla sözde Rojava’da her geçen gün bölünmelerle sayıları artan KDP bağlantılı partiler bir araya getirildi. Bu oluşumun amacı Rojava Devrimi'nde KDP’nin etkinliğini arttırmaktı. Devrimi örgütleyen, savunuculuğunu yapan, sahip çıkan, bedel ödeyen Rojava Halk Meclisi'ne ortak etme amacı güdülüyordu. Kürt Özgürlük Hareketi birlik amaçlı bu her iki yapıyı bir araya getirme düşüncesiyle devreye girdi. Ondan dolayı her iki yapıdan belli sayıdaki temsilcilerle Kürt Yüksek Konseyi oluşturuldu. Kürt Yüksek Konseyi bir dönem çalışma yürüttü. Ancak KDP, bu konsey içinde de parti ve Barzaniler'in aile çıkarları istendiği gibi öne çıkmadığı, devrimi hizmetlerine sokma gücünde olmadığını anlayınca ENKS içindeki partilerden bazılarını harekete geçirdi. 

2012 Aralık ayında Mustafa Cuma’nın Azadisi, Mustafa Oso’nun Azadisi, Fuat Aliko’nun Yekitisi ile Hekim Beşar’ın El Partisi'nden oluşan ENKS içinde bir siyasi birlik oluşturdu. Bu siyasi birlikte bir şey yapamayınca 2014 yılında bu her dört partiyi bir araya getirerek KDP-S adıyla tek bir parti oluşturdu. Başına da Suud Melle adında bir Kürdü getirdi. Ancak bu oluşum da tutmadı. Çünkü El Parti adına var olan dört partiden "bu yapı bizi temsil etmiyor, dolayısıyla bu yapının hiçbir geçerliliği yok" denildi. Yine bu oluşum içinde yer alan partilerden dahi bazıları çıkarak "biz bu oluşumu kabul etmiyoruz" dediler. Bu yüzden bu oluşum da tutmadı. 

Bu arada ENKS giderek kan kaybetti. İçinde olan 18 kadar parti KDP ve Barzani güdümündeki yanlış politikalardan rahatsız oldu. Dolayısıyla ENKS’den ayrılarak 2014 yılı başında ilan edilen Özerk Kanton yönetimleri içinde yer almaya başladılar. KDP bu tutumla Rojava’da giderek var olan etkisini de yitirdiği, erime yaşadığını anlayınca bu kez gerçekleştirilen Duhok toplantısı ile Siyasi Danışma Kurulu gibi bir yapının oluşmasını kabul etti. Bu kurul oluşturulduktan sonra ENKS ve KDP’nin buradaki oyunları biraz daha açığa çıkınca birkaç parti daha ENKS’den koparak Özerk Yönetim içinde yer almaya başladılar. Böylelikle aslında giderek ENKS diye bir şey ortada kalmadı. Geriye KDP-S içinde yer alan dört parti kaldı. Aslında o partiler dahi kendi içinde bir parçalanmayı yaşadı. Örneğin İbrahim Biro ile Fuat Aliko Yekiti içinde etkinlik kurma çabasına giriştiler. Böylelikle iki başlı bir yapı ortaya çıktı. 

BARZANİ'NİN DİPLOMASİSİYLE KONFERANSA KATILIM

Barzani bu yapıyı yaşatma çabasını sürdürmeye devam etti. Zira bu yapı onun Rojava’daki eliydi. Rojava bu el ile karıştırılarak Barzani'nin etkinliğinin olduğu yansıtılmak isteniyordu. O yüzden 3. Cenevre Konferansı öncesi Barzani Türk Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan ile yaptığı görüşmelerden ötürü ortada olmayan ancak varmış gibi gösterilen ENKS adına SUK içinde Hekim Beşar, Fuat Aliko, İbrahim Biro, Siyabende Haco, Mustafa Oso gibi kişilikleri Konferansa katmayı başardı. Her ne kadar konferans içinde bu kişilerin Kürtleri temsil ettikleri söylenmeye çalışılsa da ne Suriye Baas Rejimi heyeti ne de Suriye muhalefeti heyeti bunları Kürt temsilcileri olarak kabul etti. Uluslararası güçler de bunu kabul etmedi. Çünkü bu kişiler Fransa’da görüşmek isterken Fransa yetkilileri onları Suriye muhalefeti dışında bir heyet olarak görmedikleri için görüşmeyeceklerini açıkça beyan ettiler. Barzani ve ENKS adına hareket edenlerin bu hamlesi de boşa çıkınca yeniden Hekim Beşar, İbrahim Biro, Fuat Aliko gibi şahıslar Rojava’ya, Rojava'nın toplumsal ve kutsal değerlerine yönelik saldırı ve el atma biçiminde harekete geçirildiler. Bu harekete geçirme Barzani-Tayyip Erdoğan istemlerinin bir planı olarak başladı. 

Hekim Beşar ilk önce bir açıklama ile Rojava halkını -ki bu halk yüzlerce çocuğunu Rojava’yı savunmak için bedel olarak ödemiş- Rojava Özerk Yönetimi ile Rojava-Kuzey Suriye Federasyonu yönetimine karşı ayaklanmaya çağırdı. Türkiye ve Barzani özel savaş yönetimlerinin ellerine verdiği argümanlarla bu hakaret içerici saldırılarını açıklamalar olarak yaptı. Saldırılarının bir karşılık bulacağını düşündü. Ancak bu saldırıları halk tarafından büyük bir tepki ile karşılandı. Gelen tepkileri örtbas etmek için 12 Mart Qamışlo Katliamı'nın yıl dönümünde yüz ile yüz elli civarında yaşları yirmiyi geçmeyen kişileri para ile toplayarak yürüyüş yaptırdı. Bu kişilerin bölge bayrağını taşımaları için kişi başına 40$ dolar para verildi. Yine insanlara evlerine, iş yerlerine KDP bayraklarını asmaları için para verildi. 

ROJAVA'NIN DEĞERLERİNE HAKARET ETTİLER

Hekim Beşar ve KDP’nin bu girişim ve kirli oyunları da ortaya çıkınca son günlerde yeni bir açıklama ile bu kez Rojava'yı savunma için direnen ve yaşamlarını yitirenlere hakaret içerikli açıklamalar yapılmaya başlandı. "Çocuklarınız  ihanet için şehit düşüyor" ibarelerini kullanan Hekim Beşar ve KDP’ye şehit ailelerinden sert bir tepki geldi. Aileler, KDP ve Hekim Beşar gibilerinin bölgesel güçlerin ajanları olarak hareket ettiklerinde mutabık oldu. Ayrıca Federal Sistem mahkemelerine Hekim Beşar, İbrahim Biro vb. kişilikler için dava açılması için başvuruda bulundular. 

Fuat Aliko ise SUK Müzakere Heyeti Başkanı Esad Zoobi’nin Kürtleri insan görmeyen açıklamalarına destek verdi. Zoobi’nin açıklamalarını Arapça programlarda savundu. Adeta Rojava Kürtlerini insan görmeyen Zoobi’nin arkasında olduğunu açıklamalarıyla gösterdi. Kürtler Aliko ile Hekim Beşar’ın bu açıklamalarını "yüz kızartıcı" ve "ihanet" olarak ele aldı. 

BİTEN BARZANİ VE ENKS'Yİ CANLANDIRMA ÇABALARI...

Rojava’da Erdoğan ile stratejik ortaklığından ötürü iflas eden Barzani ve biten ENKS’sini son günlerde yeniden canlandırma gibi çabalar olduğu görülüyor. ENKS adına aslında şu an Rojava’da herhangi bir yapı ve güç de yok. Zira kendilerinden olduklarını söyledikleri partiler kalmış değil. Kitle içinde taban olarak da bir şey kalmış değil. Bu yüzden aslında ENKS değil, son dönemlerde Rojava'da olup biten her şey KDP ve Barzani adına yapılıyor. Bu yüzden bazı provokatif girişimlerde bulunuldu. Girkê Legê’deki bayrak vb. girişimler buna örnek verilebilir. Bu girişimler KDP ve Barzaniler'i Rojava'da daha da itibarsızlaştırdı. ENKS adına ise zaten sadece birkaç kişi kaldı. Durum böyle olunca bazı kesimler son günlerde yeniden devreye girerek, "ENKS ile TEV-EM görüşmeler yapıp anlaşsınlar" şeklinde açıklamalarda bulunmaya başladı. Bu tür açıklamalar yapan kişilerin büyük bir çoğunluğu icazetlerini KDP ve Barzani’den alıyor. Amaç, bitişi durdurmaktır. Biten artık esamesi dahi okunmayan ENKS’yi varmış gibi gösterme ve yeniden canlandırma olduğu daha önce ENKS içinde yer alan parti yöneticileri tarafından da dile getiriliyor. 

Bu da aslında KDP ve ENKS adına hareket eden kişilerin de giderek tümden Rojava’da biteceklerini gösteriyor. Hiçbir çabalarının sonuç olmayacağının işaretlerini veriyor. Elbette bütün bu gelişmelere neden olan ise Rojava’daki tarihi direnişler ve giderek kendisini bir sistem ve Suriye’deki iç savaş sorunun çözümü için bir model haline getirmesidir.