Mavrides: Türkiye’ye yaptırım uygulansın

AB’ye Türkiye’ye ekonomik yaptırım ve silah ambargosu isteyen AP Milletvekili Costas Mavrides, Türkiye’ye verilecek yardımların Kürt halkına yapılması çağrısı yaptı.

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist ve Demokratlar Grubu (S&D) üyesi Kıbrıslı parlamenter Costas Mavrides, Kuzey ve Doğu Suriye’yi işgal saldırılarının Kıbrıs’ın işgaline benzediğinin altını çizdi.

1974’TEKİ GİBİ YALANLAR, KİRLİ PROPAGANDA VE SUÇLAR

AP’den Türkiye’ye yönelik silah satışı yasağı ve mali yaptırımlar talep eden Mavrides, kendisinin çocukken yaşanan 1974 Kıbrıs işgaline benzer insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı durma sözü verdiğini vurguladı. Mavrides, “Bugün ise tıpkı o zamanki gibi Ankara’daki kriminal rejimden aynı yalanları, aynı kirli propagandayı ve insanlığa karşı aynı suçları duyuyorum” diye konuştu.

DAİŞ’İ BESLEYEN KRİMİNAL BUGÜN KÜRTLERE ETNİK TEMİZLİK YAPIYOR

Erdoğan için doğrudan ‘kriminal suçlu’ terimini kullanan Mavrides, işgal operasyonunun sahtekarca bir tavırla ‘barış’; etnik temizlik ve zorla göçertmenin ise ‘güvenli bölge oluşturulması’ gibi kelimelerle tarif edildiğine dikkati çekti.

Kürtlerin medeni dünyada DAİŞ’e karşı savaştaki yegâne müttefik olduğunu hatırlatan Costas Mavrides, DAİŞ’i yıllarca destekleyen ve finanse eden Erdoğan gibi bir ‘kriminalin’ şimdi Kürtleri yok etmek istediğine vurgu yaptı.

SİALAH AMBARGOSU VE EKONOMİK YAPTIRIMLAR İSTEDİ

AB’nin Türkiye’ye karşı silah ambargosu ve ekonomik yaptırımlar uygulaması çağrısı yapan Mavrides, buna karşılık Kürt halkına insani yardım yapılmasını istedi.

AB yöneticileri ve kadrolarını sert bir dille eleştiren Mavrides, halen Türkiye’ye ‘stratejik partner’ olarak muamele edilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Mavrides, sözlerini “Kamuoyu önünde açıkça değerlerden bahseden, ama ancak kriminal suçlunun (Erdoğan-Türkiye) suç işlemeye devam etmesi için argümanlar bulanlardan hiçbir şey beklemiyorum” diyerek eleştirdi.

İşgale karşı direnen Kürt savaşçılara mesaj veren Mavrides, Avrupa’nın vicdanının sadece onları temsil eden siyasetçi veya bürokratlarla sınırlı olmadığını da dile getirdi.