PKK’nin kuruluş yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan MDDP, “Demokrasi perspektifini halklara mal etmiş ve alternatif bir sistem anlayışını geliştirmiştir. Bu demokratik sistem anlayışını Rojava alanında görebiliriz” dedi.
Yazılı bir açıklama Mezopotamya Demokartik Değişim Partisi (MDDP) Asuri/Süryani/Keldani halkı adına PKK’nin 37 kuruluş yıl dönümünü selamladı ve kutladı.
“Bu önemli günün vesilesiyle onurlu, direnişçi ve kahraman Kürt halkını, Sayın Öcalan’ı ve siz hazır bulunanları en içten duygularla selamlıyor kutluyoruz! Özellikle bu tarihi çıkışın bu günlere gelmesinde büyük emek harcayan, beyinlerde, ruhlarda ve yüreklerde birer abide olan şehitleri saygı, hürmet ve minnetle anıyoruz” diyen MDDP, Mezopotamya / Kürdistan coğrafyasının her açıdan insanlık dışı yönelimlere maruz bırakıldığını, yerin dibinde ve onurlu yaşamdan uzaklaştırıldığı bir dönemde PKK’nin tarihsel çıkışı, her şeyi ters yüz ettiğini kaydetti.
37 yıldır yaşamın bütün alanlarında kahramanca direnen PKK’nin gelinen aşamada Kürt halkının Ortadoğu politikasında en önemli aktör haline getirdiğini de kaydeden MDDP, “Demokrasi perspektifini halklara mal etmiş ve alternatif bir sistem anlayışını geliştirmiştir. Bu demokratik sistem anlayışını Rojava alanında görebiliriz. Dolayısıyla Suriye ülkesinde ilk defa halklar, dinler, mezhepler, inançlar ve kültürler bu demokrasi sistem anlayışıyla birlikte olabiliyorlar.
Türkiye sahasında HDP çatısı altında tüm ezilmiş kesimler, demokratik bir alternatifle kendi sorunlarını, sömürgeci Türk devlet sistemine karşı dile getirebiliyorlar. Bu demokratik birliktelik il kez 7 Haziran seçimlerinde sömürgeci anlayışı reddetmiş, aldığı seçim zaferiyle demokratik alternatif konumuna gelmiştir. Soykırımcı Türk devlet sistemi, bu sistemin temsili hükümeti faşist AKP ve Erdoğan kliği, bu zaferi Türk devletinin çözülüşünü olarak değerlendirdiğinden, korkusundan seçimlerden çıkan iradeyi kabullenmemiş, Sayın Öcalan ile yürüttükleri barış sürecini ortadan kaldırmış, baskı politikalarını devreye koymuştur. Adeta Kürdistan’a yönelik işgal hamlesinde bulunmuş ve savaşı katliamcı bir zihniyetle her alana yaymıştır. İslamcı faşist Erdoğan öncülüğünde, Türk devletinin yürüttüğü savaş tarzı, IŞİD ile aynı tarzdadır diyebiliriz” dedi.
Bütün bu alçakça yönelimlere karşı, Kürt halkının en doğal hakkının demokratik iradesini örgütleme, savunma ve öz yönetimlere ulaştırma, öz yönetim ilanının Kürt halkının en doğal demokratik hakkı olduğunu da hatırlatan MDDP şunları vurguladı: “Öz yönetim direnişi, tekçi sistem zihniyetine karşı, alternatif özgür yaşam biçimidir. Bizler MDDP olarak, öz yönetimleri, selamlıyor, destekliyor ve yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz. Bu devrimci hamle uğrunda, Kürdistan’ın her yerinde direnenleri selamlıyor, hayatını kaybedenleri saygı ile anıyoruz!
Zira bu dönemde bir noktaya değinmekte yarar var: PKK’nin ilk çıkış anından, günümüze geliştirmiş olduğu devrimci mücadele ile nasıl bütün halkların önünü bir yeniliğe açmışsa, doğrusu 1915 Seyfo/ Soykırımını yaşayan, her yönüyle onarılmaz tahribatlara uğrayan halkımızın önünü-de tarihsel bir sürece açmış ve yeniden kendi iradesini örgütlemesine zemin sunmuştur. Dolayısıyla bizler ezilmiş bir ulus olarak, PKK’nin yaratığı tarihsel, değerli ve onurlu gelişmeleri görebiliyoruz. Bu yüzden bizler PKK’yi halkların özgür, demokratik ve eşit kurtuluş yolu olarak ele alıyoruz!
Kürt halkına, halklara ve bölgeye demokratik bir yaşamı engellemeye çalışan faşist Türk devletini lanetliyoruz!
Duyarlı ülkelere, kamuoyuna çağrımız: Dünya insanlığına her yönüyle çirkinlikler saçan, Ortadoğu sahasında desteklediği IŞİD ile büyük tahribatlara neden olan, faşist Erdoğan öncülüğünde yürütülen politikaların önünde durmalarını bekliyoruz.
Bu günün vesilesiyle; Türk devletini, PKK ile karşılıklı bir ateşkese, Sayın Öcalan ile eşit koşullarda samimi bir müzakereye davet ediyoruz.”