Mehmet Karatay: Kardeşim korucular tarafından öldürüldü

Mehmet Karatay: Kardeşim korucular tarafından öldürüldü

Adıyaman’da kalaşnikof silahla öldürülen Ömer Karatay olayında savcılığın ‘kovuşturmaya yer yok’ kararına tepki gösteren abisi Mehmet Karataş, “Kardeşimi korucular öldürdü” diyerek adaletin sağlanmaması durumunda konuyu AİHM’e taşıyacaklarını söyledi.

Urfa’nın Suruç ilçesinde sondajcılık yapan 5 çocuk babası Ömer Karatay, 13 Temmuz 2010’da çalışmak üzere Adıyaman’a gitti. Kendisinden bir ay haber alınamayan Karatay’ın 06 U 4205 plakalı aracı Adıyaman’a bağlı Kömür Mezrası’nın Yaylapınar Köyü yakınlarında terk edilmiş halde bulunmuştu. 43 yaşındaki Ömer Karatay’ı arama çalışmaları sürerken Karatay, Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı’na gelen ihbar telefonu ile çobanlar tarafından 12 Eylül 2010 tarihinde Kömür Beldesi Kaş Köyü Tut mevkiindeki ormanlık alanda ölü olarak bulunmuştu. Çalılar arasında bazı yerleri köpekler tarafından parçalanmış, kafasında ve vücudunun değişik yerlerinde kurşun yaraları bulunan Karatay’ın cenazesi Adıyaman Devlet Hastanesi morgunda yapılan ön otopsinin ardından kesin ölüm tarihinin belirlenmesi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş ve işlemlerinin ardından Suruç’un Balaban Köyü’nde toprağa verilmişti.

5 KORUCU 5 GÜN SONRA SERBEST BIRAKILDI

Olayla ilgili açılan soruşturma ve Karatay’ın oğlunun “Kömür Beldesi çevresindeki köy korucularının kendisini tehdit ettiğini ve bu yönde telefonlar aldığını söylüyordu. Babamı öldüren kişiler, kendisini oraya davet eden köy korucularıdır" ifadeleri kapsamında gözaltına alınan 5 korucu 5 gün sonra serbest bırakılırken soruşturmaya ilişkin bugüne kadar bir ilerleme kaydedilmeyerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

‘KARDEŞİMİN ÖLÜMÜNDE DEVLETİN PARMAĞI VAR’

Karara tepki gösteren Ömer Karatay’ın abisi Mehmet Karatay ANF’ye yaptığı açıklamada, kardeşinin ölümüne ilişkin soruşturmanın yeniden başlatılarak dava açılması için İç İşleri ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazdıklarını belirtti. Adaletin sağlanmaması durumunda konuyu AİHM’e taşıyacaklarını söyleyen abi Karatay, “Kardeşim korucular tarafından öldürüldü” dedi.

Mehmet Karatay, “Kardeşim kayıpken karakol ‘siz gidin biz en kısa zamanda bulur size veririz’ dedi. Zaten bir hafta sonrada karakol ‘cenazeyi bulduk’ dedi. Cenazede bir kurşun bulunuyor ve kurşun parçalanmış bununla bir şey yapamayız dediler. Annem ve ben savcıyla konuştuğumuzda, ‘Kardeşim korucular tarafından öldürüldü. Ve kardeşim kayıpken 10 askerle sözde dağ, taş aranıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?’ diye sordum. Savcı kafasını salladı ve ardından 50 askeri korucuların olduğu Adıyaman mezrası Yaylapınar Köyü’ne gönderdi. Arabası korucuların köyünde bulunan kardeşimin cenazesi 20 gün sonra köye 20 km uzaklıkta çobanlar tarafından çalıların arasında bulundu” diye belirtti.

“Kardeşimi öldürenler devlettir. Askeriye ve koruculardır” diyen Karatay, “Savcı korucuların telefonlarının dinlendiğini söylüyor. O zaman korucular benim kardeşimi tehdit etmişler peki bunlar neden çıkmıyor? Ben savcıya da söyledim kardeşimin ölümünde devletin askeriyenin parmağı var” diye konuştu.

AVUKA ASLAN: SORUŞTURMA TATMİN EDİCİ DEĞİL

Soruşturma avukatlarından Sait Aslan ise hukuki sürece ilişkin ANF’ye verdiği bilgide, soruşturmanın jandarma tarafından yürütüldüğüne dikkat çekti.

Soruşturma sonrasında kovuşturmaya yer olmadığına yani mahkemenin açılmasına gerek olmadığına ilişkin kararın kendilerine ulaştığını ve buna itiraz ettiklerini belirten Av Aslan, ”İnsanı tatmin eden bir soruşturmanın yapılmadığı açıktır” dedi.

Karara itiraz ettiklerini yineleyen Av Aslan, itirazlarına olumlu ya da olumsuz bir yanıt gelmesi durumunda konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını iç hukuk yollarının tüketilmesi durumunda ise AİHM’e taşıyacaklarını belirtti.

Av Aslan, “Ömer Karatay en son hangi telefon numaraları ile iletişime geçtiği veya hangi telefon numaraları ile sıkça görüştüğüne ilişkin bir değerlendirme yok dosyada. Ömer Karatay’ın bedeninden çıkan mermi çekirdeğine yönelik kriminal rapor var. Ancak kurşunun fazla aşındığı gerekçesiyle hangi silahtan çıktığına ilişkin bir şey yok. Fakat bu uzman bir kişiye gönderilerek tespit edilebilirdi. Soruşturma jandarmaya yaptırılmamalıydı” diye konuştu.

SAVCININ DAVA AÇMAMA GEREKÇESİ

Adıyaman Cumhuriyet Savcısı Recep Erdin’in, 27 Şubat 2013 tarihli kararında Ömer Karatay’ın ölümüne ilişkin ‘delil yok’ gerekçesiyle kamu davası açılmasına gerek görülmediği belirtildi.

Kararda, Karatay’ın cesedi üzerinde yapılan incelemede bir adet keleşnikof mermi çekirdeğinin bulunduğu, ancak mermi çekirdeğinin çarpma, sürtünme ve kırılmadan dolayı aşırı deformasyona uğradığından teşhis ve mukayese elverişsiz olduğu, cesedin bulunduğu yerde bulunan kıl, kan ve benzeri biyolojik örneklerinin şüphelilerle uyumlu olmadığı ve maktül Ömer Karatay’a ait olduğu, şüphelilerin telefonlarının dinlenmesinde her hangi bir suç unsuruna rastlanmadığı ifade edildi.

Şüphelilerin tamamı hakkında Ömer Karatay’ın öldürülmesine ilişkin kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı belirtilen kararda, “Ömer Karatay’ın öldürülmesi olayıyla ilgili olarak şüphelilerin savunmaları dosya kapsamındaki beyanları, ev arama tutanakları, tüfek inceleme ve mukayese raporları, DNA mukayese raporları, HTS raporları hep birlikte nazara alındığında şüphelilerin Ömer Karatay’ın öldürülmesi olayını gerçekleştirdikleri ya da iştirak ettiklerine dair haklarında kamu davası açmayı haklı kılacak ve yeterli şüphe oluşturacak somut ve inandırıcı her hangi bir delilin elde edilemediği kanaatine varılmıştır” denildi.