Metin Göktepe gazetecilik ödülleri sahiplerine verildi

19’uncu Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin İstanbul'da düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

19’uncu Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin İstanbul'da düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen Haber Nöbeti gönüllüleri de ödüllerini Cizre'de katledilen Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’a adadı.

İstanbul'da haber takibi yaptığı sırada 8 Ocak 1996 tarihinde polislerce katledilen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe anısına, doğum gününde düzenlenen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin 19’uncusu Taksim Innpera Hotel’de düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törene Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Ermeni Yazar Mıgırdiç Margosyan, EMEP MYK üyesi Ender İmrek ve çok sayıda gazeteci katıldı. Ödül töreni öncesi moderatörlüğünü Nurcan Baysal’ın yaptığı; Erdem Gül, Mehveş Evin ve Faruk Balıkçı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Sur’dan Silivri’ye Olağanüstü Dönemde Gazetecilik” paneli gerçekleştirildi. 

Kürdistan’da objektif gazetecilik yapmanın taraf olmak anlamına geldiğini söyleyen gazeteci Faruk Balıkçı, gazetecilerin nöbet eyleminin yaşananları batıya aktarmada önemli olduğunu kaydetti. 

Nöbet eyleminin bir araya gelerek yalnızlık hissini yenme açısından değerli olduğunu söyleyen gazeteci Mehveş Evin ise akademisyenlerin, gazetecilerin, toplumun her kesiminin birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Cezaevlerindeki gazetecilere değinen Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül ise “Hapiste 30’a yakın gazeteci var. Akademisyenler tutuklu. Eğer Metin’de iyi bir mücadele verseydik bugün bunları yaşamazdık” şeklinde konuştu.


ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
 
“Diyanet'ten fetva: Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil!" başlığı ile yayımlanan haberiyle yazılı haber ödülüne değer görülen Birgün gazetesinden Erk Acarer, gazeteciliğin taraf olmayı gerektirdiğini belirterek, “Biz Metin Göktepelerin, Ape Musaların ardılı olabildiysek ne mutlu bize” dedi. 

Amed Baro Başkanı Tahir Elçi'nin vurulma anını görüntüleyen ve en iyi görüntü ödülüne layık görülen DİHA muhabiri Devran Toptaş ödülünü DİSK/Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren’den aldı. 

Jüri özel ödülünü alan JİNHA muhabiri Beritan Canözer ise ödülünü Kürt kentlerine yapılan saldırılarda yaşamlarını yitiren insanlara adadı. 
Amed’de haber takibi yaptığı sırada "heyecanlı tavırları" nedeniyle gözaltına alınan ardından tutuklanan ve geçen ay serbest bırakılan Canözer ödülü Bianet yazarı avukat Fikret İlkiz'den aldı. 
 
Cezaevine girmeden önce mesleğe büyük bir aşkla başladığını fakat artık meslek değil hayatının bir parçası haline geldiğini söyleyen Canözer, “Katledilen her gazeteci aslında bir toplumu temsil ediyor. Umarız ki bundan sonra savaşın değil barışın haberini yaparız" dedi. 

Kürdistan’da zor şartlar altından çalışma yapan gazetecilerle dayanışmak amacıyla batıdaki gazeteciler tarafından haber nöbeti eylemi başlatılmıştı. Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen haber nöbeti eylemcileri adına açıklama yapan gazeteci Fehim Işık, verilen ödülün Cizre'deki vahşet bodrumunda katledilen Azadiya Welat Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’ın olduğunu belirterek, “Bu ödülü zor şartlar altında çalışan gazeteciler adına alıyorum” dedi.

Cizre’de Cudi Mahallesi'nde 10 sivilin yaralandığı olay sırasında İMC TV Kameramanı Refik Tekin, aldığı kurşun yarasıyla yere düşmüş olmasına rağmen kamerasını kapatmamış ve çekim yapmaya devam etmişti. Tekin’in bu görüntüsü ödüle layık görüldü. Ödülünü almaya koltuk değnekleriyle gelen Tekin, ödülünü Miray bebek, Taybet Ana başta olmak üzere Cizre’de katledilen tüm yurttaşlar adına aldı.

Ödül töreni, Göktepe'nin doğum günü anısına pasta kesilmesi ile sona erdi. 

Bu yıl ödül alan gazeteciler ve haberler şöyle: 

Yazılı Haber Ödülleri: Diyanet ve IŞİD haberleri 

Erk Acarer, Birgün Gazetesi'nde 8 Ocak 2016 günü, "Diyanet'ten fetva: Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil!" başlığı ile yayımlanan haberiyle yazılı haber ödülüne değer görüldü. 

Kemal Göktaş da yazılı haber ödülünü Cumhuriyet Gazetesi'nde 22 Şubat 2016 günü "Sınırı IŞİD emiri ile yönetmişler" başlığı ile manşetten yayımlanan ve sonraki günlerde de devam eden haberi ile kazandı. Haberde, IŞİD'e katılanlarla ilgili soruşturmanın askerlerin girdiği kirli ilişkileri ortaya koyduğu belirtiliyordu.

Görüntülü Haber Ödülleri: Cizre ve Sur

Bu yılki yarışmada İMC TV Kameramanı Refik Tekin Cizre'deki akıllara kazınan çekimi ile görüntülü haber ödülüne değer görüldü. Refik Tekin, 20 Ocak 2016 günü Cizre'nin Cudi Mahallesi'nde ölü ve yaralıları almak için beyaz bayrakla gidenleri gazeteci olarak izlerken, polisin açtığı ateş sonucu yaralanmıştı. 10 sivilin yaralandığı olay sırasında Tekin aldığı kurşun yarasıyla yere düşmüş olmasına rağmen kamerasını kapatmamış ve çekim yapmaya devam etmişti.

DİHA muhabiri Devran Toptaş da Amed Baro Başkanı Tahir Elçi'nin, 28 Kasım 2015 günü Sur'da, Dört Ayaklı Minare'nin önünde vurulduğu anı gösteren haberiyle görüntülü haber ödülüne değer görüldü. 

Fotoğraf Ödülleri: Cizre ve Bağlar 

Agence France Press (AFP) Foto Muhabiri İlyas Akengin Cizre'de 1 Mart 2016 günü, yasağın kalkmasının ardından, yıkılan bodrumların önünde çektiği 'İnsanlık bu bodrumda kaldı' adlı fotoğrafı ile fotoğraf ödülünü kazandı. 

Serbest Gazeteci Sertaç Kayar da Amed’in Bağlar İlçesi'nde 14 Mart 2016 günü çektiği 'Savaşa yorgun bir bakış' adlı fotoğrafı ile fotoğraf ödülüne değer görüldü.

Yerel Gazetecilik Ödülü: Sürgün çilesi 

Antalya Körfez Gazetesinden Müzeyyen Yüce, 30 Nisan 2015 günü manşetten yayımlanan 'Sürgün çilesi' başlıklı haberiyle bu yılki yarışmada yerel gazetecilik ödülünü kazanan isim oldu. Haberde siyaset yaptıkları gerekçesiyle sürgüne gönderilen Büyükşehir personelinin çilesi anlatılıyor. 

Jüri Özel Ödülleri: Dündar, Erdem ve Canözer

Jüri, bu yılki yarışmada halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğünün savunulması örnekleri açısından da özel ödüller verilmesini kararlaştırdı.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, sınır ötesine silah sevkıyatını konu alan haberleriyle halkın haber alma hakkına sahip çıktıkları için Jüri Özel Ödülüne değer görüldüler. Dündar ve Gül, bu haberleri nedeniyle haklarında açılan dava sonucu tutuklanıp hapis yatmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğrudan hedefi olmuşlardı.

Gazeteci Mete Akyol da Can Dündar ve Erdem Gül'ün konulduğu Silivri Cezaevi önünde 2 Aralık 2015 günü 'Umut Nöbeti'ni başlatması nedeniyle jüri tarafından özel ödüle değer görüldü.  Amed’de  18 Aralık 2015 günü haber takibi yaparken "heyecanlı tavırları" gerekçe gösterilerek polisler tarafından gözaltına alınan ve ardından da tutuklanan JİNHA Muhabiri Beritan Canözer de jüri özel ödülünü kazandı.

Çatışmalı bölgelerde çok zor koşullarda görev yapan gazetecilerle dayanışmak amacıyla ülkenin batısındaki gazeteciler tarafından başlatılan 'Haber Nöbeti' de jüri tarafından özel ödülüne değer görüldü.