TUAD üyeleri Metris Cezaevi önünde hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle bir basın açıklaması düzenledi. "Hükümetin bir kurumu olan Adli Tıp Kurumu tıp biliminin gerçeklerinden uzak ırkçı ve faşizan kararlarıyla cezaevlerinde yaşanan ölümlere seyirci kalmaktadır” denilen açıklamada Adli Tıp Kurumu’nun bu haliyle bağımsızlığını yitirdiğine dikkat çekildi.

Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD) üyeleri hasta tutsakların serbest bırakılması için Metris Cezaevi önünde basın açıklaması düzenlendi. "Biji berxwedana zindana", "Barışı yaratan Öcalan'a özgürlük", "Kürt halkına statü Öcalan'a özgürlük" sloganlarının atıldığı açıklamada, "Cezaevlerinde ölümlere son hasta tutsaklara özgürlük" ve hasta tutsakların isimlerinin yazılı olduğu pankart açıldı.

Açıklama öncesinde konuşan BDP İstanbul İleşbaşkanı Emrullah Bingül, çözüm sürecinin bu aşamasında hasta tutsakların çoktan serbest bırakılmış olması gerektiğine dikkat çekti. Dünyadaki müzakere örneklerinde de böyle olduğunu söyledi. “Müzakere sürecinin selameti açısından önemlidir" diyen Bingül şöyle devam etti: "Bütün halklar, siyasi çevreler bu noktada hükümetin adım atmasını talep etmelidir. Bu talep acildir. Hükümet her anlamda adım atmalıdır."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın BDP heyeti ile birlikte gönderdiği mesajı da hatırlatan Bingül, “Öcalan’ın koşulları müzakereye uygun hale gelmeli. Hükümet eğer samimiyse kendi yasalarına uygun davranmalıdır" diyerek, konuyla ilgili yasa çıkarıldığını ancak ek madde ile Adli Tıp Kurumu raporu şartı getirildiğini anımsattı.

Hükümetin ne kadar çifte standartlı davrandığının buradan anlaşıldığını da sözlerine ekleyen Bingöl, hasta tutsakların derhal serest bırakılmasını talep ettiklerini ve takipcisi olacaklarını da kaydetti.

‘EN TEMEL HAKLARI CEZAEVLERİNDE İHLAL EDİLİYOR’

Bingül'ün ardından basın açıklaması metnini okuyan TUAD Başkanı Recep Belek, en temel hak olan sağlık ve yaşama hakkının cezaevlerinde ihlal edildiğini belirtti.

"Hasta tutsaklar ring araçlarında ve hastanelerde gidip gelme süreçlerinde askerlerin ve gardiyanların işkencesine maruz kalmakta, ring araçlarında saatlerce bekletilmektedir" diyen Belek şöyle devam etti: "Hükümetin bir kurumu olan adli tıp ise tıp biliminin gerçeklerinden uzak ırkçı ve faşizan kararlarıyla cezaevlerinde yaşanan ölümlere seyirci kalmaktadır. Bu haliyle bağımsızlığını yitiren adli tıp kurumu hasta tutsakların serbest bırakılması için adeta yukardan emir beklemektedir."

Belek, başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest kalmasını istediklerini belirtti.

Açıklama, "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganı eşliğinde son buldu.