Cezaevlerindeki hasta tutsaklara yönelik Adlı Tıp Kurumunun umursamazlığı ve ciddiyetsizliği sürüyor. Haziran ayında muayene olmak üzere Adlı Tıp Kurumuna sevk edilen, belden aşağısı felç olan ve hafızasını kaybeden Salih Tuğrul ve kemik hastası Hasan Kaçar’a sağlık durumlarını tekrar gözden geçirmek üzere üç aylık rapor verildi. Ancak üç aylık sürenin 17 Eylül tarihinde dolmasına rağmen hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı.

Tedavi olmak üzere Metris R Tipi cezaevine getirilen ve kendi kaderlerine terk edilen hasta tutsakların dramına bir de Adlı Tıp Kurumu ciddiyetsizliği eklendi. Ağır hasta olan PKK hükümlüleri  Salih Tuğrul ve Hasan Kaçar 14-17 Haziran arasında sevk edildikleri Adlı Tıp Kurumunda  tekrar muayene için verilen 3 aylık süre 1.5 aydır dolmasına rağmen  durumları belirsizliğini koruyor.

TUĞRUL’UN BELDEN AŞAĞISI FELÇ

PKK Hükümlüleri Salih Tuğrul ve Hasan Kaçar, Adlı Tıp Kurumuna sevk edilmek üzere Metris 1 nolu T Tipi cezaevine gönderilen 18 hasta siyasi tutsak arasında yer alıyordu. Ancak kurum tarafından verilen rapor sonrası gösterilen ciddiyetsizlik, hasta tutsakların verilen geçici raporlarla nasıl da ölüm sınırına getirildiklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

PKK davasından 16 yıldır cezaevinde yatan 56 yaşındaki Salih Tuğrul’un, 2007 yılında hükümlü bulunduğu Siirt Kapalı Cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonrası, belden aşağısı felç kaldı ve hafızasını kaybetti. Tuğrul’un 14 Haziran 2013 tarihinde Adlı Tıp Kurumunda yapılan muayenesi sonucunda 3.İstisas Kurulu tarafından hakkında verilen raporda, “Rehabilitasyon ihtiyacının olduğunun anlaşıldığı, üç ay sonra son durumunu gösteren tıbbı evrakla birlikte kurulumuza gönderilmesi sonrasında sorulan hususlar hakkında görüş düzenlenebileceğine oy birliğiyle karar verilmiştir” deniyordu. 

Rapor sonrası tedavi edilmek üzere Metris R Tipi cezaevine sevk edilen Tuğrul, burada doktor yüzü görmediği gibi Adlı Tıp Kurumunun verdiği 3 aylık müddet 14 Eylül tarihinde dolmasına rağmen halen hakkında hiçbir işlem yapılmıyor.

ÖLÜRSEN SORUMLU DEĞİLİZ SÖZLEŞMESİ

Aynı durumunda olan ağır hasta tutsaklardan biri de 28 yaşındaki Hasan Kaçar. PKK davasından hüküm giyen ve 10 yıldır cezaevinde bulunan Kaçar, genç yaşına rağmen cezaevinin zor koşulları nedeniyle bedeninde birçok hastalık baş gösterdi.  Omurga kemiği ile leğen kemiği kaynaştığından iki büklüm kalan Kaçar, hareket edemiyor. 17 Haziran 2013 tarihinde muayene olmak üzere Adlı Tıp Kurumunda sevk edilen Kaçar için, tıpkı Salih Tuğrul gibi sağlık durumunu tekrar gözden geçirilmek üzere 3 aylık müddet verildi. Bu müddet 17 Eylül’de doldu ancak Adlı Tıp Kurumu’na bir daha sevk edilmedi.

Kaçar’ın durumu bununla da sınırlı değil. Kemiklerindeki iltihap nedeniyle sürekli kemik ağrıları çeken Kaçar’a, Metris cezaevine getirilmeden önce bulunduğu Rize Kapalı Cezaevi doktorları tarafından ağrılarını dindirmek için ölümcül yan etkileri olan Romatolopmetodrap isimli ilacın verildiği de ortaya çıktı.  Kan kanserine yol açan ilaçları vermekle yetinmeyen cezaevi doktorlarının Hasan Kaçar’a , “Yan etkiler nedeniyle olumsuz bir şey olursa biz sorumlu değiliz” sözleşmesinin imzalattıkları öğrenildi. Nitekim olan oldu ve Romatolopmetodrap isimli ilaçların kullanımı sonrası Kaçar’ın kemik hastalığına bir de kalp ve bağırsak hastalığı eklendi.

KAÇAR AĞRILARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKILDI

Kaçar, Metris T Tipi cezaevinde gönderildikten sonra sevk edildiği Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesinde, acilen hastanede  yatırılması  gerektiği doktorlar tarafından beyan edilse de hastane niyetine  Metris R Tipi cezaevine gönderildi. Hasta tutsakların revir yüzü görmediği cezaevinde, bir kereye mahsus çıkartıldığı revirde, görüştüğü doktor ise ölümcül yan etkileri Romatolopmetodrap isimli ilacı yazdırmayınca, ağrıları dayanılmaz bir hal aldı. Adlı Tıp Kurumunun verdiği 3 aylık müddet belirsizliğini korurken, Kaçar ‘a Metris R Tipi cezaevi idaresi tarafından 3 hafta önce Bayrampaşa Devlet Hastanesinin hasta mahkûm koğuşuna gönderileceği vaadi de yerine getirilmedi.  Kaçar ağrılarıyla baş başa bırakıldı.