MİT Raporu Anayasa Mahkemesi'nde
MİT Raporu Anayasa Mahkemesi'nde
MİT Raporu Anayasa Mahkemesi'nde
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Devrimci Karargah Davası" dosyasına "delil" olarak konulan MİT Raporu, Anayasa Mahkemesi'nde. Raporu hazırlayanlar hakkında Başbakanlık soruşturma izni vermeyince, avukatlar, Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Her sayfasında bulunan "delil olarak kullanılamaz" notuna rağmen, Devrimci Karargah Davası'nın dosyasına delil olarak kullanılan MİT Raporu'na karşı avukatların hukuk mücadelesi sürüyor. Raporu hazırlayan MİT görevlileri hakkında soruşturma açılmasına Başbakan Erdoğan'ın izin vermemesi üzerine avukatlar, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Savcılığın kararına itiraz eden avukatlar, savcılar hakkında da HSYK'ya şikayette bulundu.
Türkiye Gerçeği Dergisi Yazarı Mehmet Güneş'in de yargılandığı "Devrimci Karargah Davası"nın delilleri arasında MİT Raporu da bulunuyor. 102 sayfalık raporun her sayfasının altında "delil olarak kullanılamaz" ifadesi yazılmasına rağmen, MİT tarafından, Genelkurmay Başkanlığı, bazı bakanlıklar ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderildi. TMŞ Müdürü Yurt Atagün de 22 Mart 2011 tarihinde söz konusu raporu, dosyaya konulmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
MAHKEME DOSYADAN ÇIKARTMADI
Avukatlar, iddianamenin kabul edilmesiyle dosyadaki varlığı ortaya çıkan raporun, dosyadan çıkartılmasını istedi. Ancak İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, başlangıçta raporu incelemeye aldı. Ancak 4-5 aylık inceleme sonucunda talebi reddetti. Avukatlar bunun üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve TEM Şube Müdürü Yurt Atagün hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak, yeni yasal düzenlemeye göre, MİT Müşteşarı hakkında bir soruşturma yapılabilmesi için Başbakan Erdoğan'ın izin vermesi gerekiyor. Erdoğan, izin vermediği için soruşturma başlatılamadı.Savcılığın kararına itiraz yolu da kapatıldı.
ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURU YAPILDI
Ancak, avukatlar MİT raporuna ve savcılık kararına karşı hukuk mücadelesini sürdürüyor. Savcılık kararına itiraz eden avukatlar, Anayasa Mahkemesi'ne de başvuruda bulundu.
Başvuruyu yapan Avukat Ercan Kanar, savcının hukuki araştırma bile yapmadan Başbakanlığın yazısı ile yasa değişikliğini göstererek soruşturma talebini reddettiğini belirtti. Kanar, Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru ile ilgili şunları söyledi: "En başta karar, Anayasa'nın hukuk devleti ilkesini düzenleyen 2. maddesi ve idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı yargı denetimini sağlayan Anayasa'nın 125. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 1. maddesine aykırı. Başvurumuzda bunları belirttik. Anayasa'nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti tanımının altını çizdik. Başbakan tarafından MİT'in koruma altına alınmasının Anayasa'nın kanun önünde eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine aykırı olduğuna dikkat çektik. Bu şekilde yargısal soruşturmadan muaf tutularak, MİT'e imtiyaz tanınıyor. AİHS'in 8. maddesi ve Anayasa'nın 40. maddesi ile özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğunu, Anayasa Mahkemesi'ne yaptığımız başvuruda anlattık."
"Anayasa Mahkemesi'nin bu konunun üzerine cesaretle gideceğine pek ihtimal veremiyorum" diyen Kanar, Anayasa Mahkemesi'nden bir sonuç çıkmazsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını söyledi. Kanar, "MİT hakkında soruşturma açılmasını Başbakanlığın izne bağlayan düzenlemesi başlıbaşına Anayasa'ya aykırı. Anayasa Mahkemesi'nde soruşturma hukuka uygun bir şekilde yürütülürse, yasanın Anayasa'ya aykırılığı konusu da gündeme gelecektir" diye konuştu.
HSYK'YE İTİRAZ
MİT Raporu'nu dosyadan çıkarmayan ve soruşturmayan savcılar hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na da başvuru yapıldı. Ancak 3. Daire, başvuruyu reddetti. Avukalar, yeniden inceleme için dosyayı bir kez daha HSYK'ya gönderdi.
HAKAN FİDAN DA 'DELİL OLARAK KULLANILAMAZ' DİYOR
30 Aralık 2012 tarihinde bir gazetede yer alan habere göre, MİT Müsteşarı Hakan Fidan söz konusu raporla ilgili şunları söyledi: "Biz bu etüdü dış makam notu olarak Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdik. Etüdün istihbari döküman olduğu ve hukuki delil olarak kullanılamayacağı her sayfasında belirtilmesine rağmen TEM Şube Müdürü Yurt Atagün tarafından 22 mart 2011'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilerek soruşturmada kullanılması istenmiş."
Avukat Kanar, Fidan'ın bu açıklamasının dahi raporun yargısal faaliyette kullanılmaması gerektiği anlamına geldiğini söyledi. Ancak raporun aynı mahkemede iki farklı dosyada yer aldığını hatırlatan Kanar, şöyle konuştu: "Burada iki hukuka aykırı fiil var. Birincisi, MİT'in böyle bir çalışma yapması. İsmi geçen herkesin hukuka aykırı bir şekilde mahkeme kararı olmadan telefonları dinlenmiş, izlenmiş ve fişlenmiş. Çeşitli mesleklerden insanlar hakkında etüd çalışması denilerek şaibe yaratılıyor. Özel hayat ihlal ediliyor, suç uyduruluyor ve yargı etkilenmek isteriyor. MİT görevini kötüye kullanıyor. MİT Kanunu'na göre onun görevi, global anlamda ülke güveinliği ile ilgili bağlı olduğu Başbakanlığa bilgi vermek. Yargısal faliyetleri etkileyecek şekilde bir çalışma yapmak gibi bir görevi yoktur. Aslında MİT Müsteşarı'nın açıklaması dahi bunun yargısal faaliyette kullanılmaması gerektiğini ima ediyor. MİT'in yaptığı da yanlış. Raporu, İstanbul TEM Şube Müdürü de delil olarak savcılığa gönderiyor. Bu da hukuki bir yanlış."