MLKP Merkez Komitesi'nden ‘gizli tanık’ için açıklama
MLKP Merkez Komitesi'nden ‘gizli tanık’ için açıklama
MLKP Merkez Komitesi, "Gurbet" kod adıyla Ergenekon davasında ifade veren "gizli tanıðın" Hasan Ocak hakkında söylediklerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Daha öncede benzer iddiaların gündeme özellikle getirildiðini kaydeden MLKP, "MLKP'yi ve diðer bazı devrimci ve Kürt yurtsever güçleri Ergenekoncularla ilişkilendiren özel yetkili savcısından sonra, şimdi de sözüm ona bir 'gizli tanık' tarafından partimiz ve Gazi Komutanımız Hasan Ocak benzer bir şekilde kanlı yalanlarla karalanmaya çalışılıyor" dedi.
MLKP, "Karalama kampanyasının tek bir merkezden; siyasi polis, MÝT ve kontrgerilla karargâhlarında planlanıp yürütüldüðünden kuşku yoktur" diyerek, örgütün kurucu üyesi olan Hasan Ocak'ın, 21 Mart 1995'te Ýstanbul Aksaray’da polisler tarafından kaçırılarak, yoðun işkencelerden sonra boðularak öldürüldüðünü kaydetti.
Ocak'ın cesedinin 55 gün sonra Altınşehir Kimsesizler Mezarlıðı'nda bulunduðu hatırlatılan açıklamada, Ocak'ın kayıplar mücadelesinin sembolü haline geldiði vurgulandı.
MLKP, ifadelerin, Gazi Mahallesi Katliamı'nın ve Hasan Ocak'ın kaybedilmesinin 17. yılında ve 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası öncesinde gündeme getirilmesinin "psikolojik savaşın boyutlarını göstermesi bakımından" önemli olduðuna dikkat çekti.
"Gurbet" kod adlı "gizli tanıðın" "MLKP'nin kurucu üyesiyim" şeklindeki ifadelerini yalanlayan MLKP, "MLKP'nin ne böyle kurucu üyesi vardır ve ne de böylesi bir kişiyle ilişkisi olmuştur. Bu kişi, bir MÝT-Kontrgerilla mensubudur ya da onlar adına iş yapan kiralık bir yalancıdır" diyerek iddiaları yalanladı.
"Partimiz, süreci doðru yönetmiş ve Gazi halk ayaklanmasıyla özdeşleşmiştir" denilen açıklamada, "Bu nedenledir ki, siyasi polis, MÝT ve özel yetkili mahkemeler, Hasan Ocak'ı, yoldaşlarını ve partisini yalanlarla karalayarak, Gazi Ayaklanması'ndan ve MLKP'den intikam almaya devam ediyorlar” ifadelerine yer verildi.
'HEDEFTE DEVRÝMCÝLER, KOMÜNÝSTLER VE KÜRT YURTSEVERLER VAR'
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "Gerçek şudur ki, Ergenekon yargılamalarıyla, bir yandan, rejim içi çatışmada bir tarafın konumunun güçlendirilmesi, bir taraftan da, siyasi polisin, MÝT'in ve Kontrgerillanın aklanması hedeflenmektedir. Ve bu, 'gizli tanıðın' bireysel bir tercihi deðil, rejimin son yıllarda giderek yargılamalarda başvurduðu bir temel cezalandırma ve manipüle etme yöntemidir de. Kuşku yoktur ki, bunun esas hedefinde ise, devrimciler, komünistler ve Kürt yurtseverleri durmaktadır. Hasan Ocak'ın ve MLKP'nin 'Ergenekon Davası'yla bu şekilde alçakça ilişkilendirilmesi, deşifre olmuş bu kontrgerillacı katillerin yargılanmalarının meşruluk alanını genişlettiði gibi, sanki Kontrgerilladan hesap soruluyormuş gibi bir görüntü de yaratılıyor. AKP hükümeti, Ergenekoncuları yargılarken, kontrgerillayı yeniden örgütleyip güçlendirmekten de geri durmamaktadır.
Ancak boşuna! Sömürgeci faşist rejim, ne yoðunlaşarak sürdürdüðü faşist devlet terörüyle, ne yeni tasfiye planlarıyla ve ne de kanlı yalanlarıyla gerçekleri tersyüz edemez ve halklarımızın hesap sorma, adalet arama arayışına ket vuramaz. Ellerimiz faşist katillerin ve onların suç ortaðı kanlı yalancılarının yakalarındadır."
ANF NEWS AGENCY
Daha öncede benzer iddiaların gündeme özellikle getirildiðini kaydeden MLKP, "MLKP'yi ve diðer bazı devrimci ve Kürt yurtsever güçleri Ergenekoncularla ilişkilendiren özel yetkili savcısından sonra, şimdi de sözüm ona bir 'gizli tanık' tarafından partimiz ve Gazi Komutanımız Hasan Ocak benzer bir şekilde kanlı yalanlarla karalanmaya çalışılıyor" dedi.
MLKP, "Karalama kampanyasının tek bir merkezden; siyasi polis, MÝT ve kontrgerilla karargâhlarında planlanıp yürütüldüðünden kuşku yoktur" diyerek, örgütün kurucu üyesi olan Hasan Ocak'ın, 21 Mart 1995'te Ýstanbul Aksaray’da polisler tarafından kaçırılarak, yoðun işkencelerden sonra boðularak öldürüldüðünü kaydetti.
Ocak'ın cesedinin 55 gün sonra Altınşehir Kimsesizler Mezarlıðı'nda bulunduðu hatırlatılan açıklamada, Ocak'ın kayıplar mücadelesinin sembolü haline geldiði vurgulandı.
MLKP, ifadelerin, Gazi Mahallesi Katliamı'nın ve Hasan Ocak'ın kaybedilmesinin 17. yılında ve 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası öncesinde gündeme getirilmesinin "psikolojik savaşın boyutlarını göstermesi bakımından" önemli olduðuna dikkat çekti.
"Gurbet" kod adlı "gizli tanıðın" "MLKP'nin kurucu üyesiyim" şeklindeki ifadelerini yalanlayan MLKP, "MLKP'nin ne böyle kurucu üyesi vardır ve ne de böylesi bir kişiyle ilişkisi olmuştur. Bu kişi, bir MÝT-Kontrgerilla mensubudur ya da onlar adına iş yapan kiralık bir yalancıdır" diyerek iddiaları yalanladı.
"Partimiz, süreci doðru yönetmiş ve Gazi halk ayaklanmasıyla özdeşleşmiştir" denilen açıklamada, "Bu nedenledir ki, siyasi polis, MÝT ve özel yetkili mahkemeler, Hasan Ocak'ı, yoldaşlarını ve partisini yalanlarla karalayarak, Gazi Ayaklanması'ndan ve MLKP'den intikam almaya devam ediyorlar” ifadelerine yer verildi.
'HEDEFTE DEVRÝMCÝLER, KOMÜNÝSTLER VE KÜRT YURTSEVERLER VAR'
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "Gerçek şudur ki, Ergenekon yargılamalarıyla, bir yandan, rejim içi çatışmada bir tarafın konumunun güçlendirilmesi, bir taraftan da, siyasi polisin, MÝT'in ve Kontrgerillanın aklanması hedeflenmektedir. Ve bu, 'gizli tanıðın' bireysel bir tercihi deðil, rejimin son yıllarda giderek yargılamalarda başvurduðu bir temel cezalandırma ve manipüle etme yöntemidir de. Kuşku yoktur ki, bunun esas hedefinde ise, devrimciler, komünistler ve Kürt yurtseverleri durmaktadır. Hasan Ocak'ın ve MLKP'nin 'Ergenekon Davası'yla bu şekilde alçakça ilişkilendirilmesi, deşifre olmuş bu kontrgerillacı katillerin yargılanmalarının meşruluk alanını genişlettiði gibi, sanki Kontrgerilladan hesap soruluyormuş gibi bir görüntü de yaratılıyor. AKP hükümeti, Ergenekoncuları yargılarken, kontrgerillayı yeniden örgütleyip güçlendirmekten de geri durmamaktadır.
Ancak boşuna! Sömürgeci faşist rejim, ne yoðunlaşarak sürdürdüðü faşist devlet terörüyle, ne yeni tasfiye planlarıyla ve ne de kanlı yalanlarıyla gerçekleri tersyüz edemez ve halklarımızın hesap sorma, adalet arama arayışına ket vuramaz. Ellerimiz faşist katillerin ve onların suç ortaðı kanlı yalancılarının yakalarındadır."
ANF NEWS AGENCY
