1 Mayıs dolayısıyla işçi ve emekçilerin gündemini konuşmaya TKP'den Aydemir Güler ile devam ediyoruz... Güler, bu yılki 1 Mayıs'ın gündemi olarak emekçilerle birlikte Kürtlerin ve Alevilerin sorunlarının da önem taşıdıðına dikkat çekti. Türkiye'de her şeye raðmen sol hareketin ilerlediðini düşünen Güler, yine de AKP'ye karşı daha güçlü bir alternatif olunması gerektiðine vurgu yaptı.
Her yıl ayrı bir gündemle karşılanıyor 1 Mayıs. Ama mutlaka deðişmez talepler de var. Taleplerin deðişmezliði bir bakıma, "Emekçiler hiç mi kazanım elde edemiyor?" sorusunu akla getiriyor.
ANF'ye deðerlendirmelerde bulunan TKP MK Dönem Sözcüsü Aydemir Güler, Türkiyeli emekçilerin mücadelesi üzerine, şöyle bir tablo çizerek başlıyor söze: "Türkiye'de solun mücadelesi ilerliyor pekala... Ama ilerleme bir merdivenin basamaklarının düzgün biçimde çıkıldıðı, doðrusal bir bir şey deðil ki. Örneðin 2010 referandumunda kazanan AKP, kolu kanadı kırılmaya açık bir AKP'ydi aynı zamanda. Ama 2011 seçimlerinde gücünü arttırdıðını gördük. Bu güç artışına raðmen gerici rejimin derinleşmesi, kurumsallaşması anlamına gelecek olan yeni anayasa başlıðında pek bir adım atamadılar. Böyle giderse 'uzlaşma anayasası' zokasını yutturamayacaklar. Yani mücadele dediðimiz şey inişli çıkışlı. Daha umutlu bir rotanın şekillenmesinin bir önkoşulu var. AKP'nin yüzünün nereye dönük olduðu belli. Beðenen de beðenmeyen de AKP iktidarı ve onun hedefleri deyince belli bir netliði gözünün önüne getirebiliyor."
'MUHALEFETÝN TÜMÜNÜN SOSYALÝST OLMASI GEREKMEZ'
AKP'ye alternatif niteliði taşıyacak bir örgütlülük için ise Aydemir Güler, şu yorumu yapıyor: "Türkiye'de sınıf mücadelesinde anlamlı ve olumlu bir kırılma yaratmak için sosyalizmin alternatif olarak güç kazanması gerekiyor. Bu, muhalefetin tüm renklerinin sosyalist olması anlamına gelmez. Ama şundan emin olalım; solun, sosyalizmin güçlenmediði koşullarda diðer muhalefet hareketleri üstlerinde düzen güçlerinin, düzen ideolojilerinin basıncını çok aðır biçimde hissederler. Sendikacılar külliyen sosyalist olacak diye bir kural yok. Ama sendikacılıðın önünün açılması için solun güçlenmesi, sosyalizmin alternatif olarak kendini hissetmesi gerekiyor."
'ÝŞÇÝLER, KÜRTLER VE ALEVÝLERÝN SORUNU 1 MAYIS'IN GÜNDEMÝNÝ OLUŞTURUYOR'
Güler, AKP Hükümeti'nin 2011'de çok yönlü olarak halka dönük saldırı politikalarını genişlettiðini belirtti. Ýşçilerle birlikte diðer ezilen kesimlerin de AKP'nin hedefinde olduðuna dikkat çeken TKP MK Dönem Sözcüsü Aydemir Güler, 1 Mayıs'ın gündemi için şu özeti yaptı: "Her gün iş başında ölen işçi haberlerinden yeni iş yasası düzenlemelerine, işsizlikten sadaka sistemine, Kürt halkının yanıtsız kalan, daha doðrusu şiddetle yanıtlanan özgürlük taleplerinden Aleviler üstündeki baskılara, faturası her zaman emekçi halka çıkan savaş çıðırtkanlıðından toplumun dinselleştirilmesi yönündeki adımlara kadar her şey 1 Mayıs'ın gündemidir."
1 Mayıs'lar için genellikle sendikaların gündem bakımından uzun listeler yapmalarını eleştiren Güler, "Bu iyi bir tarz deðil. Siyasi mücadelede yoðunlaşmak, odaklanmak gerekir. Birbirinden virgülle ayrılan talepler ne kadar çoksa, tek tek deðerleri de o kadar azalır. Ama bu tabloda kimi sorunları ihmal edip diðerlerini öne çıkartmak da mümkün görünmüyor. Zira hepsi bir bütünlük arzediyor" diye konuştu.
1 Mayıs 2012'yi, "işçi sınıfı ve emekçi halkın mevcut siyasi rejimin karşısına dikilme günü" olarak tarif eden TKP'li Aydemir Güler, ekledi: "Zaten karşı taraf da bu durumun farkında. AKP yanlısı sendikaların bu yıl ortak kutlamalardan kaçması bu anlama geliyor."
'MÜSLÜMAN SOL' TÜRKÝYE'DE SAMÝMÝ BÝR AKIM OLAMAZ'
Son zamanlarda ortaya çıkan ve din hassasiyeti taşıyan bazı grupların sol ile ilişkisini de deðerlendiren Aydemir Güler, TKP'nin bu kapsamdaki fikirlerini şöyle özetledi: "Sol, dinin siyasal alana girmemesini savunur. Bu bizim dünya çapında tarihsel mirasımız. Solun, din ve vicdan özgürlüðünün en samimi sahibi olmasını mümkün kılan tam da budur. Üstelik ek olarak Türkiye müslüman sol'un samimi bir akım olmasının mümkün olmadıðı bir nesnelliðe sahip. Türkiye'de Ýslam'ın devletten baðımsız, halkçı bir karakteri hiçbir zaman olmadı. Bizde 'halk Ýslamı' aramak, buradan hareketle emekçileri temsil eden bir müslüman soldan söz etmenin koşulları yok. 'Müslüman sol' AKP'nin kurmakta olduðu Ýkinci Cumhuriyet'in kalıcı, saðlam, veri olduðunun kabulüdür. Türkiye toplumu geri dönüşsüz biçimde dinselleşecek, neredeyse şeriat egemen olacak ve emekçiler de kendilerini dinsel ideoloji merceðinden ifade edecekler. Varsayım bu... AKP'yi kabullenen bir varsayımdan muhalefet falan çıkmaz. Bu akım bugün için AKP'yi, onun Ýkinci Cumhuriyet'ini bütünlemeye yarar."
Güler'in son sözleri, "1 Mayıs 2012'nin halklarımızın daha mücadeleci, daha dik duruşlu olacakları, sömürü düzenini geriletecekleri bir dönemin habercisi olmasını diliyorum" şeklinde oldu.
* Yarın ÖDP Genel Başkanı Alper Taş
ANF NEWS AGENCY