Musa Anter davasında zamanaşımına üç ay kala duruşma

Amed’de 1992 yılında katledilen Kürt bilge Musa Anter davasında zaman aşımına üç ay kala Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma görüldü.

Musa Anter davası JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından katledilen Ayten Öztürk davasıyla birleştirildi.

Davanın zaman aşımına uğramasına üç ay kalırken, duruşma Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Kürt bilge Musa Anter, 20 Eylül 1992’de katledilmişti. Eylül 2022’de dava zaman aşımına uğrama tehlikesi altında bulunuyor.

Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, Gazeteci-Yazar Hüseyin Aykol’un yanı sıra Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda kişi izledi.  

Duruşmada sanık Cemil Işık’ın Almanya’da öldürülmesine dair polis amirliğinden gerekli bilginin temini için Adalet Bakanlığı tarafından yazılan yazıya cevap verilmediği belirtildi.

İHD DAVAYA KATILMAK İSTİYOR

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, davaya katılım talebinde bulundu. Türkdoğan, “İHD 1986 yılında kuruldu. Dolayısıyla suç tarihi itibariyle Türkiye’de varlığını sürdürüyordu. Bu nedenle suçtan zarar gördüğünü düşünüyoruz” dedi.

Türkdoğan,  “Sadece Anter değil, o dönemde çok sayıda faili meçhul cinayet işlenmiş, çok sayıda köy yakılmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bir döneminin aydınlatılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İHD’nin bu tür davalarda katılma hakkının olduğunu söyleyen Türkdoğan, “Politik cinayet davalarında doğal olarak maktulün siyasal, etnik veya sosyal kimlikleri üzerinden tartışmalara yürütmek zorundayız. Sadece Anter değil kim Kürt sorununun çözümünden yanaysa öldürüldü” dedi.

ÖHD DE KATILMA TALEBİNDE BULUNDU

ÖHD adına söz alan Avukat Alişan Şahin de katılma talebinde bulundu. Şahin, “O dönemden bugüne gelen cezasızlık politikası, bu yapılanları meşru kılmaya çalışmıştır. Biz de buna karşı taşın altına el koymak istiyoruz. Keşke bu taşın altına tüm sivil toplum örgütleri el koysa. Bu katliamların yarınlarda da yaşanacağına dair kuvvetli deliller var. Bunun izdüşümlerini biz görüyoruz. Katılma talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, “Senelerdir Abdülkadir Aygan’ın ifadesi alınmadı ama şu anda Erdoğan’ın talimatıyla Aygan’ın iadesi isteniyor. Bu çelişkili bir durum. Keşke ifadesi şimdiye kadar alınsaydı” dedi.

Dava avukatlarından Nuray Özdoğan, zaman aşımı riskine işaret ederek şunları ifade etti:

“Ceza zaman aşımı konusundan bir karar vermeniz için beyanlarımızı tekrarlıyoruz. Dosyanın zaman aşımına uğratılması kasıtlı işlemlerle istendi. Zaman aşımının tartışma konusu olamayacağını söylüyoruz. Mahkemenizin bu cinayetin toplumsal koşullarını değerlendirerek bir sonuca ulaşmasını bekliyoruz. Bu dosyada TCK’nin 72’nci maddesinin uygulanmasını istiyoruz. Bu aşamada 30 yıldır sanıkların yakalanmasını bekliyoruz. Tefrik talebimizi yineliyoruz. Talebimizi reddedeceksiniz eğer Aygan’ın ifadesi için de beklenmemeli. Zaten suçları sabit. Sanıkların bir an önce cezalandırılması yönünde talebimiz var.”

İHD VE ÖHD’NİN KATILMA TALEBİNE RET

Sanık avukatları, İHD ve ÖHD’nin katılma taleplerinin reddini talep etti. Taleplere dair mütalaasını sunan iddia makamı, her iki talebin “suçtan doğrudan zarar görmedikleri” gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Mahkeme başkanı da iddia makamına uyarak, katılma talebini reddetti.

Mahkeme heyeti yargılamayı karara bağlamadan bir sonraki duruşmayı 15 Eylül’e erteledi.