‘Muzaffer, Karadeniz gibi asi ve inatçıydı’

Cenazesi 29 gündür teslim edilmeyen BÖG savaşçısı Muzaffer Kandemir'i dayısı, “Emektar, Karadeniz gibi asi ve inatçıydı. Kendini ait hissettiği yere gitti. Şimdi onun vasiyetini yerine getirerek, cenazesini memleketi Sinop'ta defnetmek istiyoruz.”

Suriye'nin Rakka kentinin DAİŞ işgalinden kurtarılması hamlesinde ölümsüzleşen Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Muzaffer Kandemir'in cenazesi hala ailesine teslim edilmedi.

Kandemir'in ailesi ve avukatlarının yaptığı başvurular henüz olumlu sonuçlanmazken, İçişleri Bakanlığı'ndan “Söz konusu talep konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığı'nca yapılacak bir işlem yoktur” yanıtı geldi.

Ailenin avukatları, gelen yanıtı “Sorumluluğu başından savma” olarak değerlendirirken, Kandemir'in ailesi, diğer yaşamını yetiren BÖG savaşçılarının aileleri ile birlikte, cenazenin teslim edilmesi için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Muzaffer Kandemir'in yanında büyüdüğü dayısı Rafet Kandemir, “Rojava'ya gitmeden önce kendi el yazısı ile bıraktığı mektubunda, hayatını kaybederse cenazesinin memleketine gömülmesini istedi. Biz de vasiyetini yerine getirmek istiyoruz. Cenazemizi versinler. Ayancık'ın köyüne, Rıfat dayısının yanına gömmek istiyoruz” dedi.

Dayı Kandemir, yeğenini, kim olduğunu ve neden Rojava'ya gittiğini ANF'ye anlattı.

Emekçi insanlar olduklarını anımsatan Kandemir, “Ben dekoratörüm. Muzaffer benim yanımda büyüdü, çalıştı. Çocukluğunda çok yetenekli olduğunu anladım. Oldukça çalışkan ve emekçi bir insandı. Bir Karadeniz çocuğu nasılsa öyleydi. Asiliği, hırçınlığı vardı. Bir şeyi 'yapacağım' diyorsa yapıyordu. Bir şeyi canı yapmak istemiyorsa, kesinlikle yapmazdı. Hınzırlıkları da vardı. Karadeniz'den kopamazdı. Her fırsatta, Ayancık'a gidiyordu. Tatillerde başka bir yere gitmezdi. İlla o dağları görecek, illa o denize girecekti" dedi.

‘KENDİNİ AİT HİSSETTİĞİ YERE GİTTİ’

Rafet Kandemir'in anlatımlarına göre, Muzaffer Kandemir, Gezi direnişiyle politikada aktif olarak yer almaya başladı. Dayı Kandemir bu konuda şunları söyledi: “Halkların barışından ve kardeşliğinden yana olan bir inancı vardı. Gezi ondaki bu inancı büyüttü. Gezi direnişine kadar olan süreç, bilgi ve birikim süreciydi. Ama Gezi direnişi onda bambaşka bir umut yarattı. Sokakta çoğalmayı ve umudu büyütmeyi öğrendi.”

Muzaffer Kandemir, DAİŞ'in Suruç ve Ankara'da gerçekleştirdiği katliamlardan etkilendi. Dayı Kandemir, “Rojava devrimini savunmaya giden arkadaşlarının yaşamını yitirmesi onda bir şekilde birikim oluşturdu. Buralarda durmanın pek anlamı olmadığını söylüyordu. Açıkça gideceğini söylemedi ama gideceği kaygısını hep yaşıyorduk. Kendini ait hissettiği yere gitti. Ölümünden sonra kendimi, kolum kanadım kırılmış gibi hissediyorum. Dileğimiz hiçbir can kaybı vermeden bu IŞİD belasından kurtulmak. Ancak bu da mümkün değil elbette. Şimdi istediğimiz, Muzaffer'in cenazesini en kısa sürede buraya getirtebilmek" olduğunu kaydetti.