NAV-DEM: Alman devleti Türk devletinin suç ortağı olmuştur

NAV-DEM, Almanya hükümetinin Kürdistan’da Kürt halkına karşı yürütülen inkar ve imha savaşında DAİŞ zihniyetli Türk devletini desteklemekle yetinmeyerek, Almanya’da da Kürtleri ve kurumlarını kriminalize etmeye devam ettiğini belirtti.

Almanya’da Kürt siyasetçi Ali Doğan’ın tutuklanmasına ilişkin açıklama yapan NAV-DEM, “DAİŞ zihniyetli AKP devletinin Kürt katliamına, basın ve düşünce özgürlüğü üzerindeki baskılarına, barış ve demokrasi talebini dile getiren aydın, yazar ve gazetecilerin tutuklanmasına rağmen Alman hükümeti Türk devletine destek sunmakta geri durmayarak bu suçun ortağı olmuştur” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan NAV-DEM, Almanya hükümetinin Kürdistan’da Kürt halkına karşı yürütülen inkar ve imha savaşında DAİŞ zihniyetli Türk devletini desteklemekle yetinmeyerek, Almanya’da da Kürtleri ve kurumlarını kriminalize etmeye devam ettiğini ve Kürt siyasetçileri tutukladıklarını belirtti.

En son 25 Nisan günü Bremen’de yakalanan Kürt siyasetçi Ali Doğan’ın çok açık olarak bir siyasi kararla tutuklandığını vurgulayan NAV-DEM, “Biz Kürtler alışık olduğumuz bu durumu 25 Nisan' da Bremen' de tekrar yaşadık. Çünkü bir Alman siyasetçinin Türkiye'yi ziyaret etmesi, ya da bir Türk siyasetçinin Almanya'yı ziyaret etmesinden sonra Alman devleti ya Kürt siyasetçilerini tutuklayarak, ya da kurum veya evlerine baskınlar düzenleyerek Türkiye’ye dost olduğunu kanıtlamak için Kürtleri kurban olarak pazarlık malzemesi olarak seçmektedir. 23 Nisan’da Almanya Başbakanı Sayın Angela Merkel'in Türkiye ziyaretinden sonrada seçilen kurban yine bir Kürt siyasetçi olmuştur. Merkel yürütmüş olduğu siyasetiyle çağımızın en gaddar diktatörü olan Erdoğan'ı sevindirmek için Siyasi bir kararla Kürt siyasetçi Ali Doğan’ı yakalatmıştır” dedi.

Kürt halkının, Almanya’da, Kürdistan’da ya da dünyanın başka bir yerinde Kürtlerin siyasi pazarlık konusu yapılmasını ya da siyasi kararlarla tutuklanmasını kabul etmediğini de kaydeden NAV-DEM şunları belirtti: “NAV-DEM olarak halkımız ve siyasetçilerimiz üzerinde geliştirilen bu kirli politikaları kınıyoruz. Tutuklanan Kürt siyasetçilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

NAV-DEM olarak Almanya’ya çağrımız Kürtleri katleden diktatör Erdoğan ve AKP devletine sunduğu destekle katliamların suç ortaklığı olmasında vazgeçmelidir. Yine Türkiye’nin Kürt karşıtı politikalarını desteklemek için siyasi bir kararla 1993 alınan PKK’yi yasaklama kadarıyla Kürtleri ve kurumlarını kriminalize etmekten, Kürt karşıtı politikalara destek olmaktan vazgeçilmelidir.

DAİŞ zihniyetli AKP devletinin Kürt katliamına, basın ve düşünce özgürlüğü üzerindeki baskılarına, barış ve demokrasi talebini dile getiren aydın, yazar ve gazetecilerin tutuklanmasına rağmen Alman hükümeti Türk devletine destek sunmakta geri durmayarak bu suçun ortağı olmuştur. Alman basını, STÖ ve aydınların Merkel hükümetini eleştirmelerine rağmen Alman hükumeti bu kirli çıkar ilişkilerine ve politikalarına devam etmektedir. Merkel hükümetinin bu politikaları RTE'nin sanatçı Böhmermann’e dava açacak kadar Almanya'nın düşünce ve ifade özgürlüğüne müdahale etmesine cesaret verdiği için alman halkının büyük tepkisine de neden olmuştur.”

Almanya’nın Kürtleri kriminalize etme ve Türkiye’nin Kürt karşıtı politikalarını Almanya’da yürütmesi sonucu siyasi bir kararla daha önce tutuklanan Kürt siyasetçinin mahkemesinin birinci duruşmasının 29 Nisan’da Celle’de yapılacağı da vurgulanan açıklamada, “NAV-DEM olarak tüm Kürtlere, dostlarımıza ve demokratik çevrelere çağrımız 29 Nisan saat 09.00’da Celle Mahkemesi’nde görülecek olan M.C davasına kurum yöneticileri başta olmak üzere Celle ve civardaki herkesin katılmasıdır. Ardında saat 13.00 de Celle’de M.C şahsında tüm politik tutuklu Kürt siyasetçilerle dayanışma mitingine herkesi katılmaya çağrıyoruz.

Mahkemenin adres ve zamanı:
Tarih 29.04.16
Mahkeme Başlama Saati: 9.15, OLG Celle
Miting Başlama Saati: 13.00, YER: Stechbahn/Celle”