NAV-DEM'den Almanya ve Strasbourg eylemleri için çağrı

NAV-DEM, Almanya ve Strasbourg'ta tecride karşı düzenlenecek eylemlere güçlü katılım çağrısında bulundu.

Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezleri (NAV-DEM), Almanya ve Strasbourg'da yapılacak eylemlere ilişkin bugün yazılı açıklamada bulundu.

"İrademize sahip çıkalım; tecridi kıralım" başlıklı açıklamada, şunlar ifade edildi:

"Uluslararası Komplo sonucu Türkiye'ye teslim edilen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan yaklaşık 18 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulmaktadır. Tüm izolasyona ve en temel haklarının İmralı tek tip özel cezaevinde ihlal edilmesine rağmen Kürt sorununun barışçıl çözümü için büyük çaba sarf etmektedir. 2013 yıllında tek taraflı başlattığı devlet yetkilileri ile müzakere süreci AKP hükûmeti tarafından sekteye uğratılmıştır. Tek adam rejimi tarafından sabote edilmek istenen bu süreci Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ısrarı ile geliştirip başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu'da yaşanan kaos ve krize karşı halkların baharını ile sonuçlanacak çözüm modeli geliştirmiştir. Başta Rojava/Kuzey Suriye'de demokratik kondeferalizm modeli ile yine Türkiye'de HDK ve HDP özgünlüğünde tüm halkların, etnik kimliklerin, farklı inançların ve kültürlerin kendini ifade ettiği edeceği demokratik bir Türkiye modelini geliştirmiştir.

'ÖCALAN'IN MODELİ KABUL GÖRDÜ'

7 Haziran 2015 Seçimleri ile beraber bu model tüm demokratik kesimler nezdinde büyük bir kabul görmüştür. Bunun karşısında faşist AKP rejimi Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye halklarının bir arada özgür, eşit ve demokratik yaşam taleplerini hazmedememiş ve katliamlar ile toplumu sindirme amaçlı saldırılarda bulunarak maskesini düşürmüştür. Suruç'la başlayan, Ankara ile devam eden, Kürdistan'ın Cizre, Nusaybin ve Sur kentlerinde Hitler faşizmini aratmayacak yöntemlerle şehirler yerle bir edilmiş, siviller diri diri yakarak kendi iktidarını korku üzerine oluşturmaktadır. Mevcut durumda Türkiye demokrasi normlarında hızla bir gerileme yaşanırken, Türkiye açık-kapalı cezaevine dönüşmüş bulunmaktadır. Kürt Halk Önderi izole edilirken Kürt ve Türkiyeli halklar da bu bağlamda esir alınmışlardır. Özellikle basının ve medya susturulmuş, adalet ve hukuk ayaklar altına alınarak demokrasi ve insan haklarını ortada kaldırmıştır.

AVRUPA'YA TEPKİ VE ÇAĞRI

İnsan hakları konusunda kendisini öven Avrupa'nın Türkiye'ye ilişkin 'üç maymunu' oynadığının vurgulandığı açıklamada, Almanya'nın Kürt karşıtı politikası ve Avrupa'nın sessizliğine tepki gösterildi.

CPT'nin ağır izolasyona karşı tavır almamasının da, imajını zedelediğine işaret edilen açıklamada, "CPT'nin, diğer Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği kurumları gibi bağımsız hareket etmemesi, siyasal çıkarlar uğruna insan haklarının ayaklar altına alınmasına sessiz kalması insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. CPT başta olmak üzere tüm insan haklarından sorumlu kurum ve kuruluşları bir an önce bu sessizliklerini bozarak rollerini oynamaya çağırıyoruz" denildi.

'DEMOKRASİDEN YANA HERKES SES VERSİN'

NAV-DEM, açıklamasını şöyle sonlandırdı:

"İnsanlık değerlerini savunmak için demokrasiden yana olan tüm alternatif kesimleri, halkları, kadınları, gençleri ve kendisini sorumlu gören herkesi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında uygulanan tecridi ve izolasyonu kırmak için, savaşlara karşı barışın ve halkların demokrasinin sesine ses olmaya çağırıyoruz.

Bu bağlamda 26 Haziran 2012'de Strasbourg'ta Avrupa Konseyi önünde başlatılan sürekli nöbet eyleminin 5. yıl dönümü vesilesi ile herkesi yapılan eylemlere; Demokratik Toplum Merkezlerinin 24 Haziran´da gerçekleştireceği yürüyüş ve mitinglere güçlü katılmaya çağırıyoruz."