Nazilerin Kürdistan’ı işgal planı

Nazilerin Kürdistan’ı işgal planı

Bir Alman ajanı olan Gottfried Johannes Müller 1942 yılının baharında Ýstanbul’dan Almanya’ya geri döndüðünde Alman ordusunun en önemli sorunlarından biri çok geniş bir coðrafyaya yayılan güçlerin yakıt ihtiyaçlarının karşılanmasıydı. Müttefiklerin yakıt depolarına karşı sürekli düzenlediði hava saldırıları ve sabotajlar, yakıt sıkıntısını gün geçtikçe daha da büyütüyordu.

Sovyet cephesine gönderilecek kuvvetleri eðitiminden sorumlu olan Müller’in yakın arkadaşlarıyla yaptıðı tartışmalarda sürekli olarak yakıt sıkıntısı gündeme geliyordu. Sonunda Müller Alman Genelkurmayına bir rapor yazmaya karar verdi. Bu raporda Kerkük ve Musul’daki petrol kaynaklarına dikkat çeken Müller, Güney Kürdistan’daki Kürt aşiretlerinin Ýngilizlere karşı ayaklanabileceðini ve Nazi Almanya’sının bölgeyi işgal edebileceði fikrini öne sürdü.

Müller kısa bir süre sonra General Wilhelm Keitel tarafından Berlin’e davet edildi. (Keitel savaş sonrasında Nürmberg mahkemelerinde yargılanıp idam edilmişti) Müller’in sunduðu plan basitti. Bir istihbarat ekibi ile Güney Kürdistan’a gidilecek, orada aşiretler ayaklandırılarak ve ayaklanmanın ardından iki hafta içinde Alman ordusu havadan Güney Kürdistan’a indirme yapacaktı. Keitel bir hafta sonra gönderdiði yanıtta Müller’e derhal operasyon için hazırlanmasını ve gelişmeleri Hitler’in karargahına rapor etmesini emretti.

Müller operasyon için hazırlıða giriştiðinde ilk iş olarak istihbarat arşivlerinde Kürdistan ile bilgi aradı. Ancak çok az şey bulabildi. Alman Genelkurmayı da söz verdiði personel desteðini veremiyordu. Bu yüzden Müller kendi ekibini kendi kurmaya karar verdi. Dört kişi buldu. Ancak hiçbiri Kürt deðildi. Müller kendisiyle beraber Güney Kürdistan’a gidebilecek ve operasyonun her aşamasında bulunabilecek bir Kürt’ün bulunması için tüm Avrupa’yı birbirine kattı ancak kimseyi bulamadı.

Sonunda Ýstanbul’da birlikte çalıştıðı dostları ona Remzi diye bir Kürt’ü önerdi. Remzi bir Kürt aşiret aðasının oðlu olduðunu söylüyordu.

Remzi, Güney Kürdistan’daki operasyon için Bodental’da eðitim gören Müller ve arkadaşlarının yanına geldiðinde karşısındakilerin neyi amaçladıðı konusunda hiçbir fikri yoktu. Müller ona Kürdistan’ın Nazi Almanyası tarafından özgürleştirileceðini, Ýngilizlerden kurtulacaklarını ve bunun karşılıðında da Kürtlerin Almanlara petrol yataklarını açması gerektiðini söyledi. Remzi kısa bir konuşmanın ardından ikna oldu ve operasyona katılmayı kabul etti.

Remzi’nin aşiret aðası olan babası Hewler’de yaşıyordu ancak aşireti Süleymaniye’nin doðusundaki daðlık bölgede yerleşikti. Remzi, Müller’e aşiret aðalarıyla iyi ilişkiler kurabileceðini ve onları isyan etme konusunda ikna edebileceðini söyledi.

Operasyonun adı da bu aşamada konuldu: “Mamut Operasyonu”

Remzi ve Müller üç ay sonra 10 kişiden oluşan operasyon ekibiyle Berlin’deydi. Ekipten 4 kişi bu aşamada görevden affını istedi ve Müller onları hemen oracıkta bıraktı. Hedefleri fazla yerleşimin olmadıðı Urumiye gölünün batısındaki daðlık bölgeydi. Yani günümüzdeki Xakurke–Xinere bölgesi.

Müller ve Remzi Berlin’de bir süre Adolf Hitler’den gelecek onayı bekledi. Onay gelir gelmez ekip Kırım’daki bir askeri üsse nakledildi. Buradan havalanan uçak rotasını Türkiye üzerinden Ýran’a çevirdi.

Ancak tam da bu noktada ciddi bir aksaklık yaşandı. 7 bin metreden paraşütle atlayış yapacak ekip için yeterli oksijen maskesi yoktu. Bu yüzden uçak önce düşük irtifaya geçti. Fakat bu kez de pilot tam olarak nerede olduklarını bilmiyordu. Ulaştıkları nokta üzerinde sürekli daireler çizerek uçuyorlardı. Sonunda pilot doðru noktada olduklarını söyledi ve ekip atladı.

Ancak Xakurke-Xinere hattındaki insansız bölgeye ulaşmak isteyen Remzi ve Müller kendilerini bir köyün yakınlarında buldu. Bu her ikisi için de büyük bir hayal kırıklıðıydı. Müller ve yanındakiler hemen Kürt kıyafetlerini giydi ve paraşütlerini toplayıp sakladı. Musul ve Hewler arasında bir noktada olduklarını anlamaları fazla uzun sürmedi.

Köyler arasından geçip Hewler’e ulaştıklarında onları kötü bir sürpriz bekliyordu. Remzi’nin babası Birinci Dünya Savaşı sırasında Ýngilizlere karşı savaştıðı için evi sıkı bir şekilde gözetleniyordu. Burada ancak kendilerini daðlara ulaştırabilecek bir rehber bulabildiler. Ayrıca tüm Irak’ta onların ülkeye girdiklerinin bilindiðini ve başlarına ödül konduðunu da öðrendiler. Sonunda Remzi’nin ilişkileri sayesinde daðlık bölgeye ulaştılar. Ama burada bir grup kaçakçıya rastlayan Müller kim olduklarını açık etti. Kaçakçılar iki gün sonra onlara malzeme getireceklerini söyleyip yanlarından ayrıldı.

Remzi de bu sırada Hewler’e gitmişti. Müller ve yanındaki iki Alman subayı ertesi gün peşmergeler tarafından yakalandı. Remzi ise babası ve büyük kardeşi tutuklandıðı için gidip teslim olmuştu.

Nazi Almanyasının Güney Kürdistan’ı işgal planı böylece daha yürürlüðe konmadan bitti. Müller ve yanındakiler Ýngilizler tarafından Baðdat’ta uzun süre sorgulandı. Sorgu sırasında yoðun bir şekilde işkence gördüler. Müller’in yanındaki Alman subayları ve Remzi sorgularda akli dengelerini kaybetti. Müller savaşın sona ermesinden iki sene sonra ülkesine dönebildi.

Remzi 1960lı yılların sonlarında köyünde öldü. Müller savaştan sonra deðişik işlerden çalıştı, ardından 1957’de evsizlere yardım için Salem Kardeşliði adlı bir sivil toplum örgütünü kurdu. 2009 yılında Höchheim’da 95 yaşında öldü.

Müller Mamut Operasyonu hakkında “Yakıcı Doðu’da–Ortadoðu’da tehlikeli görev 1943” adlı bir kitap kaleme aldı. Türkçe’ye de çevrilen kitap operasyonla ilgili birçok ayrıntıyı içeriyor.

ANF NEWS AGENCY