Adalet Nöbeti’nin 17'nci gününde yetkililere seslenen tutuklu aileleri, tutuklulara uygulanan zulmü kabul etmeyeceklerini söyledi.

Tutsak ailelerinin, Amed Barosu Hizmet Binası’nda başlattığı Adalet Nöbeti 17. gününde devam ediyor. Aileleri, Türkiye Genel Hizmetleri İşçileri Sendikası (Genel İş) Amed 2 Nolu Şubesi ve Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Eşbaşkanı Emin Güzel ziyaret etti.

Ailelerin haklı taleple başlattıkları eylemin yanında olduklarını ifade eden Genel-İş 2 Nolu Şubesi Başkanı Hasan Hayri Eroğlu, “Adaletin herkes için aynı işlemesi gerekir. Adaletin terazisinin tüm yurttaşlar için aynı olması gerekir. İnsana göre, insanların fikrine göre değil, adaletin herkes için aynı işlemesi lazım. Dün egemen olan, muktedir olanların birkaç yıl sonra başlarına neler geldiklerini gördük. Bugünün egemenleri bundan bir sonuç çıkarmalıdır. Çünkü adalet, demokrasi, insan hakları herkes için gereklidir” dedi.

'ADALETİ SAĞLAYANA KADAR EYLEMDEYİZ'

Diyarbakır 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Hamdusena Ada'nın ablası Reşahat Ada, "Zindanların dili olsa da çocuklarımıza neler yaptıklarını, neler çektirdiklerini anlatsaydı. Adaleti sağlayana kadar eylemimizi sonlandırmayacağız. Kaç yıl sürerse sürsün, direnerek eylemimizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Hasta tutsakların koşullarının 1980’lerdeki dönemden daha kötü olduğunu vurgulayan Diyarbakır F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Abdülselam Güler’in kardeşi İnci Güler, "ceza sürelerini" tamamlayan tutsakların keyfi gerekçelerle ceza infaz sürelerinin ertelendiğini hatırlatarak, “Bu zulmün ne bize ne de çocuklarımıza uygulanmasını asla kabul etmeyeceğiz” dedi.

Bandırma 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutulan Ahmet Kolakan’ın annesi Fevziye Kolakan, “Uyguladıkları haksızlıkları, bize uyguladıkları zulmü kabul etmeyeceğiz. Adalet talebimiz yerine gelene kadar buradan kalkmayacağız” şeklinde konuştu.

TUAY-DER Eşbaşkanı Emin Güzel ise, “Her gün tutsak yakınlarının yanında olacağız. Bununla birlikte adalet sadece tutuklular için değil herkes için geçerlidir. Pandemiyle kendilerine bahane ederek, görüşler kısıtlandı, cezaevindeki diğer etkinlikler kısıtlandı, disiplin cezaları, infaz yakmalar arttı. Tutuklular bu kısıtlamalara karşı itirazda bulunduğu zaman ise hücre cezaları veriliyor. Birçok hasta tutuklu cezaevi koşullarından dolayı hastalanıyor. Bu koşullara son verilerek, hasta tutuklular serbest bırakılmalıdır” şeklinde konuştu.