‘Nusaybin’e ses ver’ yürüyüşüne polis engeli

HDP İstanbul İl Örgütü ve HDK İstanbul İl Meclisi Nusaybin’deki devlet ablukasını protesto etmek için, Cevahir AVM önünden Şişli camisine yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellendi.

HDP İstanbul İl Örgütü ve HDK İstanbul İl Meclisi Nusaybin’deki devlet ablukasını protesto etmek için, Cevahir AVM önünden Şişli camisine yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellendi. Bu keyfi engeli protesto eden kitle, açıklamayı Cevahir önünde gerçekleştirdi. Eylemde söz alan HDP Milletvekili Erdal Ataş,  devlet saldırılarının temel amacının Türkiye’deki demokratik güçleri ve Kürt Özgürlük Hareketini geriletmek olduğuna işaret etti.  

Nusaybin ‘deki devlet terörünü protesto etmek için Cevahir AVM’nin önünden Şişli camisine yürümek isteyen HDP-HDK’lilere polis izin vermedi. HDP Milletvekili Erdal Ataş, HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Cesim Soylu’nun hazır bulunduğu eylemde,  polisin bu engelli “Faşist devlet hesap verecek” sloganlarıyla protesto edildi.  “Nusaybin’e ses ver”, Kürtçe ve Türkçe, “Kürdistan’daki işgale son verin” yazılı pankartları açan kitle,  açıklamayı Cevahir alışveriş merkezi önünde gerçekleştirdi. Kürdistan’da hayatını kaybeden insanlar için bir dakikalık saygı duruşu yapan kitle, hep bir ağızdan Çerxa Şoreşe marşını söyleyip, “ Şehît namirin“, ”Nusaybin’de düşene, dövüşene bin selam”, “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Bijî Serok Apo”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Bijî berxwedana Nusaybin” sloganlarını attı.

‘BU SALDIRILARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ !’

Burada konuşan HDP Milletvekili Erdal Ataş, bugün Kürdistan’ın yoğun bir saldırı altında olduğunu hatırlatarak, “Şehirler, ilçeler, mahalleler devlet tarafından abluka altında, OHAL ilan ediliyor ve siviller katlediliyor” dedi. Bu saldırılarla temel amacının Türkiye’deki demokratik güçleri ve Kürt Özgürlük Hareketini geriletmek, insanların demokratik taleplerinde vazgeçirmek olduğuna işaret eden Ataş, “Bizler bu saldırılar karşısında nasıl ki 100 yıldır kendi olanaklarımızla direniyorsa bugün de var gücümüzle direneceğiz ve boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu. Ataş bu ülkede Kürt halkının demokratik bir ortamda kendi dilini konuşmak, kendi inancına sahip çıkmak, kendi cinsiyet kimliğiyle özgür yaşamak istediğini ancak maalesef yüzyıldır iktidar olan faşist anlayışının buna demokratik talepleri gasp altında tutmaya çalıştığını vurguladı.  Bu anlayış kapsamında bir yıldır iktidar sahiplerinin Kürdistan’ın tüm ilçe ve mahallelerine saldırdığını, bugüne kadar kazanılmış halkların bile yok sayıldığını söyleyen Ataş, yürüyüş yapmak isteyen demokratik güçlerinin bu hakkına da engel koyulduğunu söyledi.

‘MESELE SEÇİM, HENDEK MESELESİ DEĞİL!’

AKP’nin Ortadoğu’da DAİŞ gibi gerici, tecavüzcü çetelerin güçlenmesini istediğini ve konsept ışığında Kürt ve Türkiye halklarını ablukaya almaya çalıştığına dikkat çeken Ataş, “Bugün yaşananlar ne seçim, ne hendek meselesidir, bu mesele tekçi ve gerici bir zihniyeti zorla kabul ettirme zihniyetidir” dedi. Aynı anlayışının inanç konusunda da mevcut olduğunu, Sünni inanç dışında başka inançlara saygı duyulmadığını adeta yasak konulduğunu belirten Ataş, bu yasaklar çerçevesinde kendi toprağını, kendi suyunu, kendi ormanını korumak isteyen insanlara TOMA‘larla, polisle, askerlerle saldırıldığını hatırlattı. Özyönetim hakkı ile ilgili ,  “Cizre ‘de, Silvan’da, Nusaybin’de olduğu gibi insanların kendi kendini yönetmek talebine, top, silah ve yıkım ile karşılık veriliyor” diyen Ataş, bir ülkenin kendi mahallelerindeki sivil halkı bombalayıp, katlettiğine işaret etti.  Ataş, “Biz bütün bu saldırı ve katliamlara karşı insanların kendi anadilinde konuşabileceği, kendi inançları doğrultusunda yaşayabileceği, doğal zenginliklerin sermaye peşkeş çekilmediği yeni demokratik bir anayasa istiyoruz ve bu doğrultuda mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. 

...