Önder Apo’nun tarihi videolu çağrısının yankıları sürüyor. Kürt halkı açısından büyük bir moral ve umut yaratan video, toplumun her kesimi tarafından ilgiyle karşılandı.
Kürt sanatında yeni dönem paradigmasıyla çalışmalarını sürdüren Grup Hevra, Önder Apo’nun videolu çağrısına yönelik, ‘Sayın Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’ya barışı getireceğine inanıyoruz’ dedi.
Grup Hevra üyeleri, ANF’ye yaptıkları açıklamada şunları söyledi:
“Büyük bedeller ödendi..!
Ülkenin en değerli ve en güzel evlatları yiğitleri yitip gitti. Belki onlar ölmediler.
Ama yüreğimizde derin yaralar bırakmadan da gitmediler. Şimdi onlarla buluşma zamanıdır ve artık herkesin yaşayabileceği bir ortamın kapıları aralanmış durumdadır.
Tercih toplumsal olarak da özgürce yaşamaktan yana kullanılmıştır. Artık hep birlikte özgürce ve kardeşçe yaşayabilmenin şafak vaktidir. Kuşkusuz bu ortamın oluşması Abdullah Öcalan’ın aldığı inisiyatif ve yaptığı tarihi çağrı ile mümkün olmuştur.
Bizlerde bu bilinçle bu sürece dört elle sarılmamız gerektiğine inanıyoruz.”
‘ÇAĞRIYA GÜNDEMLEŞTİRMEK İÇİN AMARA’DA MIZGÎN ESERİMİZİ SESLENDİRDİK’
Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'ndan sonra kendilerinin de ‘Mizgîn’ adlı bir eser yaptıklarını ve bunun klibini de Amara’da çektiklerini belirten grup üyeleri, “Demokratik toplum ve barış çağrısı bizlerde de büyük bir heyecan duygusu yarattı. Hemen sonrasında da Sayın Öcalan’ın bu değerli ve tarihi çağrısını gündemleştirmek, sahiplenmek ve cevapsız bırakmamak adına bir şeyler yapmamız gerektiğine inandık. Kendi aramızda tartıştık ve Mizgîn isimli eserimizin bestelenmesi kararını aldık. Gurup olarak çok zorlu ve imkansızlıklarla dolu bir süreçte olmamıza rağmen bu eseri büyük bir öz veri ile tamamlayıp klibini de yine büyük bir coşku ve moralle Sayın Öcalan’ın doğduğu köy olan Amara’da ve kendi evinde tamamladık. Eserin basında iyi bir yankı uyandırması ve halk tarafından ilgiyle karşılanması bizleri ayrıyeten mutlu eden bir durum yarattı.”
‘EN KARAMSAR OLDUĞUMUZ DÖNEMDE BİLE TOPLUMUN VE SİYASETİN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR’
Önder Apo’nun fikirlerinin Ortadoğu’ya barışı getireceğine inandıklarını dile getiren Grup Hevra üyeleri 27 yıl sonra videosu izlemenin de kendilerini çok heyecanlandırdığını belirtti. Komün üyeleri şöyle devam etti, “Bizlerde Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu’ya barışı kardeşliği ve demokrasiyi getireceğine inanıyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın fikirlerine büyük değer veriyor ve kendisine büyük saygı duyuyoruz. Kendisi ömrünün neredeyse tamamını devrim mücadelesine adayan bir liderdir. Ortadoğu ve dünyada etkisinin büyük olduğuna inanıyoruz. 26 yılın ardından ilk defa bir videolu mesajla halka seslenmesi bizleri çok heyecanlandırdığı gibi Ortadoğu ve Kürdistan’da da büyük değişimlere kapı aralayacağına inanıyoruz.
Kendisi en karamsar olduğumuz dönemlerde bile çıkıp topluma bir mesaj vermesi ile tıkanan siyasetin önünün yeniden açılmasına ve umutların yeniden yeşermesine yetebilmiştir. Dolayısıyla video ilk yayınlandığında hepimizde büyük bir moral ve büyük bir coşku oluştu. Umutlarımız biraz daha yükselmiş inancımız daha da pekişmiş durumdadır.
‘DÜNYA HALKLARI İÇİN BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞUYOR’
O gerçekten de her çıkışıyla başta Kürdistan olmak üzere ezilen dünya halkları için bir güneş gibi doğuyor Ortadoğu’yu ve dünyayı aydınlatıyor ve halklara bir müjde gibi doğuyor. Kendisi sadece Kürt halkının değil aynı zamanda Türkiye ve Ortadoğu halklarının da özgürlük umudu olmuştur.
Geliştirdiği Demokratik Toplum Paradigması'yla bütün Ortadoğu ve dünya halklarının özgürlük, eşitlik ve demokrasi arayışlarına hem ilham kaynağı olmuş hem de iyi bir model oluşturmuştur. Bizlerde Gurup HEVRA olarak bu büyük anlamlı ve tarihi çağrının karşılıksız kalmaması gerektiğine inanıyoruz.
Bu anlamda bizler de; gençler, kadınlar, sanatçılar siyasetçiler başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri tarafından bu sürecin desteklenmesi ve sahiplenilmesi çağrısında bulunuyoruz. Evet büyük bedeller ödendi fakat artık kurak topraklar suyla buluştu. Dağlarımıza ve ovalarımıza bahar geldi. Şimdi koynunda çiçekler içinde yurduna dönüp halkına özgürlüğü hediye eden gerçek devrimcilere karşı görev ve sorumluluklarımıza dört elle sarılma vaktidir. Elbette ki onlar durmak için dönmediler. Fakat bizlerde durmamalıyız. Artık bizlerde onların sırtladığı dağ gibi yükü omuzlamalı, paylaşmalı ve ortak bir şekilde kaldırmalıyız. Çünkü özgürlük büyük bir bilinç fedakarlık ve ortak bir emekle inşa edilebilecek bir olgu olduğuna inanıyoruz.”