Öcalan’a özgürlük talebi AK’de yankılandı

Öcalan’a özgürlük talebi AK’de yankılandı

Öcalan’a Özgürlük Kampanyası kapsamında toplanan 10 milyon 300 bini aşkın imza bugün  Avrupa Konseyi (AK) önünde düzenlenen bir basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Açıklamaya Avrupalı birçok parlamenter ve barış savunucusunun yanı sıra Öcalan’a Özgürlük Uzun Yürüyüşü eylemcileri ve yüzlerce Kürdistanlı da katıldı.

AK önünde düzenlenen basın açıklamasında ilk olarak Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi adına kampanyanın sonuçları hakkında bilgiler verildi. Dünya çapında bir kampanya yürütüldüğünün altının çizildiği açıklamada, toplamda 10 milyon 328 bin 623 imza toplandığı belirtildi.

Kampanyaya dünya çapında hem imza toplayarak hem de imza vererek katılanlara teşekkür edilen inisiyatif açıklamasında, “bu dakikadan sonra Öcalan’ın ‘fiziksel tutsaklığının hiçbir anlamı kalmamıştır” denildi.

Uluslararası Öcalan’a Özgürlük Kürdstan’a Barış İnisiyatifi adına söz alan Reimar Heider, kampanyanın bitişini selamladığı konuşmasında, açıklamalarına katılan onlarca Avrupalı, Afrikalı, Türkiyeli ve Kürdistanlı temsilcilerin isimlerini tek tek sıraladı. Heider, dünyanın tüm bölgelerinde kampanyaya destek verenlere teşekkür ettiği konuşmasında, Öcalan’ın yakalandığı dönemde sorulan sorunun ‘Öcalan yargılanarak mı infaz edilecek, yoksa yargısız mı?’ şeklinde olduğunu hatırlattı.

Geçen süre içerisinde Kürdistan’a barış Öcalan’a özgürlük şeklindeki çabanın geliştiğine dikkat çeken Heider, Öcalan’ın esaretinden sonra binlerce gösteri, yürüyüş, açlık grevi ve hatta kendini yakma eylemleri gerçekleştiğini kaydetti. Sayısız sayıda Kürdün hapis cezalarına çarptırıldığını, ancak hiç bir zaman ‘pes etmediğinin’ altını çizen Heider, 2012 yılından Öcalan’ın özgürlüğü için düzenlenen eylemler ile Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ni örnek gösterdi.

Öcalan’ın barış ve özgürlük için bugün çok daha güçlü bir konumda olduğunu vurgulayan Reimar Heider, Öcalan’ın müzakere yürüttüğü bir ortamda halen İmralı’da tutulmasının ‘utanç verici’ olduğunu da dile getirdi.  

Öcalan’ın olağanüstü tecrit koşullarının ve avukat görüşlerinin engellenmesinin AİHS’e aykırı olduğuna dikkat çeken Heider, Avrupa Konseyi’nin insan haklarını savunma ve İmralı Cezaevi’ni aşma gücünü gösteremediğini de sözlerine ekledi.

KAYA: TÜM HAYATINI HALKLARIN ÖZGÜRLÜĞE ADADI VE HALEN BU AMAÇ İÇİN YAŞIYOR

Yine İnisiyatif adına söz alan Gönül Kaya, kampanyaya katılanlara teşekkür ettiği konuşmasında, “bugün bu tarihi günde 10 milyonu aşkın imzayı Öcalan’ın özgürlüğü için AK’ye teslim edeceğiz. Bu imzalar sadece Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için değil, aynı zamanda tüm Anadolu, tüm Mezopotamya, tüm Ortadoğu ve dünya halklarının özgürlüğü içindir. Öcalan hayatını tüm bu halkların özgürlüğüne adamıştır ve halen bu amaç için yaşamaktadır” dedi.

10,3 milyonu aşkın imzanın Latin Amerika’dan Asya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar tüm halkların özgürlük isteğini teslim ettiklerini kaydeden Kaya, özellikle 2011’den bu yana Öcalan’a yönelik tecrit ve imha politikasının devreye konulduğunu hatırlattı. 2012’deki cezaevi açlık grevlerinin büyük bir direniş ortaya koyduğunun altını çizen Kaya, Avrupa’da yüzlerce kentin dolaşıldığını da kaydetti.

Kaya son olarak, “süresiz olarak Öcalan’ın özgürlüğü gerçekleşene kadar alanlarda olacağız ve bu çerçevede inisiyatif 2012’den bu yana Özgürlük Nöbeti’ni burada başlattı” dedi. Kaya, Öcalan’ın özgürlüğüyle halklaırn özgürlük talebinin kazanacağını da sözlerine ekledi.

10 MİLYON İMZA DIŞINDA EL KONULANLAR DA VARDI!

Daha sonra Türkiye ve Kürdistan’a Özgürlük Platformu adına söz alan Hüseyin Koçuk, 16 yıllık esareti ortadan kaldırmak için alanlarda olan herkese teşekkür ettiklerini  ve emeklerin boşa gitmeyerek, Öcalan’ın özgürleşeceğini vurguladı. İmza kampanyası sürecinde birçok siyasetçi ve seçilmişin de aralarında olduğu binlerce kişinin gözaltına alındığı ve tutuklandığını söyleyen Koçuk, bugün Strasbourg’a ulaştırılan imzalar haricinde on binlerce imzaya Türk devleti tarafından el konulduğunu da hatırlattı.

Koçuk,  tüm bu baskılara rağmen, Türkiye’de yaşayan bütün halklar bu özgürlük kampanyasına destek verdi.

ESSAU: MANDELA İLE BENZERLİKLERİNDEN ÖTÜRÜ DESTEK VERDİK

Güney Afrikalı din adamı Peder Matthew Essau, kampanyayı başlattıkları 21 Mart 2012’de 1 milyon imza hedefiyle yola çıktıklarını, ama 10 milyonu imzaya ulaştıklarını ve bunun da kampanyanın uluslararası boyuta ulaşması sayesinde olduğunu söyledi. Kampanyaya verdikleri desteğin Öcalan ile Nelson Mandela arasındaki benzerliklerden dolayı olduğunun altını çizen Essau, Öcalan’ın Kenya’da esir edilmeden önceki dönemde Güney Afrika’ya gitmek istediğini de hatırlattı.

Uluslararası komployu yapan güçleri ve kara günü unutmayacaklarının yanı sıra Öcalan’ın da Mandela gibi esir edildikten sonra Robin Adası gibi bir yer olan İmralı’ya gönderildiğini söyleyen Essau, tüm dünyadan Mandela’nın özgürlüğü için çabaların da başladığını hatırlattı.

Öcalan’ın İmralı’da geçirdiği 16 yılın ‘hiçbir gününde halkını unutmadığının altını çizen Essau, hedefinin ise Kürt halkının özgürlüğü olduğunu kaydetti.  Essau, Kürt halkının özgürlüğünün gelmesi gerektiğini söylerken, özgürlük için de Öcalan’ın serbest kalması ve masa etrafında Kürt halkı için müzakere etmesini de istedi.

FOLKVORD: ‘TEK İSTEĞİM ÖCALAN’I BİR DAHA AMA ÖZGÜR OLARAK GÖRMEK

Norveç eski milletvekili Erling Folkvord ise, “ben Öcalan CIA tarafından yakalanmadan önce kendisini son kez gören nadir Avrupalılardan biriyim” diyerek konuşmasına başladı. Folkvord da, Çerkezler, Ermeniler, Asuriler ve Lazlar taleplerini Öcalan ve PKK sayesinde dile getirebildiğini kaydetti. Folkvord, halkların, dinlerin ve dillerin yan yana yaşadığı bir sistemi savunduğunun altını çizdi.

Türkiye, İran, Suriye ve Irak devletlerinden Kürtlerin haklarını içeren demokratik yönetimlere geçilmesini de isteyen Folkvord, tek istediğinin Öcalan’ı bir kez daha ama özgür olarak ve müzakereleri yürütürken görmek olduğunu da haykırdı.

Hukukçu ve Almanya eski Sol Parti milletvekili Prof. Norman Paech de, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünü istemek amacıyla basın açıklamasında yerini aldı. Paech, PKK’nin Almanya başta olmak üzere AB’deki terör örgütleri listesinden çıkarılmasını isteyen ve imza kampanyasına verdiği destekle biliniyor. 

WURTZ: TALEPLER HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA MEŞRU

Avrupa Parlamentosu onursal üyesi Francis Wurtz, Lüksemburg, Bern ve Frankfurt yürüyüş kolları eylemcilerini selamladığı konuşmasında, Kürtlerin komploya cevabının hiçbir zaman olmadığı kadar ‘net’ olduğunu vurguladı. Öcalan’ın özgürlüğünün her zamankinden daha görünür, PKK’nin terör örgütleri listesinden çıkarılması talebinin ise her zamankinden daha meşru olduğuna dikkat çeken Wurtz, Türk devletinin temsilcilerinin Öcalan’la görüşmeler yapmasının buna en önemli gerekçe olduğunun altını çizdi.

Wurtz, Öcalan’ın özgürlüğünün Kürdistan ve bölgedeki barışın sağlanması için önemli bir adım olacağına da vurgu yaptı.

RYAN: ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ZAMANI GELMİŞTİR

İngiltere’den West Minster Adalet ve Barış Komisyonu üyesi rahip Joe Ryan, Öcalan’ın özgürlüğü için toplanan 10 milyon imzaya atıfta bulunarak, Kürt Halk Önderi'nin özgürlüğünün zamanının geldiğini söyledi. Kürdistan’da barış için müzakerelerin devam etmesini isteyen Ryan, Öcalan’ın 16 yıllık tutsaklıktan sonra özgürlüğünün ve Kürt sorununun çözümüne yönelik müzakereler için diyaloğun ‘zamanının geldiğinin’ altını çizdi. Folkvord, Mandela örneğini vererek, 27 yıllık esaret sonrasında özgürlüğüne kavuşabildiğini belirtti.

Nelson Mandela’nın 27 yıllık esaretinin özgürlük ve barış ile sonuçlandığına vurgulayan Ryan, ‘şimdi de sıra Öcalan’dadır’ mesajı verdi.

KILIÇ: KADINLARIN ARTIK ÖCALAN’IN ‘FİZİKSEL’ TUTSAKLIĞINA TAHAMMÜLÜ KALMADI

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE) adına Nursel Kılıç, komplonun tarihsel sürecine değindiği konuşmasında, 1993 yılından bu yana Öcalan ve PKK’nin ateşkeslerle barış istemini hatırlattı. Kobane, Şengal ve diğer bölgelerinde DAİŞ çetelerine karşı yürütülen savaşa atıfta bulunan Kılıç, tüm mücadelenin insanlık değerleri için verildiğinin altını çizdi.

Başta kadınlar olmak üzere Kürt halkının özgürlüğü konusunda Öcalan’ın özgürlüğünün tartışılmaz bir koşu olduğunu söyleyen Kılıç, kadın hareketi olarak yıllardır Öcalan’ın özgürlüğü için birçok eyleme imza attıklarını hatırlattı. Kılıç, “kendi kimliğinin özgürlüğünü Öcalan’ın özgürlüğünde gören kadınların, gelinen aşamada artık Öcalan’ın fiziksel tutsaklığına tahammülü kalmamıştır” dedi.

 

KEMALİZADE: ÖCALAN BIRAKILMAZSA ‘KARDEŞİZ’ SÖYLEMİ YALAN OLUR

Tahir Kemalizade, 10 milyonu aşkın imza ile Kürt halkının sesinin dünyaya duyurulduğunu belirttiği konuşmasında, Kürtlerin barış ve diyalogdan yana bir halk olduğunun altını çizdi. Kürdistan ve Ortadoğu’da barışın gelmesi için Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğine vurgu yapan Kemalizade, “sayın Öcalan serbest bırakılmazsa, demekki Türkiye’nin ‘biz kardeşiz’ söylemi yalan olduğu daha net anlaşılacaktır” dedi.

KÜRKÇÜ: ÇÖZÜME PKK YASAĞI KALDIRILARAK DESTEK VERİLEBİLİR

HDP Milletvekili Ertuğruk Kürkçü,  Öcalan’ın özgür olmadan söylenecek hiçbir sözün anlam  ifade etmeyeceğini dile getirdi. Öcalan’ın özgürlüğü icin toplanan 10 milyonu aşkın imza ile birlite HDP’nin sorumluluğunun dünya halkları nezdinde daha  da artığını altını çizen Kürkçü, Kürdistan özgürlük hareketinin talepleriyle Avrupa’nın temel değerlerinin özdeş olduğuna vurgu yaptı.

2011-2013 yılları arasında AK’deki görüşmelerine değinen Kürkçü, Avrupa’nın o dönemlerde barış ve çözüme ‘maalesef’ öncelik vermemesini eleştirdi. Türkiye’ye verilen desteğin DAİŞ’e gittiğini Avrupa ülkelerinin de gördüğünü söyleyen Kürkçü, “demokratik değerlerin güç kazanması isteniyorsa, Kürtlere destek verilmeli, Öcalan’ın özgürlüğü konusunda duyarlı olunmalı veTürkiye ile bu konuda diyalogda olunmalıdır” dedi.

Avrupa’nın çözüme katkı sunması için PKK yasağının kaldırılması ile işe başlayabileceğini öneren Kürkçü, “Kürt halkının çabaları, sayın Öcalan’ı layık olduğu yere getirecektir” diyerek, Öcalan’ın özgürleşeceği mesajını verdi.

TUMA ÇELİK: ‘HALKLAR ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNMAYA DEVAM EDECEKTİR’

Avrupa Asuri-Süryani Birliği yöneticisi Tuma Çelik ise, bir Süryani olarak Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan kampanyanın çağrıcısı olmaktan dolayı ‘onur duyduğunu’ söyledi. Öcalan’ın hakları için mücadele eden bütün halkların lideri olduğunun altını çizen Çelik, Kobane ve Cizire’de verilen ortak mücadelenin de Öcalan’ın dünya lideri olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Çelik, Öcalan’ın ‘fiziki olarak’ tutsak olduğunu ancaki düşüncelerinin asla esir alınamayacağını belirttiği konuşmasında, halkların özgürlüğü için Öcalan’ın özgürlüğünü savunmaya devam edecekleri mesajını yineledi.

RONİ MARGUİLEZ: TÜRKİYE ÇOKTAN YENİLDİ

Gazeteci-yazar Roni Marguilez de, “belki Avrupa’dan görülmüyor ama bakıldığında Türkiye çoktan yenildi” diyerek başladığı konuşmasında, “3-5 yıl öncesine kadar varlığı dahi kabul edilmeyen bir halkın lideriyle şimdi görüşülüyor. Görüşleri sonra devlet eliyle Kandil’e gönderiliyor, sonra yeniden oradan gelen mesaj üzerine tartışılıyor. Bu nasıl bir devlettir ki, ‘yok’ dediği bir halkın ‘terörist’ olarak adlandırdığı lideriyle müzakere ediyor?” diye sordu.

Bugüne kadarki kazanımların halkların mücadelesine borçlu olunduğunun altını çizen Marguilez, “bu mücadeleyi yürüten herkese selamlarımı iletiyorum” diyerek, Kürt halkının mücadelesine olan saygısını dile getirdi.

BİRDAL: KOMPLO ÖNCE İMRALI’DA SONRA KOBANE VE ŞENGAL’DE BOŞA ÇIKARILDI

İnsan hakları savunucusu ve eski BDP milletvekili Akın Birdal, AK’nin daha önce Öcalan için aldığı kararın herkesi bağladığını vurguladı. Öcalan’ın özgürlüğünün aynı zamanda ‘bir halkın kimliğinin, tarihinin ve bir coğrafyanın özgürlüğü’ olduğunu söyledi. 15 Şubat uluslararası komplosunun boşa çıkarıldığının altını çizen Birdal, “Komplo önce İmralı’da, sonra da Kobane’de, Şengal’de ve Rojava’da parçalanmıştır” dedi.

‘KÜRTLER ÖZGÜR ÜLKEYE ÖZGÜR ÖNDERLİKLE YÜRÜYECEKLER’

Basın açıklamasında son olarak Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli söz aldı. “Kürtler bugün burada özgürlük istiyor, yaşam ve varlık gerekçeleri olaran Sayın  Öcalan’ın özgürlüğünü istiyor” dedi.

Öcalan’ın ‘Kürtlerin kollektif iradesini temsil ettiğini’ söyleyen Yürekli, “bugün varlığı inkar edilen ve imha kıskacındaki Kürtler, insanlık değerlerini yerle bir etmek isteyenler karşısında insanlık onuru için muazzam bir direniş karşısındalar” diye konuştu.

Kürt halkının direnişinin ideolijisi, felsefesiyle Öcalan’da temsil edildiğini vurgulayan Yürekli, “bütün mekansal kalıpları yıkıp aşan bir hakikat ve yoğunlaşma durumu söz konusudur. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürtlerin özgürlüğüdür. Kürtlerin özgürlüğü Ortadoğu halklarının ve dünya ezilen halklarının özgürlüğüdür. Bu kapsamda Kürtler özgür ülkeye özgür Önderlikle yürüyeceklerdir. Bugün burada deklare edilen de bu ‘irade beyanıdır” dedi.