Öcalan'ın doğduğu evin bahçesinde tecrit protesto edildi
Öcalan'a dönük AKP/Saray eliyle geliştirilen tecrit içinde tecrit politikasına karşı başlatılan Özgürlük Nöbeti kapsamında Amara köyüne gidilerek, Öcalan'ın doğduğu evin bahçesinde tecrit protesto edildi.
ANF
URFA
Cuma, 5 Ağustos 2016, 23:08
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı AKP/Saray rejimi tarafından hayata geçirilen tecrit içinde tecrit politikasına karşı başlatılan Özgürlük Nöbeti eylemleri 12'nci gününde de sürdü. Öcalan'ın memleketi Urfa ve ilçelerinde aralıksız bir şekilde devam eden nöbet eylemi kapsamında Öcalan'ın köyüne gidilerek, doğduğu evin bahçesinde basın açıklaması yapıldı. Evin bahçesinde "Önderliğimiz özgürlüğümüzdür" ve "Ne askeri ne sivil darbe, "Öcalan'a Özgürlük Tecride Hayır" yazılı pankartlar açıldı. Açıklamada sık sık "Be Serok jiyan nabe", "Çözümün yolu İmralı'dadır" ve "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı. Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Amara köyünde askerler tarafından köy yolunda yapılan engellemelere rağmen köye ulaşan yüzlerce kişi burada Öcalan'ın Kürt halkının kırmızı çizgisi olduğunu kaydederek, tecrit politikasının derhal son bulması ve özgürlük koşullarının oluşturulmasını istedi. HDP ve BDP Birecik ile Halfeti ilçe örgütü yöneticilerinin de katıldığı açıklamada Mehmet Öcalan da hazır bulundu.
'ÖCALAN UYARDI'
KJA Halfeti ve Birecik bileşenleri adına basın metnini okuyan Halise Göklü, Türkiye'nin tarihte hiç olmadığı kadar karanlık bir dönem yaşadığını dile getirdi. askeri ve sivil darbenin iç içe geçtiğini belirten Göklü, iktidar zemin yapıldığı, demokratik seçenek imkanlarının yok edilmeye çalışıldığı bir kaosun tercih edilmekte olduğunu söyledi. Göklü, kaosun tercih edilen bir yönetim şekli olduğunun anlaşıldığını kaydetti. Kaos yönetimi ile esas hedeflenenin sürdürülemez bir düzeye geldiğini ifade eden Göklü, kirli savaşın örtülemek ve demokratik çözüm olanaklarının yok edilmek istendiğini ve Cumhurbaşkanın mağduriyet temelinde kendi iktidarını güçlendirmeye çalıştığını dile getirdi. Göklü, "Cumhurbaşkanı Kürt sorununa, demokratik kriterlere ve demokratik çözüm imkanlarına karşı aldığı tavır ve ortaya çıkan darbe karşıtı gösterileri temsil ettiği militarist içerik bizi kaygılandırmaktadır. Bu durumda Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın sağlığı ve güvenliği ile ilgili ciddi kaygılar taşımaktayız. Kürt sorunu demokratik çözüme kavuşmadığı sürece, bir darbe mekaniğinin var olacağını ve harekete geçeceği uyarılarla defalarca belirten Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, sürekli olarak önemli uyarılarda bulunmuştur. Türkiye askeri ve sivil darbe sistematiği ancak Kürt sorunun demokratik çözüm yöntemi sayesinde kurtulabilir" dedi.
'SESİMİZ, TAVRIMIZ VE EYLEMLERİMİZİ YÜKSELTEREK DEVAM ETTİRECEĞİZ'
Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve demokratik, barışçıl siyaset yöntemlerinin inşa sürecinin başlatılması gerektiğini dile getiren Göklü, "Ancak hükümet Sayın Öcalan'ın can güvenliği ile ilgili ve kaygı ve uyarılara verdiği cevap gayri ciddi ve endişe vericidir. Kadınların, gençlerin ve halkımızın yoğun biçimde taşıdığı bu kaygının ciddiye alınmamasının sonuçlarını elbette tahmin bile edemeyiz. Bu temelde hğkğmetin en kısa sürede Sayın Öcalan ile görüşme imkanı sağlaması ve Kürdistan ve demokratik kamuoyuna tatmim edici açıklamalarda bulunması gerekmektedir. Sayın Öcalan ile görüşme sağlanıncaya ve Kürt halkının demokratik kamuoyunun kaygılarını ciddiyetle giderinceye kadar kadın, karum, bileşen ve yapılarımız ile birlikte sesimizi, tavrımızı ve eylemlerimizi yükselterek devam ettireceğiz" diye vurguladı.
MEHMET ÖCALAN: KAYGILARIMIZ ÇOK DERİN
Ardından konuşan Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, ağabeyiyle ailesi olarak 2 yılı aşkındır görüşemediklerini belirterek, en doğal ve yasal haklarının kullanmalarına engel olunduğunu dile getirdi. Mehmet Öcalan, Öcalan'ın bu kadar uzun süreli tecrit altında kalmasının bir bütünen kendilerine bağlı olduklarını dile getirdi. İmralı Adası'na en çok gidip gelen kişi olduğunu söyleyen Mehmet Öcalan, İmralı Cezaevi sistemini çok iyi bildiğini ve İmralı Cezaevi'nde ancak gösterilebilecek olan insan üstü bir irade ile kalınabileceğinin altını çizdi.
Normal bir insanın İmralı Cezaevi'nde kalamayacağını söyleyen Mehmet Öcalan, " Çağrımız tüm Kürt halkı, demokrat ve aydın olan herkese ve bir bütünen tüm dünyayadır. Ailesi olarak Başkan'ın ölü mü sağ mı olduğunu bilmiyoruz. Biz Başkan üzerinden siyaset yapmıyoruz. Bizim isteğimiz; Kürdistan, Türkiye, Ortadoğu ve tüm dünyadaki demokrat ve aydınların bu haksızlık karşısında yanımızda olmasıdır. İmralı yolunun biran önce açılmasını istediyoruz. Çünkü, çözümün ve barışın anahtarı İmralı Adası'ndaki hücrede tutulan Başkan'ın elindedir. Bütün dünya, Kürtler ve Türkler de bunu çok iyi biliyor. Eğer bu akan kanın durmasını istiyorlar ise bir gün önce İmralı Adası'nın kapılarının açılması lazım. Bu da ancak bizim mücadelemiz ile mümkündür. Biz daha önce bu şekilde hiçbir süreç ile karşı karşıya kalmadık. Kaygılarımız çok derin. Bu kirliliği kabul etmiyoruz. Biran önce bu tecridin kaldırılması ve Öcalan'ın özgürlüğünün yolunun açılmasıdır. Bu kirli politikalar ile Kürt sorunu çözülmez" dedi.
Öcalan'ın doğduğu evin bahçesindeki açıklama alkış ve sloganlar eşliğinde son buldu.
Merkez Eyyübiye ilçesinde de HDP Eyyübiye İlçe Örgütü önündeki parkta bir araya gelen yüzlerce kişi Özgürlük Nöbeti eylemini tuttu. Eyyübiye'de Öcalan'ın üzerindeki tecridi protesto etmek ve özgürlüğünün istendiği nöbetlere katıldıkları gerekçesiyle 4 kişi ifadeye çağrıldı.
Suruç'ta da yapılan Özgürlük Nöbeti eyleminde dün gece gözaltına alınan DBP Suruç İlçe Eş Başkanları bugün tutuklanma talebi ile çıkarıldıkları mahkemece denetimli serbestlik ile serbest bırakılırken, bu gece de Özgürlük Nöbeti eylemi yüzlerce kişinin katılımıyla devam etti.
Öte yandan Viranşehir, Bozova, Ceylanpınar, Siverek ve Hilvan ilçelerinde de Öcalan için başlatılan Özgürlük Nöbeti eylemleri yüzlerce kişinin katılımıyla sürdü.