ÖGC'den 2014 yılı Basın Raporu
ÖGC'den 2014 yılı Basın Raporu
ÖGC'den 2014 yılı Basın Raporu
ÖGC'nin hazırladığı raporda, gazetecilerin '90'lı yıllardaki gibi öldürülme tehlikesinde olduğu belirtilerek, Kadri Bağdu örneği verildi. Tutuklama ve çeşitli cezaların da hız kesmediğine değinilen raporda, 2014 yılında Kürt medyası yazı işleri müdürlerine 292,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldıği kaydedildi. Raporda, yeni baskı yönteminin 'işsiz bırakma' olduğu da vurgulandı.
Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), 2014 yılına ilişkin Basın Raporu hazırladı.
Gazeteciliğin Türkiye'de her dönem tartışma konusu olduğunun, son yıllarda giderek siyasi tartışmaların odağında yer aldığının belirtildiği raporda, iktidarın basın ve medyayı kendisi için kurumsallaştırmak adına kullandığı, muhalif basın ve medyayı da hedef tahtasına koyduğu ifade edildi.
'AZ TEPKİ, ÇOK BASKIYI SAĞLADI'
Türkiye'nin, 2011 yılında Kürt basınına yönelik yürütülen kitlesel tutuklamalar ile dünyada en fazla gazetecinin tutuklandığı ülke unvanını kazandığına dikkat çekilen raporda, "Bu duruma başta basın ve medya organlarının yeterince tepki göstermemesi, hatta kimi medya kurumlarının buna destek vermesi, sonraki yıllarda medyaya yönelik baskının artırılmasının da önünü açtı. Sol, sosyalist ve muhalif/alternatif basına, özellikle 'KCK' operasyonlarıyla onlarca gazetecinin tutuklanmasına sessiz kalan ya da destek verenler aynı yöntemlerle hedef tahtasına oturtuldu. 'KCK Basın' davalarını hararetli bir şekilde alkışlamış olan yandaş basın da, baskılardan nasibini almaya başlaması bunun en somut göstergesi olarak, 'Demokrasi ve basın özgürlüğünün bir gün herkese lazım olacağı' gerçeğini çok çıplak bir şekilde gözler önüne serdi" denildi.
ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER
Raporda, Türkiye'de 2014 yılında 70'den fazla gazetecinin toplumsal olayları takip ettikleri sırada çoğunlukla polisin yada karşıt grupların saldırısı sonrasında darp edildiği kaydedilirken, Azadiya Welat Gazetesi çalışanı Kadri Bağdu'nun '90'lı yılların yöntemleriyle ensesinden sıkılan 2 kurşun ile hayatını kaybettiği; aradan geçen yaklaşık 4 ayda Bağdu'nun katillerinin bulunmamasının devlete yönelik şüpheleri artırdığı belirtildi. İran asıllı Amerikalı Gazeteci Srenna Shim'in 20 Ekim tarihinde kuşkulu bir trafik kazasıyla Kobanê haberlerini takip etmek için bulunduğu Türkiye'de hayatını kaybettiğinin de hatırlatıldığı raporda, Shim'in, bir gün önce yaptığı açıklamada ajanlıkla suçlandığını bildirdiği vurgulandı. "Öte yandan IŞİD saldırılarında 4'ü Kürt gazeteci olmak üzere en az 6 gazeteci öldürüldü. Kaçırılan ve IŞİD'in elinde bulunan gazetecilerin net sayısı ve akıbetleri ise bilinmiyor. Dünyada 2014 gazetecinin öldürüldüğü kayıtlara geçerken, 2015 yılının ilk günü ise Fransa’da bir mizah dergisine yapılan saldırı ile en az 10 gazeteci katledildi ve bu saldırı basına yönelik gerçekleştirilen en kanlı saldırı olarak kayıtlara geçti" denilen raporda, Gazeteci Deniz Fırat'ın DAİŞ'in Maxmur Kampı’na saldırısı sırasında şarapnel parçaları nedeniyle hayatını kaybetti de anımsatılırken, YPG Basın Merkezi tarafından yapılan açıklamada Gazeteci Mazlum Bagok’un 28 Eylül günü Musul’a bağlı Rabia ilçesinde yaşamını yitirdiğininin bildirildiğine işaret edildi.
Bu arada raporda, Birleşmiş Milletler'de (BM) özel danışmanlık statüsüne sahip, merkezi Cenevre'de bulunan sivil toplum kuruluşu Basın Amblem Kampanyası'nın, (PEC), bu yıl 32 ülkede 128 gazetecinin öldürüldüğünü duyurduğu kaydedildi.
264 YAYIN DURDURMA CEZASI
Türkiye'de basın özgürlüğü önündeki yasal, siyasal ve ekonomik engellerin 2014 yılında da sürdüğüne değinilen raporda, son bir yıllık süre içinde de “Kamu güvenliği”, “Genel ahlak”, “Ailenin korunması", “Toplumun milli ve ahlaki değerleri” gibi muğlak kavramların basın özgürlüğünün aleyhine yorumlandığı ifade edildi; bunun sonucunda Türkiye’de halen 62 bin 273 internet sitesinin halen engelli olduğu, RTÜK ve YSK tarafından 2014 yılında 264 yayın durdurma cezası verildiği bildirildi.
Raporda, Türkiye’de şu an 62.273 internet sitesinin erişiminin engelli durumda olduğu bilgisi de verildi.
KÜRT MEDYASINA 292,5 YILLIK DAVA...
Raporda, Azadiya Welat Yazı İşleri Müdürleri hakkında 157,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açılırken, Gündem gazetesine 157 bin TL para cezası kesildiği; Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan'a 45 yıl, Demokratik Ulus Yazı İşleri Müdürü Arafat Dayan'a 90 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldıği; böylece 2014 yılında Kürt medyası yazı işleri müdürlerine 292,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldıği kaydedildi. Sansür konusunda en az 264 yayına durdurma cezası verildiği de belirtildi.
Rapora göre; şu an cezaevinde 31 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak bulunuyor. Bunların büyük çoğunluğu yaptıkları haberden dolayı yargılanıyor. Tutuklu ve hükümlülerin 21'i gazetecilerden, 10'u dağıtımcılardan oluşuyor. Ayrıca gazeteler ve dergilerin birçok davası devam ediyor.
'İŞSİZ BIRAKMA' BASKISI
Raporda, yeni baskı yönteminin 'işsiz bırakma' olduğu vurgulandı: "AKP hükümetinin gazetecilere yönelik tutuklama, fiili saldırı gibi gazetecileri yıldırma politikalarına son dönemlerde işsiz bırakma yöntemi de eklendi. Özellikle geçen yıl Gezi serhıldanıyla başlayan süreçte hükümet gazetecileri istifaya zorluyor ya da işsiz kalmalarını sağlıyor. Gezi serhıldanında işten çıkarılan veya işsiz bırakılan gazetecilerin sayısı 59'u buldu. İşsiz bırakılan gazetecilerin 37'si istifaya zorlanırken 22'si işten çıkarıldı. Kimi kurumların raporlarına göre Türkiye'de 2014 yılının sadece ilk altı ayında 319 gazeteci işsiz kalırken, bazı kaynaklar yılın ilk 8 ayında bu rakamın 981'e çıktığını belirtiyor. Yılın tamamında işsiz bırakılan ya da istifaya zorlanan gazetecilerin sayısı ise bini geride bıraktı. 2013 yılında işten çıkarılan ya da işsiz bırakılan gazetecilerin sayısı 131 olarak hesaplanmıştı. Bu durumda işsiz bırakılan gazetecilerin sayısı bir önceki yıla göre neredeyse yaklaşık 9 kat arttı."