ÖGC: Son iki ayda basına baskılar arttı
ÖGC: Son iki ayda basına baskılar arttı
ÖGC: Son iki ayda basına baskılar arttı
Özgür Gazeteciler Cemiyeti, son iki ayda iktidarın basına yönelik baskı uygulamalarında gözle görülür bir artışın olduğuna vurgu yaparak, baskı uygulamalarının, AKP'nin '90'lı yılların mirasından yararlanmaya karar verdiğinin somut bir işareti olduğunu belirtti. ÖGC, gözaltına alınan Gün TV çalışanı Söylemez'in serbest bırakılmasını istedi.
Medyaya yönelik baskıları nedeniyle dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi ünvanını elinde bulunduran Türkiye'de gazetecilere yönelik tehdit, saldırı ve baskıların sürdüğüne dikkat çeken Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), muhalif basına yönelik baskı ve yıldırma politikalarıyla sürekli gündemde olan AKP iktidarının, tüm ileri demokrasi söylemlerine rağmen '90'lı yılları aratmayan uygulamalara imza attığını belirtti. Türkiye cezaevlerinde hala onlarca basın emekçisinin düşüncelerini ifade ettiği ve mesleğini icra ettiği için tutulduğunu ifade eden ÖGC, AKP'nin daha fazla gazeteciyi hapsetmenin yollarını aradığını kaydetti.
'SON İKİ AYDA BASKI UYGULAMALARI ARTTI'
Son iki aylık süre içinde iktidarın basına yönelik baskı uygulamalarında gözle görülür bir artışın olduğuna vurgu yapan ÖGC, "Özellikle Kobanê'ye yönelik destek eylemleri sırasında çok sayıda gazeteci mesleğini icra ederken kolluk kuvvetleri tarafından engellenmiş, tehdit edilmiş ve birçok yerde darp edilerek, basın yayın araçları bilinçli olarak hedef alınmış ve tahdip edilmiştir. AKP bir yandan 6-8 Ekim tarihinde Kobanê'ye yönelik halk eylemliliklerini bahane ederek 'kamu güvenliği' adı altında yeni baskı yasalarını gündemleştirirken bir yandan da nerede kendisine muhalif bir gazeteci meslektaşımız varsa kolluk görevlileri marifetiyle hedef almaktadır" dedi.
Açıklamada, Amed'de yayın yapan Gün TV çalışanı Kübra Söylemez'in evine yapılan baskın hatırlatılarak, "Onlarca özel harekat timi 19 Kasım gece yarısı saat:03.00 sıralarında Söylemez'in evine baskın düzenlenmiştir. Kapının açılmasına bile müsaade edilmeden koçbaşı ile hem binanın giriş kapısı hem de Söylemez'in bulunduğu dairenin kapısı kırılarak eve girilmiş. Meslektaşımız Söylemez ve yanında bulunan diğer gazeteci arkadaşları silah zoruyla yere yatırılmış ve evde saatlerce arama yapılmıştır. Arama sonrasında Söylemez, 2007 yılında hakkında açılan bir dosya kapsamında gözaltına alınmıştır" denildi.
'BAĞDU'NUN KATİLLERİNE İLİŞKİN İPUÇLARI VERİYOR!'
"Karmaskeli özel harekatçıların gece yarıları evlerin kapılarını kırarak gazetecileri gözaltına alması aşina olmadığımız bir durum değildir" denilen açıklamada, '90'lı yıllarda onlarca gazetecinin de bu yöntemle gözaltına alındığı ve katledildiği anımsatıldı. AKP iktidarının özellikle Kürt basını ve muhalif basına yönelik bu uygulamalarını, '90'lı yılların mirasından yararlanmaya karar verdiğinin somut bir işareti olarak yorumlayan ÖGC, "Daha bir ay önce Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu sokak ortasında saldırıya uğramış ve katledilmiştir. Bir ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bu saldırıya yönelik arpa boyu kadar yol alınmamışken, adresi, yeri belli olan Kürt bir gazetecinin gece yarısı baskınıyla bu şekilde gözaltına alınması dikkat çekicidir. Kürt ve muhalif gazetecilere yönelik bu uygulamalar, meslektaşımız Kadri Bağdu'nun katillerinin kim olduğuna ilişkinde ipuçları vermektedir" dedi
SÖYLEMEZ'İN SERBEST BIRAKILMASI İSTENDİ
Söylemez'in gözaltına alınmasını kınayan ve bir an önce serbest bırakılmasını talep eden Özgür Gazeteciler Cemiyeti, tüm basın emekçilerini duyarlı olmaya, ifade ve basın özgürlüğünü korumaya çağırdı.