Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanları ve milletvekillerine yapılan 4 Kasım darbesi ve sonrasında OHAL ile birlikte HDP’li, DBP’li siyasetçilere ve belediyelere yönelik siyasi baskılar devam ediyor. Yoğun bir şekilde devam eden tutuklamaların ve HDP eş genel başkanı Figen Yüksekdağ’ın da parti üyeliği ile milletvekilliğinin düşürülmesiyle parti İkinci Olağan Kongresini yaptı.

Zorunlu ikinci Olağan Kongre ile birlikte birçok il ve ilçede yöneticisi tutsak olan HDP, yeniden örgütlenme, toparlanma için yeni kadrolarla yola koyuldu. HDP İstanbul İl Eş Başkanlığına seçilen Esengül Demir ile Türkiye’nin nüfus ve yerleşim bakımından en büyük kenti olan İstanbul’da, yeni yönetimin nasıl bir rota izleyeceğini konuştuk.

Esengül Demir, ikinci Olağan Kongre’yi zorunlu koşulların dayatması sonucu yaptıklarını söyleyerek söze başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Her ne kadar kongremizi koşulların dayatması sonucunda yapsak da olanaklarımızı bu zorluklara göğüs gerebilecek bir biçimde şekillendirdik. Hem tüm bu zorluğu göğüsleyebilecek hem de bileşenlerimizin çeşitliliğini ve genel politikalarımızı yansıtabilecek bir yönetim kurulu hedeflenip oluşturuldu.”

Öte yandan Demir, HDP’nin genel stratejisi olarak bu dönem için öne çıkardığı örgütlenme seferberliğinin İstanbul özelinde de harekete geçirildiğini ifade ediyor. Demir, bu örgütlenme seferberliğinin bir dönem aslında yapıldığını fakat uzun zamandır, iktidarın yön vermesiyle de sürekli seçimlere kanalize olan bir atmosfer yüzünden sekteye uğradığını anlatıyor. Hem bu dönem yaşanan siyasi baskılar, hem de HDP’yi siyaseten felç etmeye yönelik uygulamalara karşı, yeniden örgütlenme çalışmalarına da hız vereceklerini sözlerine ekliyor.

EMEK CEPHESİNDE ÖRGÜTLENME

Bu kapsamda, bir süredir başlatılmış olan mahalle örgütlenmelerine ve burada partili tabana yeniden ulaşmaya önem verdiklerini kaydeden HDP İstanbul İl Eş Başkanı Esengül Demir şunları anlatıyor: “Mahallelerde çalışmaların yanı sıra İstanbul özellikle işçiler açısından geniş bir yer. Bu emek alanında hem hak gaspları hem de sömürü ciddi bir şekilde hüküm sürüyor. İktidarını sermayeye sunduklarıyla ayakta tutan AKP de emek çevresi üzerindeki baskılarla onların kazanılmış haklarını her geçen gün yok ediyor. Bu dönem emek alanına da ağırlık veren bir çalışma ekseni oluşturacağız. Zaten bizim asıl tabanımız yoksul ve emekçi halk. Öte yandan ciddi bir işsizlik de hakim ülkede. Her geçen gün krizle birlikte büyüyen bir işsizler ordusu da var. Hem tabanımıza dönüp yeniden bu süreci onlarla değerlendirdiğimiz ve ilerlediğimiz; hem de yeni hak gasplarının olduğu ve büyük bir boşluğun olduğu emek alanında örgütlenme olacak yeni yönetim olarak rotamız. Öte yandan çevre ve kentsel dönüşüm de İstanbul’da ele aldığımız ki en başından bu yana içinde olduğumuz bir mücadele alanı. Özellikle KHK’larla alınan kentsel dönüşüm kararlarıyla birlikte bu alandaki mücadelenin de artacağını söyleyebilirim. Bunlar bizim İstanbul’da yapacağımız mücadelenin saç ayaklarını oluşturacak alanlar.”

BATI’DA HALK MECLİSLERİ

Esengül Demir bu alanlara yönelik çalışmaların HDP’nin de parti tüzüğünde yer alan Halk Meclisleri örgütlenmeleriyle ilerletebileceğini anlatıyor: “Kürdistan’da KHK kararlarıyla kayyumlar atanmadan önce yürüyen, işleyen ve ciddi anlamda da toplumsal dönüşümü sağlamış olan meclisleşmeyi Batı’da hayata geçirmeyi planlıyoruz ki büyük kentler bu tip örgütlenmeler için oldukça uygun. Çünkü bireysel olarak bir çalışmayı yürütebilecek ama herhangi bir parti, örütlenme ve dernek vs. içinde yer alamayacan; ama bu tür meclislerde görev üstlenebilecek pek çok insan var. Bu kişileri, o meclislerin içine katmak ve meclisleri faal hale getirmek hedefimiz. Mahalle örgütlenmelerinden meclisler çıkarmak yani. KHK’lar ile kapatılan dernekler, yapılanmalarla birlikte örgütlenmenin yeniden canlandırılması açısından da bir adım olacağını düşünmekteyiz.”

Demir, İstanbul özelinde belirttiği alanlarda mücadeleye yeniden ve biriktirerek yön vereceklerini açıklarken bir yandan tasfiye ve siyasi baskılara maruz kalmış parti örgütünün de bir iç eğitim süreci yaşayacağını kaydediyor.

Esengül Demir, içinden geçtikleri sürecin hem HDP hem de HDK bileşenleri açısından yeniden ortak hareket etme pratiğini sahaya taşıma; takvimsel koşturmacadan dolayı zaman zaman aksayan birlikte mücadele düşüncesine de ivme kazandıracağına değiniyor.

CEZAEVLERİNE BAYRAM KARTLARI...

Esengül Demir, Ramazan ayı boyunca İstanbul’un birçok ilçesinden halkın bir araya geldiği iftar sofraları ve etkinlikler de örgütlediklerini söylerken bayram öncesi cezaevlerine İl örgütü olarak 22 Haziran’da kart yollayacaklarını da sözlerine ekliyor. Sadece HDP’lilere değil, bu süreçte tutuklanan akademisyenlere, gazetecilere ve son olarak MİT TIR’ları davasından içeri alınan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’na ve İmralı’da tecritte bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a da kart atacaklarını ifade ediyor.