BDP İstanbul İl Örgütü, cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Yenibosna'da bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya, BDP İstanbul il eş başkanları Emrullah Bingül ve Arife Çınar, TUAD-DER Başkanı Recep Belek, BDP MYK üyesi Hüseyin Gözen, BDP PM üyeleri Hasan Vural, Roşan Işıktaş, Rahim Tımar ve Hüseyin Gürgün ile BDP İstanbul il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. "Hasta tutsaklar derhal serbest bırakılsın" ve "Cezaevlerinde ölümlere son, tutsaklara özgürlük" pankartlarının açıldığı açıklamada, kitle sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" ve "Selam selam İmralı'ya bin selam" sloganlarını attı. Yöresel sarı, kırmızı ve yeşil renklerinde kıyafetleri giyen kadınlar açıklamada, "Jin şer naxwazin, aşitiyê dixwazin" sloganını attı.

BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül, BDP ve TUAD olarak yavaş yavaş yaşamla olan bağları kesilmeye başlayan hasta tutsakların serbest bırakılmasını talep ettiklerini belirterek, "Bu ne siyasi, ne de müzakere edilecek bir durumdur. AKP hükümeti vicdani, insani bir mesele olan hasta tutsakları serbest bırakılması konusunda hasta tutsaklara karşı kan davası gütmektedir. Böylesi bir uygulamanın bu çağda ortaya konması bir yüz karasıdır. Bunu şiddetle kınıyoruz" dedi. İHD ve TUAD'ın raporlarına göre şuan cezaevlerinde 540'ı aşkın hasta tutsağın olduğuna dikkat çeken Bingül şunları aktardı: "Bu senenin başından beri bir süreç var. Barıştan bahsediliyor. Onurlu bir barışa gidilmek isteniyorsa, acilen hasta tutsakların ve bütün siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekir." Bingül, talepleri karşılanmaması durumunda eylemlerini arttırarak sürdüreceklerini kaydetti. 

Bingül'ün ardından konuşan BDP İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar ise, cezaevlerinde binlerce tutsağın sağlıksız şartlarda tutulduğunu ifade ederek, "Halklar arasına duvarlar ören, insanları duvarlar arasında tutan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Hükümet derhal bu duvar siyasetinden vazgeçmelidir. Aksi durumda BDP olarak sonuna kadar konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. Ardından konuşan İstanbul Tabipler Odası üyesi İncinay Erdoğan ise, cezaevlerini "Ruh teslim alma" mekanizmaları olarak tanımlayarak, "Buralarda sağlıktan bahsedilemez. Hasta tutsakların sağlık haklarından mahrum edilmeleri işkencedir. Ölüme terk ediştir" dedi. Hastaların Adli Tıp Kurumu (ATK) ve bu kuruma bağlı diğer tam teşekküllü hastanelerdeki bürokrasi nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Erdoğan, "Bu bürokrasi ortadan kaldırılmalıdır. Birçok hastanın cenazesi, ATK'lerden bekledikleri raporlardan önce ATK'lere geliyor. Bu kabul edilemez. Biz devlete sesleniyoruz, cezaevlerinde oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumun sorumluluğu sizde olacaktır. Biz hekimler olarak bu duruma sessiz kalmayacağız" diye belirtti.

Daha sonra basın açıklamasını okuyan BDP İstanbul İl Eşbaşkanı Yardımcısı İlkay Yenigün, BDP İstanbul İl Örgütü olarak siyasi tutsakların ölümüne seyirci kalmayacaklarını belirtti. Konuşmaların ardından hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla 1 saatlik oturma eylemi gerçekleştirildi. Oturma eylemi sırasında TUAD-DER Başkanı Recep Belek, hasta tutsakların serbest bırakılması için 1 milyon imza toplayarak Adalet Bakanlığı'na teslim ettiklerini belirterek, "Biz Pazartesi günü oradaydık ama aynı zamanlarda cezaevlerinde tutsaklara yönelik olumsuz uygulamalar da devam etti. Bu uygulamalar yeni olarak 30 tutsak Silivri Cezaevi'ne sürgün edildi" dedi. 

Eylem sloganlar eşliğinde sona erdi.