ANF’ye konuşan genç aktivistlerden Derek Thornell, demokratik konfederalizmin önemine vurgu yaparken, Muhammed Naim ise Kürtlerin ve Siyahilerin mücadelelerinin benzerliklerine atıfta bulunuyor.

‘DEMOKRATİK KONFEDERALİZM EN İLHAM VERİCİ TEORİLERDEN BİRİ’

Öcalan’a Özgürlük-Kürdistan’a Statü uzun yürüyüşü için İspanya’nın Alicante şehrinden gelen Amerikan asıllı Derek Thornell, Kürt mücadelesiyle Rojava Devrimi sonrasında tanıştığını söylerken, Öcalan’ın geliştirdiği demokratik konfederalizmin günümüzdeki en ilginç, ilham verici politik teorilerden olduğuna dikkat çekti. Bunun da günümüzde Rojava’da uygulanmaya çalışıldığını hatırlatan Derek Thornell, bu sistemin dünya için önemini vurguladı.

Rojava Devrimi’nin Avrupa’da yeterince tanınmadığını ve bunun için de Uzun Yürüyüş eylemine katıldığını söyleyen Thornell, birçok Avrupa ülkesinin Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu’daki rejimleri desteklediğini hatırlattı. Thornell, Avrupa halklarının Ortadoğu’da bir devrimin yaşandığını ve bunun bölgede yaşanan krizler için en uygun çözüm olduğunu görmelerini istediğini söyledi.

Uzun Yürüyüş’ün kendisi için sadece bir aşama olduğunun altını çizen Derek Thornell, sonrasında Kürt halkının mücadelesini Avrupa halklarına tanıtmak olacağını söyledi. Thornell, bununla hedefinin Avrupa devletlerinin katı rejimlerin yanında olmasına son vermesi için halkın baskı yapması olduğunu kaydetti.

1 Şubat’ta başlattıkları yürüyüşün kendisi açısından oldukça güzel bir tecrübe olduğunu söyleyen Thornell, Kürtlerin Avrupa’daki sosyal hareketlerin kendilerini desteklediğini bilmelerini istediğini vurguladı.

‘ORTAK MÜCADELEYLE LİDERLERİN ÖZGÜRLEŞTİRİLMESİ MÜMKÜN’

Britanya’da üniversitede master çalışmalarını devam ettiren Muhammed Naim adlı Sudan kökenli öğrenci de, Uzun Yürüyüş’e katılan enternasyonalistlerden biri. Siyahilerin ve Kürtlerin hareketlerinin ilişkilerine yönelik çalışmasından önce Kürtleri tanıdığını söyleyen Muhammed Naim, Rojava’nın yanı sıra Bakur’daki demokratik kurumların oluşturulmasının ilgisini çektiğini belirtti.

Dünyadaki Siyahi hareketlerle Kürt mücadelesi arasında bir tür bağlantı veya köprü kurmayı umduğunu söyleyen Muhammed Naim, Öcalan’ın liderlik tarzının da kendisini etkilediğinin altını çizdi.

Siyahilerin mücadele tarihinin Kürtlerinkiyle benzerlik gösterdiğini belirten Muhammed, Siyahi halkların mücadele ettiği devletlerin de benzer şekilde liderliği esaret altına alarak sindirmeye çalıştığını hatırlattı.

Siyahi lider Nelson Mandela ile insan hakları savunucusu Angela Davis’in özgürlüğü için 20’inci yüzyılda yürütülen mücadeleleri örnek gösteren Muhammed Naim, ortak mücadele edilmesi halinde öncü liderlerin özgürleştirilmesinin mümkün olduğunun altını çizdi.

Öcalan’ın filozofisinin kendisini derinden etkilediğini dile getiren Naim, demokratik konfederalizmin farklı halklar tarafından algılanmasına dair ileride de çalışmak istediğini belirtti.

Kürtlerin de ABD’deki Siyahilerin mücadelesinde olduğu gibi eylemselliklerle seslerini duyurmaya çalıştığını söyleyen Muhammed Naim, Martin Luther King’in 1963’te başlattığı İş ve Özgürlük İçin Washington'a Yürüyüş eylemini buna örnek gösterdi.

Uzun Yürüyüş’ün geçtiği tüm yerleşim yerlerinde toplumla direkt iletişimi sağlaması açısından önemine dikkat çeken Naim, 17 ülkeden gelen diğer yürüyüşçülerle Kürt hareketini en organize olmuş hareket olarak gördüklerine vurgu yaptı. Naim, toplumların giderek daha az hareket edip sadece tüketmesinin hedeflendiği günümüzde Kürtlerin eylemlerde olduğunu hatırlatırken, yaşanan tüm baskılara, liderleri ve temsilcilerinin hapsedilmelerine rağmen direnmelerinin önemine değindi.