Türkiye’deki yerel seçimlerin erkene alınması konusunda AKP’nin sarf ettiði gayrete raðmen kendi içindeki çatlak ve muhalif seslerin sonuç almasını önlemiştir diyen Koma Ciwakên Kürdistan (KCK) Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi “Türkiye ve Kürdistan halkı yerel seçimlerin erkene alınmasını deðil, öncelikle öz yönetim gerçeðini tartışmalıdır” dedi.

Önderliklerinin özgürlüðü için hapishanelerde on bin tutsaðın bedenini açlık grevine yatırdıðı bir süreçte AKP hükümetinin seçim tarihini temel gündem yapmaya çalışmasının gerçekleri ört bas etmeye yönelik olduðuna dikkat çeken komite; “Kürt halkı ve Türkiye demokrasi güçleri kendi öz yönetim sistemlerini geliştirmeyi esas alarak AKP’nin Anayasa oyunlarını bozmayı hedeflemekle en doðru siyaseti izlemektedir” yorumunda bulundu. AKP hükümetinin oyunları karşısında öz yönetim kavramını tartışmaya, içini doldurarak, her alanda kurumlaştırıp, gelişmesi için mücadele birliðine çaðırdı.

AKP SEÇÝM HÝLELERÝ ÝLE KÜRT ÝRADESÝNÝN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞIYOR

AKP içindeki çatlak seslerin Kürt sorununda yaşanan tutarsız ve çözümsüz yaklaşımlara duyulan tepkinin bir ifadesi oluðunu ve giderek derinleşeceðine dikkat çeken KCK Ekoloji ve yerel yönetimler komitesi, “Kendi içinde bile bütünlüðünü koruyamayan AKP seçimleri hangi tarihe alırsa alsın, Kürt halk iradesinin önüne hiçbir şekilde geçemeyecektir” dedi. Komite devamla şunları belirtti: “15 aydır Önderliðimiz üzerinde hiçbir yasayı tanımadan tecrit uygulayan AKP, savaş sahasında gerillanın görkemli direnişiyle adeta deprem etkisini yaşarcasına sarsılıyor. Batı Kürdistan’daki halkımızın öz yönetim hamlesiyle şoka uðrayan Türk devleti Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da Yerel Yönetim ve öz yönetim gerçeðini nasıl ortadan kaldırıp diktatörlüðünü kurtaracaðının hesaplarını yapmaktadır.

Halkın demokratik öz yönetim gücünü ve iradesini baskılamak için yapılan siyasi soykırım operasyonlarından Anayasa deðişikliði ve kanun dayanaklarına kadar her türlü hile ve baskı yolu AKP’yi daha fazla çıkmaza sürüklemekten başka bir sonuç vermeyecektir.”

HÝLELÝ SEÇÝMLERLE YERELLERÝN GÜÇLERÝ DARALTILMAK ÝSTENÝYOR

“Seçimler için çıkarmaya çalıştıkları tüm yasalarla Kürt halkın iradesini ve Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerinin önüne geçmeyi amaçlamaktadır” diyen komite, “Bunlar şimdiden devreye konulmuş olan seçim hileleridir” diye belirtti.

“AKP bu yasalarla Belde belediyelerinin birçoðunun feshedilmesinden büyükşehir belediyelerinin seçim usullerine ve demokrasi kaleleri olarak nam yapmış kimi yerellerin komşu belediyelere baðlanarak üzerinde oynanmasına kadar ince hesaplanmış yöntemlerle kendi iktidar sahalarını genişletme arayışındadır. Bu anayasa oyunlarıyla yerellerin inisiyatifleri daraltılarak merkeziyetçiliðin derinleşmesi hedefleniyor.

Yerel yönetimler gücünü demokratik ulus anlayışından almaktadır. Yerel yönetimler sadece belediyeler demek deðildir. Yerel yönetim, her topluluðun inanç, azınlık, cins ve kültür gurubunun yerinde öz yönetim ve gücü demektir. Yerel yönetimler hakkında kendisinin karar alması ve uygulaması demektir. AKP’nin asıl korkusu, öz yönetim istem ve bilincinin önü alınamaz bir şekilde giderek gelişme göstermesidir. AKP beldelerin, kentlerin nereden, nasıl yönetileceði konusunda yasalar çıkarma peşindeyken halka bir şey sormuş mudur? O belde veya kentte yaşayanların iradesine başvurmayı red eden bir hükümetin hangi hesaplar peşinde olduðu aşikâr olup en başta o yörede yaşayan halkın tavır alması en demokratik haktır.”

DEMOKRASÝNÝN KRÝTERÝ ÖZ YÖNETÝMLERDÝR

Çaðımızın en temel ve vazgeçilmez demokratik kriteri haline gelen öz yönetim olgusunun tüm çatışmalı süreçlere de son vermenin anahtarı olduðuna işaret eden komite, “Diðer tüm yaklaşımlar halkı aldatmaya dönük oyalama ve kendi iktidarını meşrulaştırma anlamına gelmektedir” dedi. Ortadoðu kaosuna son verecek yegâne olgunun halk iradesinin hâkim hale gelebilmesi için ancak öz yönetim gerçeðiyle saðlanabilir diyen komite şöyle devam etti; “Halka sorulmadan, halka raðmen yerel yönetim sistemi hakkında kararlar çıkarmak MHP’yi yedeðine almış olan Erdoðan diktatörlüðüne yakışan bir tutumdur. CHP ise bu siyasetin şartlı destekçisi olarak muhalefetin içini boşaltma misyonunu oynamaktadır. Bu noktada Türkiye demokrasi güçlerine düşen tarihi görev, gündemi doðru belirlemek, AKP’nin halka sormadan yaptıðı Anayasa oyunlarını teşhir etmek ve asıl gündem olarak, öz yönetim iradesini her yerel alanda örgütlemenin öncülüðünü yapmaktır.”

ÖZ YÖNETÝM OLMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ

AKP hükümetinin halkın öz yönetim hakkını tanıyıp tanımamakla karşı karşıya olduðunu vurgulayan komite; “Demokratik özerklik sistemin çözüm tarzı öz yönetimin ete-kemiðe bürünmüş halinden başka bir şey deðildir” dedi. Komite, açıklamanın sonunda şunları kaydetti:

“Mevcut yerel yönetimlerin yasaları bile 12 Eylül askeri darbe ürünüyken, onun da gerisine düşen yasalar çıkarılmak isteniyor. Bunlar yapılırken de sanki demokratik adımlar atılıyormuş gibi sunuluyor. Bu da AKP’nin halkı yanıltmaya dönük genel siyaset tarzının bir yansımasıdır. AKP hükümeti onlarca belediye ve il genel meclisi başkanını, yüzlerce meclis üyesini, binlerce yerel yöneticiyi tutuklattıðı ve kendi anadillerinde savunma hakkını bile tanımadıðı halde halen yerel yönetimlerde demokratikleşmeye gittiklerinin edebiyatını yapmaktadır. Çok sade bir şekilde belirtiyoruz halk iradesinin esas alınıp alınmadıðına bakılmalıdır. Gerisi kendi iktidarını kurumlaştırmanın demogojisidir ve halkın direnişiyle karşılaşacaðı kesindir.

KCK Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komitesi olarak bu vesile ile Kürdistan, Ortadoðu ve tüm dünyada öz yönetim sistemini kurmayı hedefleyen her ulusun, her inancın ve her kültürün yanında olduðumuzu beyan ediyoruz. Öz yönetim hakkı tanınmadan ne çatışmalar önlenebilinir, nede Kürt sorunu birlik esprisi içinde çözüme kavuşabilinir. Öz yönetim gerçeðine aykırı her adımın, ulus-devlet zihniyetinden kaynaklı çatışma ve savaş kültürünü derinleştirdiði bilinciyle, demokrasi güçlerini AKP oyunları karşısında öz yönetim kavramını tartışmaya, içini doldurmaya, kurumlaştırmaya ve her alanda gelişmesi için mücadele birliðine davet ediyoruz. “