'Paket, KCK davalarını etkilemeyecek'

'Paket, KCK davalarını etkilemeyecek'

AKP'nin "İnsan hakları ve ifade özgürlüğü paketi" olarak sunduğu 4. Yargı Paketi'ni değerlendiren Avukat Baran Doğan, "Düzenleme KCK davaları açısından hiçbir değişiklik getirmeyecek" dedi.

KCK davalarına giren avukatlardan Baran Doğan, AKP Hükümeti'nin "İnsan hakları ve ifade özgürlüğü" paketi olarak sunduğu 4. Yargı Paketi'ni ANF'ye değerlendirdi. 

Değişikliğin KCK davaları açısından da hiçbir değişiklik getirmeyeceğine dikkat çeken Avukat Doğan, "KCK basın davasının tamamında gazetecilerin yaptıkları haberler delil olarak yer alıyor. Ancak iddianamelerde başka bir madde gazetecileri 'örgüt üyesi' saydığı için, buradan cezasızlık olsa bile, o eylemleri toplayıp örgüt üyeliğinden ceza veriyorladı. KCK davalarında herhangi bir tutuklunun yararlanabileceği bir düzenleme yok" dedi.

Avukat Doğan, KCK davalarının yasal değişikliklerden etkilenebilmesi için "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçunu düzenleyen TCK'nın 220. maddesinin 6 ve 7. fıkrası ile "silahlı örgüt" hükmünü düzenleyen TCK'nın 314. maddesinin 2 ve 3. fıkralarının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. 

Paket, TMK'nın 6. maddesini "Terör örgütlerinin, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir" şeklinde değiştiriyor.

Söz konusu değişikliğe dikkat çeken Avukat Doğan, şöyle konuştu: "Eski kanunda, 'Terör örgütünün bildiri ve açıklamalarını basanlara ceza verilir' şeklinde düzenleme vardı. Yeni düzenleme özgürlük gibi görülebilir ancak bu bir yanılsama. Örneğin, Murat Karayılan, 'Kürt sorunu çözülmezse savaşacağız' dedi. Bir gazeteci de bunu haber yaptı. Bu açıklamanın bir haber değeri vardır. AİHM, 'Bir bölgedeki çatışmanın ülke açısından yaratacağı sorun potansiyelinin medya tarafından kamuoyuna sunulması lazım' diyor. O söylemin doğrudan yayınlanmasında AİHM bir suç görmüyor. Ancak, yeni değişikliğe göre gazetecinin yaptığı o haber suç kabul edilecek ve hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. TMK 6. madde değişikliği eskiye göre daha iyi bir düzenleme olarak görülüyor ancak hiçbir fark yok. Eskiden de sıradan bir açıklamayı haberleştirmeye dava açılmıyordu. Çatışma potansiyelini yansıtan haberlere dava açılıyordu. O açıdan bu düzenlemede bir özgürlük yok" diye konuştu.

TMK'nın 7. maddesinde yapılan "Terör örgütünün, cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklindeki değişikliğin birçok kişi için ceza riski getirdiğini belirten Avukat Doğan, "Biri çıkıp, 'Yasadışı örgütü toplumsal bir sorun doğurmuştur' dese, yasaya göre yaptırıma uğrayacaktır. Kimin söylediği de savcılar açısından önemli. Televizyonda bunu söyleyen tanınmış bir siyasetçiye bu madde uygulanmayabilir. Ancak insan hakları savunucularına, hukuçulara, sivil toplum örgütlerine uygulanacaktır. 'Övmek, meşru göstermek' çok genel bir tanım" dedi.

'TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ TEHDİT ALTINDA'

Avukat Baran Doğan, TMK'nın 7. maddesinde yapılan "Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında gerçekleşmese dahi, terör örgütü üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde, slogan atılması" şeklindeki değişikliğe atıfta bulundu, "Slogan atmanın içinde çebir, şiddet, tehdit yok. Bu slogan mevcut kanuna göre yasadışı görülebilir ama o sloganda şiddet yok. Eğer kriter şiddet ise örgüte ait bir amblemi taşımak da şiddet anlamına gelmiyor. Üyesi ve destekçisi olmak ne demek? 'Örgüte yardım etmek' suçunun ne anlama geldiğini yıllardır tartışıyoruz. Geçmişte hukukçular bunu çok geniş yorumlayıp herkese ceza verdiler. 'Örgütün destekçisi olduğunu belli edecek şekilde', ifadesi de çok genel bir kavram. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanılmaz hale getirecek bir düzenleme. Dönemin konjonktürüne göre uygulanacak bir madde. Şu anki mevcut iyi atmosfer bozulduğunda ve yasa uygulandığında hukuk terörü estirebilecek bir düzenleme" değerlendirmesini yaptı.

Pakette esaslı bir değişiklik görmediğini vurgulayan Avukat Baran Doğan, "Burada bir özgürlük havası yok. Sadece geçici olarak kanunda cila yapılmış. Mevcut politika belki de dava açmama yönünde olacaktır. Mevcut politikayı dönemsel olarak uygulayabilmek için ucu açık bir kanuna başvurdular. Uygulayıcıların da çok muhafazakar davrandığı bilinen bir şey. Dolayısıyla bu kanun özgürlük getirmiyor" dedi.  

İfade özgürlüğünün alanının genişleyebilmesi için birçok kanunda değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Avukat Baran Doğan, "Sadece Terörle Mücadele Kanunu'ndaki birkaç maddedeki değişiklik ile Türkiye'de düşünce özgürlüğünü sağlamak mümkün değil" dedi.