Fransa'nın başkenti Paris'te Ocak 2013'te üç Kürt kadın devrimcinin hayatını kaybettiği katliama ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Fransız hükümeti, istihbarat servislerinin ellerindeki bilgiler üzerinde gizliliği kısmen kaldırdı.
Avukatların talebi üzerine soruşturma hakimi Eylül 2014'te ilgili bakanlıklardan gizli istihbarat belgelerini istemişti. Hakim bu talebine gerekçe olarak, Ömer Güney’in faaliyetlerinin Türk MİT’i ile bağlantısı olabileceğini göstermişti.
Le Monde gazetesinde yayınlanan bir haberde katliama ilişkin yürütülen soruşturmanın Türk servisleri zan altında bıraktığı kaydedilirken, Fransız hükümetinin istihbaratın elindeki bilgiler üzerindeki gizliliği kısmen kaldırdığı belirtildi.
Fransız diplomatik kaynakları, Ankara’nın gizli belgelerin gizliliğinin kaldırılmasından pek memnun olmayacağını belirtirken, Ankara'nın bu durumu ‘kötü bir tutum’ olarak algılayabileceğine işaret ediliyor.
Le Monde gazetesi, İç İstihbarat Genel Müdürlüğü DGSI'nin 39 notu ile ile Dış İstihbarat Genel Müdürlüğü DGSE arşivlerindeki 7 belgenin içeriklerinin büyük oranda kesilmiş olduğuna dikkat çekti.
Ancak "gerçeklik operasyonunun" genişleyebileceği vurgulandı.
AVUKATLAR BAŞBAKAN VALLS'A BAŞVURDU
Ailelerin avukatı Antoine Comte, Mart ayı sonunda Başbakan Manuel Valls’a başvurarak, davada ilerleme sağlanabilmesi için daha fazla belgeye ulaşım izni istedi.
Fransa'nın sessizliğine tepki gösteren avukat Antoin Comte, "Fransa'nın bu suçlara ilişkin sessizliği yabancı devletlerin Fransız topraklarında tam bir cezasızlık içerisinde öldürme hakkı verdiği anlamına gelir ve biz bunun bir daha yaşanmayacağına inanmak delilik olur" dedi.
Comte, daha önce Ruanda soykırımına ilişkin olduğu gibi, Paris katliamına ilişkin tüm belgelere erişme imkanının sağlanmasını talep etti.
Le Monde gazetesi, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in katledilmesi ardından yaşanan gelişmeleri de hatırlattı.
Bunlar arasında, Güney'in çantasında bulunan barut izinin onu cinayetlerdeki en önemli şüpheli yaptığını hatırlatan gazete, katil zanlısı Ömer Güney’in Paris’teki Kürt dernekleri çevresine katliamdan 1 yıl kadar önce girmesinin, bilinçli ve önceden hazırlanmış bir sızma olduğu tezini güçlendirdiğini kaydetti.
Bununla birlikte Güney, 2012 yılında Türkiye'ye defalarca gizli ziyaretlerde bulundu. MİT ile birlikte katliam planlarının yapıldığı bir ses kaydı ve katliam talimatını verildiği bir belge yayınlandı.
FRANSA'NIN SESSİZLİĞİ ÖLDÜRME HAKKI TANIDIĞI ANLAMINA GELİR!
Le Monde gazetesine göre Fansız adaletinin Türk Devleti'ni zan altında bırakması Fransa Devleti'ni de hassas bir duruma sokuyor.
Paris'in bu cinayetleri aydınlatma yönünde ilerlemesinin Kürt sorunu konusundaki aşırı hassasiyeti bir sır olmayan Ankara'yı memnun etmeyebileceği belirtiliyor.
Le Monde, her iki ülke arasında özellikle 2011'den bu yana köktendinci gruplara karşı mücadelede işbirliği konusunda düzenli bir şekilde gerilimler yaşandığına işaret ediyor.
Gazete üzerinde gizliliğin kaldırıldığı notlardan bazılarını da aktarıyor. Fransız dış istihbarat servisinin notlarından birinde MİT'in kendisine yönelik suçlamalara tepki göstererek, çözüm sürecinde önemli rol oynarken saygınlıklarının düşürülmesine yönelik olduğunu söylüyor.
FRANSIZ MAKAMLAR PKK ÜZERİNE ÇALIŞMA YAPMAYI DURDURDU MU?
Gazete, Türkiye ile diyalogun sağlam temellere oturmak için Fransa İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve'ün 26 Mart 2014'te Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirdiğine işaret ediyor. Bu ziyaret, Türkiye'nin üç Fransızı sınırdışı etmeyi reddetmesi ardından gerçekleşmiş.
Resmi bir kaynağa göre Fransız makamlar Türk mevkidaşları ile belli bir güven oluşturdular. Bunu yaparken de gayrı resmi bir şekilde PKK üzerine çalışma yürütmeyi durdurma sözü verdikleri iddia ediliyor.
İçişleri Bakanlığı'nın bir üyesi, "Eğer savcılık ve polis Kürtleri artık soruşturmazsa, onların sınırdışı edilmesini reddetmeye artık gerek kalmayacak" diye yorumluyor.
KATLİAM SORUŞTURMASI YAZDAN ÖNCE TAMAMLANACAK!
Le Monde, bu kurnaz tavrı Kürt militanlara ilişkin analiz değişimi olarak ele almak gerektiğini belirtiyor.
Fransız gazete, Paris Asliye Mahkemesi'nin 24 Mart'ta Kürtlere ilişkin bir davada, kullandığı bir ifadeye dikkat çekti.
Mahkeme, "artık PKK'nin DAİŞ'e karşı eylemini hesaba katmak gerektiğini" vurguluyordu. Adli kaynaklar, Paris katliamına ilişkin soruşturmanın yazdan önce tamamlanacağını söylüyor.