'Paris katliamının sorumluları açıklansın'
'Paris katliamının sorumluları açıklansın'
'Paris katliamının sorumluları açıklansın'
PKK kurucularından Sakine Cansız (Sara), KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbîn), Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in (Ronahî) katledilmesinin yıldönümü dolayısıyla Paris’te toplanan on binlerce kişi, katliamın sorumluları açığa çıkartılması çağrısında bulundu.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE) tarafından organize edilen yürüyüş ve mitinge, başta Fransa ve Almanya olmak üzere, İsviçre, Hollanda, Belçika gibi Avrupa’nın birçok ülkesinde yaşayan on binlerce Kürdistanlı ve dostları katıldı.
Gare du Nord’dan başlayan Stalingrad Meydanı’nda kadar sürdü. Burada bir araya gelen Kürtler ve dostları, Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Charlie Hebdo dergisi çalışanlarının posterlerini taşıyarak, katillere lanet yağdırdı. “Suskunluğunuz suçluluğunuzdandır“ sloganıyla düzenlenen mitingde, başta Kürt kurumları, Türkiye sosyalist hareketleri, Fransız Komünist Partisi, Sol Parti’nin yanı sıra, anarşist, feminist, gruplar da katıldı.
“2 yıl önce 3 Kürt kadını Sara, Rojbîn ve Ronahî bugün ise Charlie Hebdo” , “Barbarlar Kobanê ve Paris’te öldürüyor“, “Adalet ve Hakikat için failler açıklansın” yazılı pankartlarının taşındığı mitingde birçok siyasi parti temsilcisi yaptığı konuşmalarda katliamı kınadı. Konuşmalarda sık sık Fransa’nın adaletli davranması gerektiği vurgulanarak, faillerin açığa çıkartılması çağrısında bulunuldu.
TJKE: SALDIRI KADIN ÖZGÜRLÜK ÇİZGİSİNE YAPILDI
Fransa Demokratik Kürt Konseyi Eşbaşkanı Şükran Akdoğan’ın konuşması ardından, TJKE’nin mesajı okundu. Beritan Yiğit tarafından okunan mesajda “9 Ocak 2013 yılında Fransa’nın başkenti Pariste 3 Kürt kadın devrimci hunharca katledildi. Kürdistan kadın özgürlük çizgisine karşı yapılan bu saldırı; konuşan, direnen, örgütlenen ve irade kazanan bir halkı ve özgürlük mücadelesi veren kadınları hedeflemiştir. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın temel ve öncü güçlerinden olan örgütlü kadın kimliğinin parçalanmasını ve tasfiyesine yönelim olmuştur” denildi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünü geliştirme amaçlı başlattığı sürecin hemen akabinde Paris katliamının geliştirilmiş olmasının, bu günde öncelikli görülmesi gereken bir durum olduğu vurgulanan TJKE açıklamasında şunlara yer verildi: “Savaş çığırtkanlığı yapmış ve kan siyaseti ile kar ve menfaat elde eden kesimlerin bir işi olarak da değerlendirilen bu suikast ile Önderliğin Özgür Kadın çizgisine ve Ortadoğu halklar projesine bir saldırı olarak stratejik amaçların güdüldüğünü ifade etmek gerekmektedir.
Paris katliamı ikinci yılını doldururken, hala katiller açığa çıkartılmamış ve işlenen bu siyasi cinayet karanlığa terkedilmek istenmektedir. Bizler de Kürt kadınları, dostları ve Kürdistanlılar olarak unutmadığımızı, unutmayacağımızı haykırmak ve katliamcılardan inat ve ısrarla hesap sorduğumuzu göstermek için buradayız.
Sadece Paris’de değil Avrupa’nın 18 ayrı kentinde, 2013’ün 9 Ocak tarihinden bu yana, katliamı aydınlatmak için her hafta Çarşamba günü Fransa konsolosluklarının önünde ‘Adalet İstiyoruz’ talebimizi yüksek sesle haykırdık, haykırmaya da devam edeceğiz. “
Kürt kadınlarının sesine Fransız kadın örgütleri ve demokratik kamuoyu başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında dayanışma ve desteğin de sunulduğunu kaydeden TJKE, “Demokratik güçler hiç kuşku yok ki, Kürdistan Kadın Hareketinin özgürlük çizgisini ve demokratik değerlerini sahiplenmişlerdir. Özgürlük mücadelesinin ilk kurucularından ve yaşayan canlı tanığı olan Sakine Yoldaşın bıraktığı mirası ve emekleri Kadın Özgürlük ırmağının bir kolu olarak gördüler ve bu ırmağın okyanuslara akışını durduran güçlere karşı büyük bir öfke ile katliamın aydınlatılması için demokratik tepkilerini ortaya koymuşlardır” denildi.
Devletin klasik oyalama, zamana yayma ve üstünü kapatma taktikleri ile Kürt halkının katliamın aydınlatılması talebine doğru, objektif bir açıklık getiremediği de kaydedilen TJKE mesajında, şunlara yer verildi: “Fransa devleti ve hükümeti aradan geçen bunca zamana rağmen kamuoyunu ve Kürt halkını tatmin edecek bir açıklama yapmaktan kaçınmış, stratejik çıkarlarına göre davranmaya çalışmıştır.
Katliamın aydınlatılmaması demek Fransa’da 7 Ocak tarihinde Charlie Hebdo dergisine dönük yapılan saldırılar gibi katliamların çoğalmasına zemin sunacaktır. Adalet, hak, hukuk ülkesi olarak Fransa demokratik değerleri savunuyorsa siyasi ve ekonomik çıkarlarını bir tarafa bırakarak tarafını demokratik ve özgürlükçü değerlerden yana ortaya koymalıdır. O zaman Fransa’nın temel değerleri olan özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkelerinin sözde değil yaşamda karşılığını bulduğu anlaşılacaktır. Bizler 3 Kürt kadın devrimcinin yol arkadaşları, halkı ve dostları olarak bu ilkeleri yaşamsallaştırmak için onların bayrağını burada aldık ve zafere kadar taşıma sözünü burada bir kez daha veriyoruz.”
‘FRANSA’NIN BÜTÜN GEREKÇELERİ ANLAMSIZDIR’
Mitingde konuşan Sol Parti Avrupa Parlamentosu Milletvekili Patrick Le Hyaric, katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen sessizliğin devam ettiğini belirterek, “Katliamın üzerinden 2 yıl geçti ancak hükümet ve yargı hala sessiz. Bu düşündürücü bir durumdur. Katliamın açığa çıkartılmaması için gösterilen bütün gerekçeler anlamsızdır. Hükümet ve yargı katliamın açığa çıkartılmasından sorumludur ve sorumlu davranmalıdır” dedi.
9 Ocak 2013 günü gerçekleştirilen katliam ile 7 Ocak 2015’te gerçekleştirilen Charlie Hebdo katliamını işleyenlerin aynı zihniyete sahip olduğunu vurgulayan Le Hyaric, Kürtlerin bugün kendi acılarının yanında Fransız halkının da acısını taşıdıklarını söyledi.
Bu katliamın faillerinin ortaya çıkmamasının nedeni Fransa ve Türkiye arasındaki çıkar ilişkileri olduğunu söyleyen Le Hyaric, “Biz bunu çok iyi biliyoruz. Biz bu saatten sonra hiçbir gerekçe kabul etmiyoruz. Fransa ve uluslararası güçler bu katliamı aydınlatmalıdır” diye konuştu.
PKK’nin üzerindeki yasağı da eleştiren Le Hyaric, “PKK barbarlara karşı savaşıyor. Biz PKK’den mi yana olacağız yoksa barbarlardan mı, bunu açıklamamız gerekiyor. Eğer özgürlük ve demokrasiden yanaysak o zaman barbarlara karşı savaşanları selamlayalım ve terör listesinden çıkaralım” diye devam etti.
KJK: SARA CANLI BİR TARİH İDİ
Mitinge KJK Koordinasyonu da bir mesaj gönderdi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “İkinci Dersim Katliamı” olarak isimlendirdiği bu komplonun sıradan bir siyasi cinayet olmadığına dikkat çeken KJK Koordinasyonu, “Paris katliamının hedef aldığı yoldaşımız Sara sıradan bir kadın değildi. Sara ya da Sakine Cansız, bir tarihti. Özgürlük mücadelesi veren Kürt kadınlarının kolektif hafızası, canlı tarihi idi. Sakine Cansız, bir duruştu. Her daim haksızlıklara karşı duran, eşitsizliği kabul etmeyen direnişçi duruşun adıydı. Sakine Cansız, bir çizgiydi. Asla teslim olmayan, yaşamı hakikat uğruna kavga bilen özgür kadın çizgisinin ta kendisiydi. Yoldaştı. Dünyadaki bütün kadınların, haksızlığa uğrayan bütün halkların, daha güzel bir yaşam düşleyen ve bunun mücadelesini veren devrimcilerin yoldaşıydı. Ama en çok da Önder Apo’nun yoldaşıydı. Hedef alınmasının sebebi budur” dedi.
Katledilen üç devrimci şahsında Kürt Kadın Özgürlük Hareketi’nin hedeflendiğine de dikkat çeken KJK Koordinasyonu, Paris katliamının izlerinin belleklerden silinmeyeceğini, siyasal ve güncel somut amaçlarının yanı sıra öncelikli olarak ideolojik bir saldırı olduğunu kaydetti.
Katliamın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun demokratik çözümü için Türk devleti ile görüşmelere başladığı döneme denk geldiğini de kaydeden KJK Koordinasyonu, “Çünkü bu katliam ile Önderimizin başlattığı demokratik çözüm süreci hedeflenmiştir. Önder Apo’nun inisiyatifiyle başlatılan Demokratik Yaşamı İnşa Süreci, bu alçakça komplo ile henüz başında iken kesintiye uğratılmak, geri adım attırılmak istenmiştir” denildi
Bu nedenle Paris Katliamı’nı boşa çıkarmanın yolunun Demokratik Yaşamı İnşa Süreci’ne güçlü katılmaktan, Öcalan’ın başlattığı demokratik çözüm sürecini sahiplenmek ve ona destek sunmaktan geçtiği vurgulandı.
Yaşamın her alanında Paris katliamından hesap sorma tutumu ile yüzbinlerin Saralaştığı, Rojbinleştiği ve Ronahileştiğini de vurgulayan KJK Koordinasyonu, “Kadınlar derin bir bilinç ve duyarlılıkla üç devrimci militanın şehadetini kendileri için bilinç, örgütlenme, cesaret ve kararlılık kaynağına dönüştürdüler. Şengal ve Kobanê direnişiyle Paris katliamına en anlamlı ve olması gereken yanıtı verdiler” dedi.
‘FRANSA BİZE VERDİĞİ SÖZÜ TUTSUN’
Le Hyaric’ten sonra ise Cansız, Doğan ve Şaylemez’in aileleri söz aldı. İlk konuşması Sakine Cansız’ın kardeşi Haydar Cansız, “9 Ocak’ta yapılan katliamla Kürt kadınlarını vurmak istediler. Ancak bunu başaramadılar. Bugün binlerce kadın destan yazıyor” dedi.
Fidan Doğan’ın babası Hasan Doğan ise şunları söyledi: “2 yıl, bizim için hiç kolay olmadı. Her gün bunun acısını yaşıyoruz. Avrupa’nın demokrasi başkentlerinden birinde işlenen bu katliamın hala aydınlatılmaması Fransa’nın büyük bir ayıbıdır. Biz çok iyi biliyoruz ki, bu katliamın üstünü örtmek isteyen güçler var. Katliamın ardından bu ülkenin başbakanı ve içişler bakanı bize‚ katliam aydınlatılacak’ diye söz verdi. Ancak 2 yıl geçmesine rağmen bir gelişme yok. Bu ülkenin sosyalistleri her fırsatta ‘biz Kürtlerin yanındayız’ diyor. Eğer gerçekten Kürtlerin yanındaysalar ilk önce bu katliamı aydınlatsınlar.”
Leyla Şaylemez’in kardeşi Yasemin Şeylamez de katliamın ortaklarının AKP, Gülen Cemaati ve Fransa tarafından ortak yapıldığını söyledi.
‘FRANSA FAİLLERİ BİLİYOR’
KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Sozdar Avesta da mitinge görüntülü bir mesajla katıldı. Paris katliamının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bir sessizliğini sürdüğünü belirten Avesta, Fransa hükümetini eleştirdi.
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in bilinçli olarak seçildiğini belirten Avesta,“Bu uluslararası bir plan ve karardır. Bunun etkileri daha büyüktür. Amaç Kürt halkını ve Kadın Özgürlük Mücadelesi’ni boğmaktı. Sara, PKK’nin 40 yıllık tarihidir. İkinci Dêrsim soykırımıdır” dedi.
Katliamın faillerinin belli olduğunu vurgulayan Avesta, şöyle konuştu: “Bu katliamın failleri belli. Ama Fransa bunu açıklamıyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, katliamın sorumlusu Türkiye’dir. Fransa da bunu çok iyi biliyor ama açıklamıyor. Çıkarları için açıklamıyor. Fransa derhal failleri açıklamalıdır.” Avesta, Kürtlere katliamın sorumlarının açığa çıkması için mücadele içerisinde olmaları gerektiği çağrısında bulundu.
PAJK Koordinasyon Üyesi Ronahî Serhad da görüntülü bir mesajla katıldığı mitingde Paris katliamının kadının özgürlük mücadelesini hedeflediğini belirtti. Bu katliam ile kadın mücadelesinin bastırılmak istendiğini vurgulayan Serhat “Amaç yüz yıllık köleci sistemi devam ettirmekti. Ancak bugün Kobanê’de Kürt kadınları Sara’ların ruhuyla mücadele ediyor. Bu komplocu ve katliamcılara bir cevaptır.“
‘FRANSA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNİ KESMELİ’
Yeni Anti-Kaptalist grubunun temsilcisi ve cumhurbaşkanı eski adayı Olivier Besancenot da adalet ve hakikat için burada olduklarını belirterek, “Dava bir an önce aydınlatılmalıdır” çağrısında bulundu. Besancenot, PKK’nin de terör listesinden çıkartılması gerektiğini de belirterek, uluslararası güçlerinin bunu görev olarak görmesi gerektiğini vurguladı. Besancenot, Fransız hükümetine de Türkiye ile ilişkilerini kesme çağrısında bulunarak, “PKK bugün Ortadoğu’da barbarlara karşı savaşan tek güçtür. Bunun için Fransa PKK’ye silah vermelidir” dedi.
Kürdistan ile Dayanışma Fransa Ulusal Koordinasyonu adına Joel Dutto bir konuşma yaptı. Dutto 3 Kürt kadının dünya devrim mücadelesinde bir figür olarak hep yaşayacağını belirterek, “Bugün Kobanê’de barbarlara karşı savaşan Kürt kadınları bu ruhu Sakine, Fidan ve Leyla’dan aldığını çok iyi biliyoruz. Bu katliam, aydınlatmakla toplumsal birleşmenin zamanı geldiğini iyi anlamalıyız” diye konuştu.
‘DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Mitingde, Dayanışan Kadınlar, Kobanê Kadınlarıyla Dayanışma Koolektifi, Alman kadın örgütü Direniş, Dünya Kadın Yürüyüşü, Fransa Ulusal Kadın Koordinasyonu örgütlerinin temsilcileri toplu olarak, sahneye çıkarak, “Bizler Sakine, Fidan, Leyla’nın kız kardeşleri olarak buradayız. Kürt kadının mücadelesi bizim mücadelemizdir. Bunun takipçileri olacağız” mesajı verdi.
Öte yandan mitinge Komelên Ciwan, SKB, Devrim Kadın Meclisi gibi örgütlerde mesaj göndererek, katliamı kınadıklarını bildirdi. Miting Kürt efsanevi müzik grubu Koma Berxwedan’ın direniş stranlarıyla son buldu.