Almanya’da Ekim ayında ilk olarak Dresden kentinde ortaya çıkan ‘Batının İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar-Pegida’ hareketi tartışılmaya devam ediyor. Almanya’nın ‘İslamlaştığını’ ve mülteci sayısının artışını bahane eden Pegida hareketine destek verenlerin ciddi bir kesiminin yabancı düşmanı ve ırkçı söylemleri gözlerden kaçmıyor.

Ancak Pegida’nın Almanya’da yabancı oranının yüzde 20’lere ulaştığı kentlerde değil de, yüzde 1-2 yabancı oranını olduğu Dresden gibi bir kentte güçlenmesi çelişki olarak görülüyor. Uzmanlar ise, Pegida’nın Dresden’de büyümesinin nedenlerinin başında kentin muhafazakar kimliği ile Doğu Almanya’nın son 70 yıllık tarihinden gelen çelişkilerini gösteriyorlar.

SELEFİLERİN EYLEMLERİ VE GERGİN HAVA ÇIKIŞI BAŞLATTI

Pegida’nın eylemlerine katılımlardaki artışın ilk nedeni olarak Almanya’da aşırı radikal selefilerin eylemleri nedeniyle giderek gerginleşen hava gösteriliyor. Selefilerin Wuppertal’da yaptıkları gibi ‘Şeriat Polisi’ tarzı kışkırtıcı eylemler düzenlemesi ve Alman holiganların selefilere karşı eylemleri de havayı daha da gerginleştirdi.

Pegida’nın Almanya’daki ‘aşırı sayıda Müslüman’ olduğu tezi, Pegida yürüyüşlerinin başlangıç noktası olan Sachsen eyaleti ile diğer doğu Alman eyaletlerine uymuyor. Zira, Almanya’daki tüm yabancılarda olduğu gibi Müslümanlar da genellikle eski Batı Almanya eyaletlerinde yaşıyorlar. Pegida eylemcileri ise, ‘Doğu eyaletlerinin de bir gün Batı’daki kadar fazla Müslüman nüfusunun olmasını bekleyemeyiz’ tarzı bir cevapla kendilerini savunuyorlar.

DİĞERLERİNE GÖRE DAHA MUHAFAZAKAR BİR KENT

Pegida’nın Doğu Almanya’nın Sachsen eyaletindeki ani büyümesinin bir diğer nedeni olarak ise, bu eyaletin son 25 yıldır Alman muhafazaklarlığının kalelerinden biri olması gösteriliyor. Der Spiegel dergisine konuşan Dresden Teknik Üniversitesi siyaset profesörlerinden Werner Patzelt, Berlin, Münih, Hamburg, Köln gibi sol belediye başkanlarının yönetimindeki kentlerin aksine, Dresden Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) tarafından yönetilen ender kentlerden.

Patzelt’e göre, Dresden kenti çevresindeki yerleşimlerden gelen insanların da katılmasıyla birlikte Pegida yürüyüşlerine olan ilgi artıyor. Dresden’in bağlı olduğu Sachsen eyaleti de, son 25 yıldır CDU yönetiminde iken, Almanya için Alternatif (AfD) adlı euro karşıtı popülist parti de ilk kez bu eyalette yüzde 10 oy almıştı. Benzer şekilde, Almanya Milliyetçi Partisi (NPD) adlı neo-Nazi partisi, 10 yıl boyunca Eyalet Parlamentosu’nda temsiliyet imkanı bulmuştu.

AŞIRI SAĞ ÖRGÜTLER SACHSEN’DE ÇIKMIŞTI

Sachsen eyaletindeki Neo-Nazi örgütlerinin faaliyetleri ile bu faaliyetlerin uzun süreler ‘zararsız’ gibi görülmesi de, toplumun aşırı sağ söylemleri benimsemesine yol açtı. Almanya’nın son yılların en tartışmalı örgütü olan Nasyonal Sosyalist Yer Altı Örgütü (NSU) ile Sturm 34 ve Skinheads Sächsische Schweiz gibi örgütler de bu eyalette ortaya çıkmışlardı.

DOĞULULAR ‘KISITLANDIKLARINI’ MI DÜŞÜNÜYORLAR?

Werner Patzelt’e göre, 50 yıl boyunca sosyalist Almanya Demokratik Cumhuriyeti (DDR) yönetimi altında olan ve 1990’da Batı Almanya ile birleşen eyaletlerde yaşayanların çekinceleri de Pegida’nın gelişmesinde önemli rol oynuyor. Patzelt, doğu eyaletlerindeki insanların önemli bir kısmının siyaset tarafından ‘temsil edilmediği’ ve ‘unutulduğu’ hissine kapıldığına dikkati çekiyor.

Almanya’daki mevcut durumun Doğu Almanya’da yaşayanlara DDR dönemini hatırlattığını savunan Patzelt, Pegida yandaşlarının kullandığı ‘Halk Biziz’ sloganının da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından önceki gösterilerde kullanıldığına dikkati çekiyor. Patzelt, bu sloganın ‘bizler henüz varız. Bizi dinleyin ve yok saymayın’ anlamına geldiğinin de altını çiziyor.

Sachsen eyaletinde Ağustos ayında yapılan eyalet seçimlerine katılım yüzde 50’inin altında kalmıştı. Doğu Almanya’nın tümünde olduğu gibi Sachsen eyaletinde kiliselerin gücünün zayıf olması da, yabancı karşıtı fikirlerin daha fazla etkili olmasını sağlıyor.

‘NAZİ YANLISI’ OLARAK GÖRÜLMESİ KARŞI TEPKİYE Mİ YOL AÇTI?

Pegida’nın Dresden’deki ani büyümesinin bir diğer nedeni olarak ise, hareketin ortaya çıkmasından hemen sonra direkt olarak ‘Nazi yanlısı’ olarak görülmüş olması. Dresden kentinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında yapılan ağır bombardımanların yıl dönümü nedeniyle her yıl Şubat ayında büyük katılımlı gösteriler düzenleniyor ve savaştaki tahribatlar üzerinden sağ grupların ciddi bir propaganda şansı bulunuyor. Böylesi bir kentte başlayan Pegida hareketine yönelik ‘Nazi’ suçlamaları, harekete destek veren insanlarda reaksiyon oluşturduğu da yapılan değerlendirmeler arasında.