Pencewini: Öcalan İmralı’da insan üstü bir direniş sergiliyor
Güney Kürdistanlı siyasetçi Mihemed Emin Pencewini, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı'da insan üstü bir direniş sergilediğini belirtti.
Güney Kürdistanlı siyasetçi Mihemed Emin Pencewini, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı'da insan üstü bir direniş sergilediğini belirtti.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sergilediği benzersiz direnişle dört parça Kürdistan’da halk direnişçiliğini geliştirdiğini söyleyen Mıhemed Emin Pencewini, "15 Şubat Komplosu’yla PKK’yi bitirmek isteyen güçler şimdi DAİŞ’e karşı Özgürlük Hareketi ile müttefik olmak zorunda kaldılar. Bu, komplonun boşa çıkarıldığını gösteriyor" dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a karşı geliştirilen 15 Şubat 1999 Uluslararası Komplosunun 17. yıldönümünde komployu değerlendiren deneyimli Kürt siyasetçi Mıhemed Emin Penecwini, komplocuların planlarının tutmadığını, beklentilerin aksine PKK’nin bu süre zarfında daha da büyüyerek güçlendiğini kaydetti.
Geçmiş dönemlerde Kürt önderlerine yönelik benzer komplolarla sonuç alındığına ve aynı yöntemin Kürt Özgürlük Hareketi üzerinde de denendiğine dikkat çeken Pencewini, “Sayın Öcalan'ın uluslararası komplo ile tutuklamasının üzerinden 17 yıl geçti. Komplo, Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi için büyük bir felaketti. Kürt tarihinde buna benzer birçok örnek vardır. Kürt isyanlarını bastırmak için serhıldana öncülük eden önderler yakalanıp idam ediliyordu ve serhıldan kısa süre içinde dağılıyordu. Güney Kürdistan'da da doğu Kürdistan’da da aynı yöntem uygulanmıştır. Qazi Mıhemed için de aynı yol izlenmiştir. Eğer Öcalan komplo ile yakalayıp Türk devletine teslim edilirse, Kürt halkının artık mücadele edemez duruma geleceğini ve PKK'yi kolaylıkla teslim alıp kendi çıkarları doğrultusunda kullanacaklarını düşünüyorlardı” şeklinde konuştu.
KOMPOLCULARIN PLANLARI TUTMADI PKK DAHA DA BÜYÜDÜ
Komplocuların bu hesaplarının tutmadığını, halkın ve PKK’nin direnerek komploya yanıt verdiğini kaydeden Pencewini devamla şunları söyledi: “PKK, Öcalan'ın felsefesi, tecrübesi ve ideolojisi doğrultusunda bu komplo sürecinde düşmanların planladıklarının tam tersine daha da güçlenerek ve büyüyerek komploya cevap verdi. Kuzey Kürdistan halkı sayın Öcalan için alanlara dökülerek sahiplendi. hak ve özgürlüklerini talep ettiler. Kürt halkı eğer bugün Kuzey Kürdistan başta olmak üzere dört parçada demokrasi ve özgürlük talep ediyorsa bunda Öcalan'ın büyük bir payı vardır“
ÖCALAN İNSAN ÜSTÜ BİR DİRENİŞ SERGİLİYOR
“Bugün Cizre başta olmak üzere gelişen Kürt direnişinin temellerini Öcalan attı“ diyen Kürt siyasetçi Pencewini, “Türk devleti faşist bir tarzda Kürt halkının özgürlük ve demokrasi istemine her türlü insanlık dışı yöntemi kullanarak saldırmaktadır. Cizre'de insanları diri diri yakmaya kadar faşizmi ilerlettiler. bugün Kuzey Kürdistan'ın bir çok il ve ilçesinde Türk devleti bütün imkanlarını devreye koyarak Kürt halkının iradesini kırmaya çalışıyor fakat Kürt halkı bu saldırılar karşısında PKK çizgisinde direnerek boyun eğmiyor. Bu direnişçiliğin temelini atan sayın Öcalan'dır. Öcalan bugün İmalı zindanında Türk faşizmine karşı insan üstü bir direniş sergiliyor“ dedi.
KOMPLOCU GÜÇLER BUGÜN DAİŞ’E KARŞI PKK İLE MÜTTEFİK OLMAK ZORUNDA KALDI
PKK gerillalarının DAİŞ’e karşı elde ettiği başarılardan da söz eden Kürt siyasetçi Mıhemed Emin Pencewini, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Komplonun tamamen boşa çıkarıldığın bügün Kürt halkının mücadelesi ve kazanımlarından anlamak mümkün. PKK hareketine 6 aylık bir ömür biçmişti fakat PKK diğer Kürt hareketleri ile karşılaştırıldığında modern ve sağlam bir ideolojisi olan bir hareketti ve ayakta durabildi. Rojava'da olsun Kuzey Kürdistan'da olsun yine Güney Kürdistan'da DAİŞ tehditinin geliştiği ilk günden itibaren dağdan inip Güney Kürdistan şehirlerinin DAİŞ çetelerine karşı savunulmasında başat bir rol oynadı. Komplonun bitirmeye çalıştığı bir hareket komplonun gerçekleşmesinde birinci derecede rolü olan güçleri, fiili olarak kendisiyle müttefiklik yapacak noktaya getirdi. Bu durum, Komplonun tamamen boşa çıkarıldığını ve parçalandığını ortaya çıkartmaktadır.”
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNE DÖNÜLDÜ
Bugün dünyanın yine iki kutuplu siyasete döndüğünü söyleyen Pencewini, „Bir tarafta NATO öte tarafta Rusya -Sovyet cephesi de diyebiliriz-olarak yeniden soğuk savaş dönemine dönüldü“ tespiti yaparak şöyle konuştu: “Rusya büyük bir güçle Ortadoğu coğrafyasına yerleşmiş durumdadır. Amacına ulaşmayana kadar geri çekilmeyecektir. Bütün dış devletler bölgeye gönderdikleri asker ve silahları DAİŞ ile mücadele için göndermiyor. gelip Ortadoğu coğrafyasına yerleşmek istiyorlar. Bu nedenle Ortadoğu coğrafyası her geçen gün yeni savaşlar ve sorunlarla yüz yüze kalıyor.”
ULUSAL BİRLİK VE ORTAK PROGRAM ÇAĞRISI
Kürt siyasi hareketlerinin ve halkının her zamankinden daha çok birliğe ihtiyacı olduğunun altını çizen deneyimli Kürt siyasetçi, İçinden geçtiğimiz dönemde Kürt halkının ulusal birliğinin şart olduğunu söyledi. Bütün Kürt siyasi partilerinin önderlerine birlik çağrısında bulunan Pencewini, bütün Kürt güçlerinin bu tarihi süreçte dört parça Kürdistan’ın çıkarlarını esas alan bir program etrafında bir araya gelmelerini istedi.
BİRLİK VE ÖZGÜRLÜK İÇİN BÜYÜK FIRSAT
Kürtlerin eski Kürtler olmadığına ve var olan fırsatları mutlaka değerlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Mıhemed Emin Pencewini, “Böyle bir ortamda Kürt halkının ulusal birliğine ve özgürlüğüne kavuşması için büyük bir fırsat doğmuştur. Kürtler eski Kürtler değil artık. Kürtler verdikleri mücadele ve elde ettikleri başarılarla bütün dünya devletleri tarafından artık ciddiye alınan bir konuma gelmiştir. bügün Ortadoğu siyasetinde değişiklik yapmak isteyen ABD ve Rusya, Kürtlerle ittifak yapmadan siyasetlerinin başarılı olamayacağını açıkça beyan etmektedirler. Kürtler çok stratejik bir konumdalar. tek güvenilir güç konumundalar. Ortadoğu haritası yeniden çiziliyor ve Kürtler bu yeni dizayn sürecinde en önemli aktör durumundalar” dedi.
YÜZ YILDIR ACI ÇEKİYORUZ BİR YÜZ YIL DAHA STATÜSÜZ KALAMAYIZ
“Kürtlerin önünde sadece bir engel kalmıştır o da ulusal birliklerini oluşturma sorunudur” diyen Kürt siyasetçi, “Eğer Kürtler ulusal birliklerini sağlayabilseler, Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyen güçler asla Kürtleri göz ardı edemezler. Eğer ulusal birliğimizi sağlayamazsak bu tarihi fırsat elimizden gider. Kürtler Sykes-Picot anlaşmasından kaynaklı olarak yüz yıldır acı çekti, statüsüz kaldı. Bir yüz yıl daha aynı acıları yaşamayı kabul edemeyiz onun için var olan fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor” dedi.