PKK’nin 35. yılı İsviçre’de coşkulu bir şekilde kutlandı
PKK’nin 35. yılı İsviçre’de coşkulu bir şekilde kutlandı
PKK’nin 35. yılı İsviçre’de coşkulu bir şekilde kutlandı
PKK’nin kuruluşunun 35'inci yıldönümü İsviçre’de yaşayan Kürdistanlılar tarafından coşkulu bir şekilde kutlandı. Kutlamada 35. yılın Kürtlerin özgürlük yılı olacağı vurgulandı.
PKK’nin 35 kuruluş yıldönümü İsviçre’nin Luzern kentinde düzenlenen bir şölenle kutlandı. Luzern iş merkezi spor salonunda düzenlenen geceye binlerce Kürdistanlı katıldı. PKK, KCK bayraklarıyla donatılan salona Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dev posterinin yani sıra PKK’nin kurucu kadroları Mazlum Doğan, Kemal Pir, Haki Karer ile Paris’te katledilen 3 kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve hayatını kaybeden gerillaların posterleri asıldı.
Ayrıca “Rebartiya azad nasname azad u Kurdistani azadi”, “Hata azadiya reberti berwedane be dawi”, “Şoreşe Rojava slaw dikin” pankartlarının asıldığı salonda sık sık “Biji Serok Apo”, “Biji berxwedane Rojava “ sloganları atıldı.
Devrim mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşu ve Zaroken Dibistane Kurdi korosunun seslendirdiği Ey Ragip marşı ile başlayan gecede ilk olarak Mustafa Sarıkaya konuştu.
‘PKK’NİN HALKLARA VAAT ETTİĞİ SİSTEM BİRİLERİNİ ÇOK KORKUTUYOR’
27 Kasım 1978’de bir grup inançlı yürekle başlayan PKK hareketin bugün hiç bir zaman yenilmeyecek bir güçle dünyanın en büyük hareketi haline geldiğini ifade eden Sarıkaya, “PKK’yi bugüne getiren gücün başta başkan Apo ve şehitler ve halktır” dedi.
Gelinen aşamada PKK’nin sadece Kürtlere değil bütün bölge halklarına özgürlük vaad ettiğinin altını çizen Sarıkaya şu şekilde konuştu: “Bugün Rojava’da yaşanan devrim, verilen 35 yıllık muazzam direnişin sonucudur. Şehitlerimizin emekleriyle yoğrularak gelinen aşamada artık Kürtlerin kaybetmek gibi bir durumu yoktur. Bizler biliyoruz bu hareket ve Kürtler ne zaman büyük kazanımlara başladıysa bizlere karşı saldırılarda bir o kadar artıyor. Çünkü bizim vaat ettiğimiz sistem birilerini çok korkutuyor.”
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlatmış olduğu ‘demokratik çözüm sürecinin’ Hükümet tarafından çok ciddi bir şekilde ele alınmadığında ifade eden Sarıkaya, “biz bu süreçte halkımıza ve hareketimize güveniyoruz” dedi.
‘KADIN OZGÜR OLMADAN YAŞAM ÖZGÜR OLAMAZ’
Sarıkaya’nın ardından İsviçre Kadın Hareketi adına Zozan Derik bir konuşma yaptı. Derik, Yüksekova’da polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Mehmet Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir’i anarak konuşmasına başladı. “Gever’de halka yönelik yapılan bu katliamın hesabı sorulacaktır” diye konuşan Derik, artık gelinen aşamada Kürtlerin kendi kendini savunma gücünün oluştuğunu ifade etti.
Mazlumlarla, Hayrilerle, başlayıp Zilanlarla, Beritanlarla direnişi yükselten bu hareketin artık özgürlüğe çok yakın olduğuna dikkat çeken Derik, başta Kürt kadınları, gençleri olmak üzere herkesin bu süreçte ayakta olması ve daha çok çalışması gerektiğini söyledi.
Paris’te 3 kadın devrimciye yönelik yapılan katliamın faillerinin hala açığa çıkarılmadığını da hatırlatan Derik, bu katliam açığa çıkarılıncaya kadar sokaklarda olacaklarını da belirtti.
Son olarak kadın özgür olmadan yaşamın özgür olamayacağını vurgulayan Derik, PKK’nin 35 yıllık mücadelesinde en büyük değeri kadınlara vermiş olduğunu belirterek, özellikle kadınların artık her alanda bu hareketin içinde olması gerektiğini söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından ilk olarak Med Kültür Merkezi çocuk folklor ekibi sahne aldı. Çocukların çektiği halaylar salonda büyük beğeni topladı. Çocuk Folklor ekibinin ardından Penaber tiyatro ekibini bir oyun sergiledi.
Tiyatro gösteriminin ardından KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın görüntülü mesajının gösterimi yapıldı.
Şölen Kawa Urmiye, Silbus u Tari, Jinan Mezopotamya, Erdoğan Emir, Koma Siyabend’in seslendirdiği parçalar eşliğinde çekilen halaylarla geç saatlere kadar devam etti.