PKK-PAJK'lı tutsaklardan '4 Nisan' mesajı
PKK-PAJK'lı tutsaklar, Öcalan'ın doğum günü vesilesiyle bir mektup gönderdi.
PKK-PAJK'lı tutsaklar, Öcalan'ın doğum günü vesilesiyle bir mektup gönderdi.
Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki tüm PKK-PAJK'lı tutsaklar adına Deniz Kaya, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın doğum günü olan 4 Nisan'a ilişkin bir mektup gönderdi.
"Işığın, anlamın, özgürlüğün günü kutlu olsun" diye başlayan ve elimize yeni ulaşan mektup şöyle:
"Önderliğimizin doğuşunun yıl dönümünü, Önderlik üzerindeki derin tecrit ve halkımız üzerindeki faşizm koşullarında karşılamaktayız. Bu gerçekliğin bizlerde yarattığı büyük öfke, derin burukluk ve yetmez yoldaşlığın büyük kederi; bugünün anlamını daha derin anlamamızı ve bilince çıkarmamızı gerektirmektedir.
Önderliğimizin geliştirdiği özgür yaşam, özgür insan paradigması hayat bulduğu oranda gerçek anlamına kavuşmakta, barındırdığı büyük özgürleştirme gücünü anlaşılır, duyumsanır kılmaktadır. Başlangıçta bir söz, bir ret, cesur bir toplumsal tespitte kendini ortaya koyan bu doğuştaki özgürlük gizi, bugün Rojava'daki gerçekleşmede, Mezopotamya ve Anadolu genelinde, dünya ilerici güçlerine yansıyabilen düzeyiyle, aslında insanlığın temel sorunlarını çözmeye aday olan gerçeğini, bu konuda neredeyse birinci umut ve ilham kaynağı durumunda olduğunu kanıtlamaktadır.
Kürt halkı ve Kürt kadınları olarak bu doğuşun, Önderliğimizin varlığının bizler için nasıl tarihsel bir şans, nasıl bir mucize olduğunu; ancak Önderliksiz bir yaşamı, bu doğuşun gerçekleşmediği bir Kürdistan'ı tasavvur ettiğimizde daha derinlikli ve yakıcı görebilmekte, duyumsayabilmekteyiz. Önderlik doğuşunun gerçekleşmediği bir dünya, Kürdistansız, Kürtsüz, onursuz, özgürlüksüz, emeksiz, anlamsız bir 'var oluş' dünyası olacaktı bizler için. Bunun farkında olmamak, bir taş gibi, bir kuş kadar bile kendi sesiyle ötemeyen herhangi bir canlı gibi doğup ölmek, gerçeğin ve hakikatin anlamını değiştirmeyecektir. Yani bizler hiç yaşamadan, anlamlaşmadan, kendi var oluşumuzun anlamını bilmeden başkalarının, egemenlerin çıkarlarının basit araçları olarak doğup ölecektik.
Tam da bu nedenle, Önderliğimizin doğuşu doğuşumuzdur, diyoruz. Bu nedenle Önderliğimizin doğuşu Mezopotamya'nın, Anadolu'nun, insanlığın bugününe ve geleceğine doğan özgürlük güneşidir, diyoruz.
Önderliğimizin doğuşu tüm insanlığa kutlu olsun! Halklarımızı, özelde de kadınları ve gençleri, kendini bilmenin ve öz yaşamı yaratmanın pusulası ve ilham kaynağı olan Önderliğimizi sahiplenmeye, onun özgürlük felsefesini kişiliğinde ve yaşamın her anında gerçekleştirmeye çağırıyoruz. Önderliğimiz, ilke ve ölçüleriyle, büyük anlam gücüyle kişiliklerimizde ve yaşamımızda gerçekleştiği oranda özgürleşecektir, nesnel anlamda da."