Emrah Demir Cinayeti'nde tek görgü tanığı olan Kadir N. savcı tarafından "UYAP'ta dosyası var" denilerek ciddiye alınmadı. Görgü tanığı, Demir'in polis tarafından nişan alınarak öldürüldüğünü söyledi. Av. Paşa ise yargı kararları ile hükümetin polisi cesaretlendiren açıklama ve politikalarıyla cinayetlerin artacağı uyarısında bulundu.

 

Emrah Demir, İzmir'in Menemen ilçesi Çaltı köyüne bağlı Çınarlıdere Mahallesi'nde 12 Aralık 2014 tarihinde, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü Menemen Biriminde görev yapan Deniz G. isimli polis memuru tarafından tek el ateş edilerek öldürüldü. Aile bireylerinin ve görgü tanığının verdiği ifadeler doğrultusunda Demir'in polis memuru tarafından kasten ateş edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Deniz G. olaydan sonra Menemen'deki karakola giderek teslim oldu. Savcılıkta “Silahımı Emrah’ın kardeşine doğrultmuştum, Emrah gelip silahı kendi göğsüne doğru dayadı ve silah birden ateş aldı” diye ifade veren Deniz G., olaya ilişkin tek görgü tanığının dikkate dahi alınmadığı mahkemede adli kontrol karşılığında serbest bırakıldı ve şu an görevine devam ediyor.

 

UZMANLIK RAPORU: SABİT ATIŞ

 

Ailenin avukatı Nezahat Paşa, soruşturma kapsamında yakın bir zamanda uzmanlık raporunun geldiğini belirterek, raporda polisin ifade ettiğinin tersine yakın mesafeden ateş edilmediğinin, yani “bitişik atış” değil, “sabit atış”ın söz konusu olduğunun kesinleştiğini aktardı. Paşa, genelde polislerin yaşam hakkı ihlali suçunu işlediklerinde genel savunmalarının organizeli olduğunu belirterek, bu suçlar işlendiğinde benzer ifadeler verildiğinin altını çizdi.

 

GÖRGÜ TANIĞI: NİŞAN ALARAK ÖLDÜRDÜ

 

Dosyayla ilgili bir kamera kaydının var olduğunu ve kayıtta Demir'in olay yerine giderken arkasından koşturan bir kişinin daha göründüğünü söyleyen Paşa, görünen kişinin tanık olarak dinlendiğini ve "Biz gittik, Emrah daha kardeşinin yanına yaklaşmadan yüksekte olan polis memuru 2 veya 3 metreden direkt nişan alarak Emrah’ı vurdu” dediğini bildirdi.

 

Direkt olayı gören bir tanık olmasına rağmen halen polisin tutuklanmadığını kaydeden Paşa, “Ne yazık ki, dosyaya bakan savcı dosyadaki tanığın UYAP kaydını dosyaya koymuş ve tanığın başka dosyalarının olması nedeniyle onun ifadesini geçersiz görerek ifadesine itibar etmedi. Buna yönelik bir itirazda bulunduk, ayrıca olay yerinde keşif istedik. Olay yerinin eğimli olması nedeniyle merminin vücutta aldığı mesafe doğrusal değil de eğimli bir şekilde yol alması nedeniyle bir soru işareti vardı. Polisin yüksekte olması, vurulan gencin aşağıda olması zaten olayı açıklıyor” dedi.

 

'CİNAYETLER ARTACAK'

 

Polis memurunun, hakkında bu kadar net deliller olmasına rağmen halen dışarıda gezdiğini ifade eden Paşa, 'cinayeti işlediği silahıyla Menemen’de olayı işlediği mahalde polislik yapıyor olmasının çok kaygı verici olduğunu' vurguladı. Paşa, hükümetin özellikle Gezi döneminde şiddeti savunmasının polisleri cesaretlendirdiğini belirtirken, yargıyla hükümet sayesinde bu tip cinayetlerin artacağı uyarısında bulundu.

 

BABA DEMİR: PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

 

Öte yandan polis memurunun serbest bırakılmasına Demir'in ailesi de tepki gösterdi. Baba Abdurrahim Demir, davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyerek, olayın tek tanığının verdiği ifadenin ciddiye alınmamasını 'hukuksuzluk' olarak yorumladı. Demir, katilin hak ettiği cezayı alması için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.