Prof. Dr. Sayman: Çözüm süreci halkın talepleriyle ilerlemeli

Prof. Dr. Sayman: Çözüm süreci halkın talepleriyle ilerlemeli

Akil İnsanlar Heyeti'nde yer alan Prof. Dr. Yücel Sayman, KCK'nin 'geri çekilme' kararıyla çözüm sürecine önemli katkıda bulunduğunu vurguladı. "Hükümet yasal girişimlerde bulunmalı" diyen Sayman, var olan anayasa ile çözümü sağlamanın mümkün olamayacağını dile getirdi. Sayman, sürecin halkın kararlarıyla sürdürülmesi gerektiği fikrinde.

'KÜRDÜN VARLIĞI REDDEDİLİYORDU, ŞİMDİ HAKLARI KONUŞULUYOR'

ANF'ye konuşan, Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Prof. Dr. Yücel Sayman, KCK'nin yaptığı 'geri çekilme' açıklamasını olumlu bulduğunu belirtti. KCK'nin kendi siyasi perspektifine sadık kalarak ve çözüm sürecine de uygun bir yaklaşımla açıklama yaptığına dikkat çeken Sayman, gelinen aşamayı da "Kürtlerin başarısı" olarak vurguladı.

"Eskiden beri Kürt sorununu inceliyorum. 1990 ve öncesinde Kürdün haklarını bırakalım, varlığını inkar ettiler. 'Kürt vardır' demek, yasaktı, reddediliyordu. Köyler yakılıyor, insanlar öldürülüyordu. Geldiğimiz noktada bu tam tersine dönmüş durumda. Kürt olmanın getirdiği haklar konuşuluyor ve mücadele var" diyen Sayman, bunda hem Kürt hareketinin hem de insan hakları ekseninde mücadele yürüten çevrelerin payı olduğunu kaydetti. Sayman, pek çok insanın da bu sorunun çözümü için hapis yattığını, bedel ödediğini hatırlattı.

'MEVCUT ANAYASA SORUNUN KAYNAĞIYDI; DEĞİŞTİRİLMEDEN OLMAZ'

Prof. Dr. Sayman, 'geri çekilme' açıklamasının ardından hükümet tarafındanyasal girişimlere başlanmasının gerektiğine değindi: "Var olan anayasadaki sistem, düzenin kendisi zaten bu çatışmalı ortamın kaynağıydı. Şimdi bunların kaynağı değiştirilmeli. Çözümün yasal düzenlemelerle devam etmesi çok önem taşıyor. Yeni anayasadan bu yüzden bahsediyoruz. Birtakım hukuki düzenlemelere başlanmalı."

Sayman'a göre, müzakereyi yürüten tarafların halkın taleplerini dikkate alarak süreci ilerletmeleri gerekiyor. Sayman, aksi takdirde, yani toplumsal desteğin sağlanmadığı aşamada sorunun çözümünün öngörüldüğü gibi olumlu sonuçlanmayacağı riskine dikkat çekiyor. Sayman, anayasa ile ilgili olası referandum sürecinde bu desteğe ihtiyaç olacağını anımsatıyor. Sayman, referandum yapılarak, halkın kabul ya da reddetmesiyle belirlenecek bir anayasa söz konusu olduğu için, oy kullanacak halkın taleplerine kayıtsız kalınamayacağını belirtti.

'MÜZAKERELERDE HALKIN TALEPLERİ DİKKATE ALINMALI'

"Halkla yaptığımız görüşmelerde, toplumun genelinin çözümü istediğini görüyoruz. Tek istekleri; hak ve özgürlüklerinin önünü kesmeyecek; bunları geliştirecek bir çözüm olması" diye konuşan Sayman, şunları kaydetti: "...Böyle olursa, büyük çoğunluğun kabul etmemesi için sebep kalmıyor. Şu an zaten önemli bir destek var. Ama herkesin kafasında belirli kaygılar da var; güvensizlikler var. Halk çözümün dayatılmasını istemiyor; kendi aralarında konuşmak ve yine halkın kararıyla sonuçlanmasını istiyor. Halkın kendi arasında bu süreci tartışması her şeyden önemli. Farklı kimliklerin, inançların kendi aralarında, bir araya gelerek çözümü ortaklaşa aramaları gerekiyor. Sonuçta birlikte yaşam deniliyorsa, halkın bu temel durumlarda birlikte karar vermesi gerekiyor. Müzakerelerde bu yüzden talepler mutlaka dikkate alınmalı."