Prof. Graeber: İnsanlar 'çağdaş köle' olarak yaşıyor

Hamburg'da düzenlenen konferansta “Ekolojik Sanayi ve Komünal Ekonomi“ oturumunda konuşan Prof. David Graeber, "Günümüz dünyasında insanlar birer köle. Maalesef biz bunun farkında değiliz" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşünceleri ışığında  Hamburg kentinde düzenlenen "Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak 2" konferansı ikinci gününde devam ediyor.

Aralarında Abdullah Öcalan'a Özgürlük-Kürdistan'a Barış İnisiyatifi'nin de bulunduğu birçok Kürt ve Alman kuruluşu tarafından oluşturulan "Network for an Alternative Quest” (Alternatif Arayış Ağı) tarafından, “Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak 2: Kapitalist Moderniteyi Teşrih Etmek - Demokratik Moderniteyi İnşa Etmek” başlıklarıyla düzenlenen konferans, ikinci gününde. 

Konferansın bugünkü bölümü “Ekolojik Sanayi ve Komünal Ekonomi“ başlıklı oturumla başladı. Bu oturumda konuşan Prof. David Graeber,  sanayi, komünal ekonomi gibi konulara değinerek, günümüz dünyasında çağdaş bir kölelik yaşandığını söyledi. Prof. Graeber, çözümün ise 21. yüzyılda yapılacak gerçek bir devrim ile mümkün olabileceğini vurguladı.  

'İNSANLAR ÖZGÜR OLDUĞUNU SANIYOR AMA KÖLELER'

Prof. Graeber, günümüz  dünyasında insanların birer 'çağdaş köle' gibi yaşadığına dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Tarihte kölelik kılıç ile dayatılıyordu. Ama bugün farklı bir şekilde yapılıyor, bu. Günümüzdeki yaşam çağdaş köleliktir. Eskide köleler köle olduklarının farkındaydılar, sosyal bir ilişkileri vardı. Bugün ise insanlar özgür olduklarını sanıyorlar ama köleler. Aslında köle olduklarınınn farkında değiller. 

Marksizmin kapitalizme eleştirisinin özü şudur; kapitalizm insanlara üretimliğini unutturuyor. Solcular ve Marksistler, Marks’ı peygamber olarak gördükleri için gerçekliğini göremiyorlar. Günümüzde, insanlar tamamen paranın kölesi olmuş. Böyle bir duruma geldik. Biz dünyayı yaratıyoruz, niçin? Para için. Değer para olmuş. Ama diğer manevi değerler ciddi olarak ele alınmıyor. Kapitalizmin yarattığı şeyleri sanki doğalmış gibi insanlara anlatılıyor.  Onun için eski düşüncelerimizi, üretim teorilerimizi yeniden biçimlendirip,  tartışmamız gerekiyor. 1800 yıllarındaki devrimler bir zihniyet devrimiydi. O zamanlar yapılan konuşmalar ve tartışmalar, bugünün Marksistleri gibi konuşuyordu.
İnsanlar şu anda robotların onların yerine geçeceğini düşünüp,  tartışıyorlar ve buna üzülüyorlar. Ama zaten hayat robotlaşmıştır. Günümüzde işiniz ne kadar önemliyse o kadar az para alıyorsunuz. Sağlıkçılar, çöpçüler, ulaşım görevlileri; bu meslekte çalışanlar olmasa sıkıntılar çekeriz. Ama o kadar gereksiz meslekler var ki,  onların daha çok gelirleri var. Sistem insanları buna sevk ediyor. Bu ekonomik mantıkta sakatlık var. Nasıl kurtuluruz? Bence 180 derece değiştirmemiz gerekiyor. Kullandığımız terimleri değiştirmemiz gerekiyor. 21. yüzyılda bütün bunları yapabilirsek gerçek bir devrim gerçekleştirmiş oluruz."

ROJAVA ÖRNEĞİ

Prof. David Graeber, Ortadoğu’daki halk ayaklanmalarının bir devrim olarak görülmesi gerektiğini belirterek, Rojava’yı buna örnek gösterdi.  

...