Rakamlar Kobanêlilere Kürtlerin kucak açtığını söylüyor
Rakamlar Kobanêlilere Kürtlerin kucak açtığını söylüyor
Rakamlar Kobanêlilere Kürtlerin kucak açtığını söylüyor
DAİŞ çetelerinin saldırıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Kobanêliler’den yaklaşık 6 bin 200 yüzünü AFAD barındırırken, Urfa ve ilçelerine yerleşen 124 bin 950’sini Kürtler ve dostları barındırıp, bakıyor. Resmi ağızlara göre 192 bin Kobanêli’nin göçtüğü kabul edilirse, 60 bin 850 Kobanêli her türlü yardımdan uzak yaşıyor.
Kobanê Kriz Koordinasyonu, DAİŞ çetelerinin saldırıları sonucu topraklarını terk etmek zorunda kalarak başta Urfa olmak üzere bölge illerine göç eden Kobanêlilerin yaşamı, karşılaştıkları sorunlar ve yardımlar için yürütülen çalışmalara ilişkin rapor hazırladı. Rapora göre, Kobanê’den göç eden toplam kişi sayısının 157 bin 750 olduğu belirtilirken, bunlardan 124 bin 950’sinin Urfa, 7 bin 500’ünün Adıyaman, 11 bininin Amed, 3 bininin Malatya, 4 bininin Mardin, 4 bin 500’ünün Antep, bin 800’ünün Antalya, bin kişinin ise Hatay’a yerleştiği bilgisi verildi. Rapora göre, Urfa’ya yerleşen 124 bin 950 Kobanêli’nin ilçe, çadır kent ve köylere göre dağılımı ise şöyle: “35 bin Urfa Merkez, 15 bin Birecik, 4 bin Siverek, 600 Ceylanpınar, 3 bin Hilvan, 2100 Halfeti, 12 bin Bozova, 20 bin 101 Suruç Merkez, 10 bin 708 çadır kentler, 22 bin 441 Suruç köyleri.” Göç eden Kobanêlilerin sayısının ellerinde olan verilerden daha fazla olduğunun tahmin edildiği raporda, Suruç ile ilgili verilerin ise net olduğu aktarıldı.
‘BİRDEN FAZLA AİLE AYNI ÇADIRDA’
Suruç Belediyesi öncülüğünde kurulan, Suphi Nejat Ağırnaslı, Kader Ortakaya, Arin Mirxan, Rojava ve Kobanê çadır kentlerinde kalan insan sayısına ilişkin de bilgilerin paylaşıldığı raporda, çalışmalarına başlanan 6’ncı kente ise köylerde ya da kendi imkanları ile kurdukları barakalarda yaşayanların yerleştirilmesinin planlandığı ifade edildi. Suruç’ta bulunan Belediye Garajı ve Avesta Düğün Salonu’nda toplanan gıda ve hijyen malzemelerinin düzenli olarak Urfa’da kalan tüm Kobanêlilere gönderildiği belirtilerek, var olan sorunlara ilişkin ise, “Çadır kentlerde nüfus 11 bine yakındır. Ancak hem merkez mahallelerde hem köylerde sayı bunun iki katıdır. Çadır sayısı ve genel barınak sayısı yetersiz olduğundan bir çadırda sıklıkla birden fazla aile birlikte yaşamaktadır. Bu da hem gündelik hayat açısından hem malzeme dağıtımı açısından zorluk yaratmaktadır” denildi.
‘AĞIRNASLI ÇADIR KENTİ’NİN NAKLİ GEREKLİ’
Suphi Nejat Ağırnaslı Çadır Kenti’nin ilk kurulan çadır kent olduğu bilgisinin paylaşıldığı raporda, bu çadır kentte elektriğin sadece aydınlatma ihtiyacını karşıladığına dikkat çekilerek, “Isınmak için elektrik altyapısı yoktur. Bunu karşılamak için bir trafo kurulmuş ancak tüm çadırlara kablo çekilmemiş ve iç tesisat yapılmamıştır. Dolayısıyla verilebilecek kalorifer peteği bulunmasına rağmen elektrik olmadığından bu kış koşullarında ısınma sağlanamamakta. Ayrıca eski bulgur fabrikasına kurulan bu çadır kentin tavanlarında çökme meydana gelmiş ve acilen nakli gereklidir” diye belirtildi.
YAĞMUR SORUN
İkinci olarak kurulan Rojava Çadır Kenti’nde de toplam 110 çadırın bulunduğu belirtilerek, temizlik ve benzeri günlük faaliyetler için Kobanêlilerden oluşan komisyonların kurulduğu belirtildi. Bu çadır kentte ısınma sorununun olmadığının belirtildiği raporda, “Çadır kentin altyapısıyla ilgili sıkıntı vardır. Yağmur durumunda sorun yaşanmaktadır” denildi. Rojava Çadır Kenti’nin çaprazında kurulan Kobanê Çadır Kenti’nde ise 217 çadırın bulunduğu bilgisi paylaşılarak, burada da elektrik sorununun olmadığı ifade edildi.
ELEKTRİK VERİLMEDİ
Raporda en büyük çadır kent olan Arin Mirxan’da 459 çadırın olduğu belirtilirken, gönüllülerin konaklaması, eğitim faaliyeti ve yardımların yerleştirildiği çadırların da bulunduğu aktarıldı. Kültür çalışmalarının da yürütüldüğü bu çadır kentin 14 mahalle şeklinde düzenlendiğinin altı çizildi. Henüz elektriğin çekilmediği Kader Ortakaya Çadır Kenti’nde ise 4 bin kişinin yaşadığı belirtildi. Sonradan gelen Kobanêlilerin de yerleştirilmesiyle çadır kent kapasitesinin ciddi derecede zorlandığına dikkat çekilen raporda, “En acil ihtiyaç, 6’ncı çadır kentin derhal tamamlanarak bu çadır kentte kalan bazı kişilerin bu tarafa taşınmasıdır. Böylece hem buradaki insanlar insani koşullarda yaşayacaklardır hem de su, tuvalet ve malzeme dağıtımı gibi alanlarda rahatlama sağlanacaktır” ifadelerine yer verildi. TEDAŞ tarafından henüz elektrik verilmediğine vurgu yapılarak, “Bu çadır kentte ısınma sıkıntısı büyüktür” denildi.
AFAD YANGIN TÜPÜ VERMEDİ!
Suruç’un toplam 9 mahallesi ve 150 köyüne de Kobanêlilerin yerleştiği belirtilerek, yardımların koordine edilmesi için tüm köy ve mahallelerde komisyonların oluşturulduğu aktarıldı. Raporda, Kobanê Kriz Koordinasyonu dışında çeşitli uluslararası STK’ların katkı sunduğu belirtildi. Çadır kentlerde olası bir yangına karşı yangın tüplerinin bulundurulması amacıyla AFAD’tan “yangın tüpü” istendiği, ancak AFAD’ın bu isteği olumlu karşılamadığına dikkat çekilerek, “Yalnızca Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği toplam 30 yangın tüpü bulunmaktadır. Bu da çadır kent başına 5-6 yangın tüpü düşmesi anlamına gelir ki ciddi anlamda yetersizdir” denildi. DTK Sağlık Meclisi ve SES’ten oluşan bir sağlık koordinasyonunun çalışma yürüttüğüne vurgu yapılan raporda, “DTK ve SES’in oluşturduğu koordinasyona dışarıdan ilaç yardımı ulaşmaktadır, fakat bu yardım kronik hastaları devamlı karşılamaya yeterli olacak durumda değildir. Bu konuda bir adım atılması gerekmektedir” denildi.
ÖNERİLER
Raporda, eksikliklerin giderilmesi için ise şu önerilerde bulunuldu: “Elektrik ve ısınma sorununun çözülmesi, mama mutfakları kurulması, aşılama çalışmasının mahalle ve köyleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, gıda açısından protein ihtiyacının giderilmesi, çadır kent, mahalle ve köylere, kadın atölyelerinin kurularak üretime katılmalarının sağlanması, yangın tüplerinin acilen sağlanması.”
AKP’YE TAVSİYELER
Raporda ayrıca AKP Hükümeti’ne de şu tavsiyelerde bulunuldu: “Uluslararası STK’larının Suruç Belediyesi’ne gönderdiği yardımlarda ve bu alanda yapılan çalışmalarda zorluk çıkarılmaması ve engelleme yapılmaması, Kobanê’ye giden yardımların yavaşlatılmaması, Mürşitpınar Sınır Kapısı’nın acilen gümrük kapısı statüsüne kavuşturulması, herkesin sağlık hizmetinden yararlanmasının sağlanması.”