Türk savaş uçaklarınca katledilen 34 Kürdün aileleri her hafta çocuklarının mezarı başında yaptıkları eylemin 89'uncusunu gerçekleştirdi. Aileler, 12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen devletin Kürt halkına dönük zihniyetinin değişmediğinin en büyük kanıtının Roboski katliamı olduğuna dikkat çekti. 

Roboski'de 28 Aralık 2011 tarihinde Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucunda yaşamını yitiren çoğu çocuk 34 Kürdün aileleri her hafta yaptıkları Perşembe Değerlendirmesi eyleminin 89'uncusunu gerçekleştirdi. Mezarlıkta yapılan eylemde aileler adına açıklama yapan Veli Encü, 12 Eylül askeri darbesinin üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen devletin Kürtlere dönük tavır ve tutumundan o günden bu güne hiçbir şeyin değişmediğinin en somut örneğinin Roboski katliamı olduğunu belirtti. AKP'nin 11 yıllık iktidarı süresince sadece “kendine Müslüman” bir anlayışla kendisi gibi düşünen kesimlere sadece sözde hak ve özgürlük getirdiğini ifade eden Encü, "AKP bu ülkede 11 yıl boyunca Kürt halkı için hiçbir şey yapmamıştır. Sadece kendine Müslüman olan AKP Türkiye'de yaşayan bir çok farklı görüşü aynı 12 Eylül 1980 darbesinin zihniyeti gibi baskı altında tutarak, yok ederek kendi iktidarının temellerini sağlamlaştırmaya çalıştı" dedi. AKP iktidarının her zaman 12 Eylül'den kalma askeri vesayetten şikayetçi olduğunu söylediğine değinen Encü, AKP'nin askeri vesayete ilişkin sadece kendilerine dokunan kolları budadığını, Roboski'de askerlerin yaptığı katliamın faillerini ortaya çıkarmayarak bunu ispatladığını dile getirdi.

Dava dosyalarının askeri mahkemeye sevk edilmesine tepki gösteren Encü, AKP iktidarının kendilerini 12 Eylül askeri cuntasından kalma bir mahkemeye teslim ederek, kendileri üzerinden aynı zihniyeti yaşatmaya çalıştığını belirtti. AKP hükümetinin Roboski katliamının faillerini sakladığını söyleyen Encü, "Çok yakın zamanda bizim dosyamız sivil yargıdan alınarak askeri yargıya teslim edildi. Başbakan bize, ‘Askeri yargıya güvenin, askeri yargı bağımsızdır’ öğüdünde bulunmaktadır. Bize uygulanan bu uygulama tamamen 12 Eylül uygulaması olup bugün bu uygulamanın yöneticisi Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve kabinesidir. Önce bizim yargılanmamızla ilgili ‘terör yargılaması olması gerekir’ dedi. Yargı aynen onu takip etti. Daha sonra, ‘Kaza ile oldu buna göre yargılama olması gerekir’ dedi. Ona bağlı savcıları aynen gereğini yaptı. Dosyamızı askere teslim etmekte herhangi bir sakınca görmedi. Üç dönem iktidar koltuğunda aynı hükümet var. Peki 12 Eylül uygulamaları diyebileceğimiz hangi konuda bir arpa boy alındı. Çıraklık-kalfalık ve ustalık dönemi artık hiç 12 Eylül uygulamalarını aratmıyor. Her şey, tüm iktidar, acımasızca bir kişiye bağlandı" diye konuştu.