Roboskililer kararlı: Yatıp kalkıp Uludere diyeceðiz

Roboskililer kararlı: Yatıp kalkıp Uludere diyeceðiz

34 kişinin katledildiði Roboski katliamı üzerinden 5,5 ay geçti. Henüz yargılanan hiç kimse yok. Hükümet zan altında, katliamı örtbas etmeye çalışıyor. Katliamda 11 yakınını yitiren ve adalet aradıðı için 3 kez gözaltına alınan Ferhat Encü, “Sorumlular her kim olursa olsun, açıða çıkarılarak adalet önünde en aðır şekilde cezalandırılması için mücadelemizi sürdüreceðiz” diyor. Avukat Müşir Deliduman ise “Biz tüm bunlara karşı diyoruz ki; yatıp kalkıp Uludere diyeceðiz” diye konuşuyor.

Şırnak’ın (Şirnex) Qilaban (Uludere) ilçesine baðlı köyler, 90’lı yıllarda boşaltılan köylerden sürülen insanların, akrabalarının yerleştirilmesiyle bugünkü Roboski (Ortasu) ve Bujeh (Gülyazı) kuruldu. Köylerin etrafındaki arazilerin mayınlarla döşenmiş olmasından dolayı hayvancılıðın yapılamadıðı bölgenin topografyasından dolayı tarım da yapılamıyor. Devlete ve özel sektöre ait işletmeler olmadıðı için ücretli geçim imkânı bulamayan köylüler, “kaçakçılık” ya da koruculuk yapmaya mecbur bırakılıyor.

EN AZ 50 KÝŞÝ MAYIN NEDENÝYLE SAKAT KALDI

Mayına basarak şimdiye kadar en az 50 kişinin sakatlandıðı ve yaşamını yitirdiði Roboski’de, 28 Aralık 2011 tarihinde 19’u çocuk 34 Kürt TSK’ya ait F-16 savaş uçakları tarafından bombalanarak katledildi. Her gün köylerinin yanı başındaki sınırı geçip, birkaç kilometre ötede sigara ve mazot alarak, satmak üzere evlerine, Uludere’nin Roboskî köyüne dönen köylüler, o gün yük katırlarıyla birlikte katledildiler. Ýnsansız Hava Araçları olan Predatörler ve Heronlar tarafından kaydedilen görüntüler, köye doðru gelen konvoyda yük katırları ve köylüler olduðunu aktarmasına raðmen devlet eliyle gerçekleştirilen bombalamada yaralanan 13 kişi ise, Şırnak saðlık ekiplerinin askerler tarafından engellenmesi sonucu kan kaybından veya donarak yaşamını yitirdi. Medyanın 12 saati aşkın süre sansür uyguladıðı katliamın ardından otopsiler ise, uygun olmayan koşullarda alelade ve alelacele yapıldı.

TSK’ya ait F-16’larla bombalanarak katledilen 34 kürdün ardından yaptıðı açıklamalarla artarda skandallara imza atan Başbakan ve diðer devlet yetkilileri, kendilerini aklamaya çalışırken yaptıkları bu açıklamalarla katliama yaklaşımlarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Herkesin, “Vur emrini kim verdi?” diyerek Roboski için adalet istemesi karşısında sıkışan ve kendini aklama yoluna giden AKP Hükümeti, manipülatif tartışmalar geliştirdi. Roboski Katliamı’nı “hata” olarak nitelendirip manipülatif tartışmalarla karartmaya çalışan Başbakan Tayyip Erdoðan, siyasi ve askeri sorumluları açıða çıkarmak yerine suni gündemler yaratarak katliamı örtbas etme yolunda her gün ilerliyor.

ROBOSKÝ KATLÝAMINDA 11 YAKININI KAYBETTÝ, ADALET ÝSTÝYOR

Katliamda 11 yakınını yitiren ve adalet aradıðı için kaymakamı tartakladıðı iddiasıyla 3 kez gözaltına alınan üniversite öðrencisi Ferhat Encü ANF’ye yaptıðı deðerlendirmede, katliamın üzerinden 167 gün geçmesine raðmen hiçbir sorumlunun açıða çıkarılmayarak yargılanmamasına tepki gösterdi.

Bunun, devletin katliamın üzerini örteme çabası olduðunun bir göstergesi olduðunu söyleyen Encü, “Başbakanın, Ýçişleri Bakanı ve diðer bakanların Roboski söz konusu olunca aðızlarını nasıl bozduklarını ve o faşizan zihniyetlerini görebilmekteyiz. ‘Tazminatsa, tazminat ödedik’ gibi açıklamaların, ‘Ben istediðimi öldürürüm, istediðim parayı da veririm karşılıðında’ demeye getiriyorlar. Bu şekilde insan canını satın alabilecekleri bir zihniyette olduklarının göstergesidir” diye konuştu.

‘34 KÝŞÝNÝN KANINI YERDE BIRAKMAYACAÐIZ’

Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’in Roboski katliamına yönelik yaptıðı açıklamalar ve Roboskililer için kullandıðı “Figüran” ifadesini ise insanlık dışı gördüðünü söyleyen Encü, Bakan Şahin için “Ýnsan deðil yaratık” ifadesini kullandı. Encü, “Ýdris Naim Şahin, bu açıklamalarıyla hem katliamda ölen 34 insana hakaret ediyor hem de tüm Kürt halkına hakaret ediyor” dedi.

Encü sözlerini şöyle noktaladı: “Devlet, bu katliamın üzerini örtmeye çalışıyor biz bunu açıkça görüyoruz. Ancak biz Roboskili aileler, bu zihniyete karşı direnmeye devam edeceðiz. Her türlü baskı ve tehditlere raðmen bu zihniyet karşısında dik duracaðız. Onların yazılı kanunları çerçevesinde hakkımızı alacaðız. Katledilen 34 kişinin kanını yerde bırakmayacaðız. Sorumlular her kim olursa olsun, açıða çıkarılarak adalet önünde en aðır şekilde cezalandırılması için mücadelemizi sürdüreceðiz. Eðer bu iç hukuk yolları tükenmişse, bunu uluslararası platforma taşıyacaðız.”

‘KATLÝAMI ULUSLARARASI PLATFORMA TAŞIYACAÐIZ’

“Katliamın üzeri örtülmeye çalışılıyor ancak biz buna izin vermeyeceðiz” diyerek sözlerine başlayan Av. Müşir Deliduman ise, yoksullaştırılmış, katledilen köylülerden 19’unun çocuk olduðuna vurgu yapan Av. Deliduman, bombalamanın yapıldıðı uçakları kullanan pilotlardan vur emrini verenlere kadar katliamın faillerinin belli olduðunun altını çizdi ve bunların devletin kayıtlarında olduðunu belirtti. Av. Deliduman sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak sermayenin bekçileri, ısrarla bunları gizliyorlar. Bunu gizlemekle kendilerinin belirlemiş olduðu kanunlara bile uymuyorlar. Çünkü delilleri gizliyorlar.”

Ýçişleri Bakanı Ýdris Naim Şahin’in, “Eðer sað ele geçirilmiş olsalardı, kaçakçılıktan yargılanacaklardı” sözlerini de, “Bu utanmazlıðın çok ileri boyutudur” diye eleştiren Av. Deliduman, “Bir mahkeme kararı olmadan insanları yargılamak, kaçakçı ilan etmek olayın bir başka vahim yanıdır. Katliamı gerçekleştirenler, vur emrini verenler kadar bu açıklamalarda bulunanlar da suçludur” dedi.

ABD SORULARA HENÜZ YANIT VERMEDÝ

Av. Deliduman, devlet yetkililerinin, “Tazminatsa, tazminat ödedik” yönünde yaptıðı pervasız açıklamalara ilişkin “Ýnsanların canları, ruhları para ile ölçülebilir mi?” diye sordu ve ekledi: “Ýnsanın yaşam hakkını satın alabilecek hiçbir bedel yoktur!”

ABD Başkonsolosluðu’na 4 Haziran günü, “Siz, bu emri hangi makama, kime, hangi hakla verdiniz? Ýçeriði neydi, bunları öldürün diye bir bilgi var mıydı?” diye sorduklarını ancak yanıt alamadıklarını belirten Av. Deliduman, yine aynı gün Diyarbakır Özel Yetkili Savcılıðına, dosya üzerindeki gizliliðin kaldırılması taleplerini ilettiklerini dile getirdi.

‘YATIP KALKIP ULUDERE DÝYECEÐÝZ’

“34 kişi öldürülüyor ve ortada yargılanan kimse yok” diyen Av. Deliduman, Roboski’ye gelen Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’a yönelik tartaklama sonucu 4 kişinin haksız yere tutuklandıðının altını çizdi. Müvekkili Ferhat Encü’nün de 3 kez gözaltına alındıðını ancak sonrasında “Pardon yanlışlık oldu” denilerek serbest bırakıldıðını hatırlatan Av. Deliduman, “Müvekkilim Ferhat, katliamda 11 yakınını kaybetti ve adalet arayışına çıktı. Ferhat’ın adalet arayışı karşısında gözdaðı vermek amacıyla gözaltına alındı. Bu yanlışlık deðildi, ‘Biz, istediðimiz zaman seni de alırız’ mesajıydı. Biz tüm bunlara karşı diyoruz ki; yatıp kalkıp Uludere diyeceðiz” diye konuştu.

Roboski katliamının sadece Kürt halkını ilgilendirmediðin söyleyen Av. Deliduman, konuyu uluslararası platforma da taşıyacaklarını belirtti.

Geçen yıl Hikmet Çetintaş adlı bir köylünün 5 kurşunla öldürüldüðünü ve ardından Çetintaş için de “Terörist sandık, yanlışlık oldu” yönünde açıklamalar yapıldıðını hatırlatan Av. Deliduman, Çetintaş’ı öldürülenlerin de yargılanmadıðının altını çizdi.

Pozantı Cezaevi’nde yaşanan vahşete de dikkat çeken Av. Deliduman, “Devlet bunları cezasızlıkla mükâfatlandırıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

KATLÝAMDAN SONRA NELER OLDU?

-Katliamın üçüncü günü, katliamdan geriye kalan parçalar askerler tarafından yakılarak deliller karartılmaya çalışıldı.

-Kaymakamı tartakladıkları iddiasıyla tutuklu bulunan 5 kişiden 4’ü, cezası 8 yıldan başlayan “Kasten adam öldürmeye teşebbüs”den yargılanmaları sonucu tutuklanarak cezaevine gönderildi.

-Katliamda 11 yakınını kaybeden üniversite öðrencisi Ferhat Encü, kaymakamı tartakladıðı iddiasıyla 3 kez gözaltına alındı.

-Katliamda sað kurtulan Servet Encü, basına demeç verdiði için tehditlere maruz kalması sonucu Federal Kürdistan Bölgesi’ne göç etti.

-Katliamdan sonra henüz görevine başlamadıkları gerekçesi ile olayda yakınları katledilen korucular, karakol komutanı tarafından tehdit edildiler.

-Katliamın ardından 5 ayı aşkın süre geçmesine raðmen, sorumlular ortaya çıkarılmadıðı gibi bir albayın görev deðişikliði dışında kimse görevinden alınmadı.

ANF NEWS AGENCY