Rohat Alakom İsveç basınındaki Kürtler hakkındaki yazıları kitaplaştırdı
Araştırmacı-Yazar Rohat Alakom, İsveç medyasında son 200 yüz yıl boyunca yayımlanan haberleri inceleyerek “İsveç Basınında Kürdistan Tarihi” adıyla kitaplaştırıldı.
Araştırmacı-Yazar Rohat Alakom, İsveç medyasında son 200 yüz yıl boyunca yayımlanan haberleri inceleyerek “İsveç Basınında Kürdistan Tarihi” adıyla kitaplaştırıldı.
Apec Yayınevi tarafından Stockholm’de Kürtçe yayımlanan kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci kısımda Kürtlerin ikiyüz yıl boyunca verdikleri mücadelenin İsveç basınına yansımaları ele alınıyor. Her Kürt ayaklanması ve hareketi ayrı ayrı inceleniyor. Kitabın ikinci bölümde ise kültürel konuları, Kürt-İsveç kültürel ilişkilerini inceliyor.
Yıllar boyunca İsveç’te ve Finlandiya’de İsveççe çıkan birçok gazetede Kürdistan ve Kürtler üzerine binlerce haber ve yazının çıktığı görülüyor. Örneğin 1837 yılındaki Rewandüzlü Mir Muhammed Hareketi 1645 yılında yayımlanmaya başlayan ilk İsveçce gazete “Post och İnrikes Tidningar”da çıkan haberler ışığında ele alınıyor. Kitapta üzerinde ayrıntılı olarak durulan hareketlerden birisi de Şeyh Ubeydullah Ayaklanması. 20. Yüzyılda Türkiye Kürdistanı’nda baş gösteren Şeyh Said, Ağrı ve Dersim Ayaklanmaları konusunda yararlı bilgiler sunuluyor.
İSVEÇ BASININDA MAHABAT CUMHURİYETİ VE KÜRT AYAKLANMALARI
Rohat Alakom, uzun yıllarını verdiği Şerif Paşa konusuna bu yeni kitabında -İsveç basını bağlamında- tekrar dönüyor ve basında çıkan yeni bilgileri okuyucuyla paylaşıyor. Kitapta 1946 yılında İran’da kurulan Mahabat Kürt Cumhuriyeti konusunda İsveç basınında çıkan haberlerin belli bir yoğunluk kazandığı görülür. 1835 yılında Prusya ve Rusya İmparatorluğu'nun 1835 yıllında Polonya’da bulunan Kaliş yöresinde düzenledikleri ortak askeri manevraya katılan Kürt süvarilerinin başarıları ve 1865 ve 1878 yıllarında baş gösteren Kozanoğulları Ayaklanmaları'na katılan Kürtler konusu kitapta ayrı ayrı bölümler halinde sunuluyor.
KÜRT KADINLARI DEMİRYOLLARINDA İŞÇİ OLARAK ÇALIŞIYOR
Bu öyküyü daha ziyade Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı coğrafya bağlamında ele alan yazar, bu konuda yıllar boyunca İsveç basınında çıkan ilginç haberlerin bir analizini yapıyor. 1927-1934 yılları arasında İsveç ve Danimarka şirketleri tarafından yapılan “Keller (Fevzipaşa)-Diyarbakır Demir Yolu Hattı konusunda İsveç basınında çıkan haberleri kitabında mercek altına alıyor. İlginç bir konu Kürt kadınları da bu demiryolu projesinde yer almış ve işçi olarak çalışmışlardır.
Kitabın bu ikinci kısmında Kültürel İlişkliler adlı bölümde İsveç basınında çıkan yüzlerce kültürel yoğunluklu haber ve yazıda Kürtleri ilgilendiren birçok konuya değiniliyor. Bu bölümde Kürt-İsveç kültürel ilişkilerinin giderek önem kazandığını görüyoruz.
70’İN ÜZERİNDE ZARO AĞA ÖYKÜSÜ
Alakom, ayrıca İsveç basınında Kürtlere ilişkin olarak çıkan onlarca öykü, destan, masal ve fıkraya da yer veriyor. Kitabın diğer iki bölümünde 1925 yılında İsveç'e gelip burada değişik gösteriler sunan Kürt dans sanatçısı Leyla Bedirhan ve dünyanın en yaşlı insanı olarak tanınan Bitlisli Zaro Ağa'nın öyküleri yer almaktadır. Örneğin Zaro Ağa konusunda yetmişin üzerine haber İsveç basınında çıkmıştır. Alakom, bu bölümde İsveç basını üzerinden Nuh'un Gemisi'nin İsveç'teki izlerini de sürdürüyor.
Bu bölümde 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında başta İsveç olmak üzere değişik İskandinavya ülkelerine gelen yüzlerde dilencinin öyküsü işleniyor. Kendilerini Kürdistan'ın değişik yörelerinden gelen Hıristiyan azınlıklara mensup kişiler olarak tanıtan (Ermeni, Suryani, Nestori ve Keldani) bu dilenciler savaş ve çatışmalar sırasında öksüz kalan çocuklar için bir okul açmak istediklerini veya “Kürtler tarafından esir alınan yakınları kurtarmak” için ya da “Kürtler tarafından yakılan kiliselerini onarmak” istediklerini dile getirerek dilencilik yapmışlardır. Kılıktan kılığa girerek değişik rollerde bulunan bu dilenciler daha sonra polis tarafında sınırdışı edilmişlerdir. Bu dilenciler ordusu Kürtleri “hunhar” olarak göstermek için yoğun çaba harcamıştır.
“KÜRT PRENSİ” KAKELO SÜPER BİR SAHTEKAR
Gazetelerde çıkan haberlere göre bu dilencileri eğitmek ve İskandiavya ülkelerine yönlendirmek için Yunanistan’da bir “Akademi” veya Rusya’da bir “Kürt Acentası” olduğu bile öne sürülmüştür. Bu dilencilerden birisinin Kürt giysileriyle çekilen bir fotoğrafını da kitapta görüyoruz. Kitabın zevkle okunan bölümlerden birisi de 20. yüzyıl başlarında kendini Avrupa ve Amerika'da “Kürt Prensi” olarak tanıtan Kakelo adlı Mısırlı bir terzi üzerinedir. Alakom, her gittiği yeni ülkede adını ve ünvanlarını değiştiren terzi hakkında İsveç basınında çıkan haberleri inceledikten sonra Kakelo’nun süper bir sahtekar olduğunu açığa çıkarıyor.