‘Rojhilatlı aydın ve sanatçılar protestolarda en önde olmalı’

‘Rojhilatlı aydın ve sanatçılar protestolarda en önde olmalı’

KODAR Kültür-Sanat Komitesi üyesi Kawa Gever, uluslararası komplonun yıldönümünde aydın ve sanatçıların Doğu Kürdistan’da gelişecek olan eylemlere öncülük etmesi, Kürt Halk Önderi Abullah Öcalan’ın özgürlüğü için geliştireceği eylemlerde halkla aynı saflarda yer tutmaya çağırdı.

“Önderliğine sahip çıkan Kürtler sadece kişi olarak önder Apo’ya sahip çıkmıyor. Aynı zamanda kendi kimliğine ve varlığına sahip çıkmış oluyor” diyen Gever, 15 Şubat uluslararası komplosunun 16. Yıl dönümü vesilesiyle ANF’ye konuştu.

Uluslararası kompolunun 16. yılında tamamen boşa çıkarılması için Kürt halkının bu komplo karşısında kendi önderliğine güçlü sahip çıkması ve eylemlerini en örgütlü, sürekli bir mücadeleye dönüştürmesi gerektiğini söyleyen KODAR Kültür Sanat Komitesi üyesi Kawa Gever “Başta Kürt halk önderi Abdullah Öcalan olmak üzere, tüm siyasi tutsakların özgürlüğü ve gerek meşru toplumsal hakların elde edilmesi, gerek ise halk olmaktan kaynaklı haklarının garanti edilmesini sağlayacaktır. Bu anlamda önderliğine sahip çıkan Kürtler sadece kişi olarak Önder Apo’ya sahip çıkmıyor. Aynı zamanda kendi kimliğine ve varlığına sahip çıkmış oluyor. Çünkü bu komplonun hedefi sadece kişi olarak önder Apo olmadığı gibi, önder Apo şahsında uluslararası sömürge olan Kürdistan ve Kürt halkının esaret altına alınması demektir” dedi.

DÜNYA HİÇBİR KONUDA HİÇBİR ZAMAN BU KADAR BİRLEŞMEDİ

Kürtlerin kendi özgürlükleri için hiç kimsenin Kürt adına hiçbir şekilde tek bir kelime edemez durumdayken Öcalan’ın tüm hayatını Kürt halkının mücadelesine adaması ve iğne ile kuyu kazarcasına örgütlü bir toplum yaratarak, var olan sömürgeci çemberi ve uluslararası inkar-imha düzenini yerle bir ettiğini de vurgulayan Gever şunlara dikkat çekti: “Yani dünya hiç bir konuda hiç bir zaman bu kadar birleşmedi. Belki de dünya da tüm devletlerin ve uluslararası güçlerin birleştiği ender konulardan biri de önder Apo’ya karşı yapılan uluslararası komplo olmuştur.

Kürtlerin de bu anlamda önder Apo’yu hem komplo sürecinde hem de ardı sıra gelişen eylemlerle bu kadar sahiplenmesi bir anlamda önder Apo’ya olan vefa borcunun ahlaki bir gereğidir. Yani halk olarak Kürtler bir taraftan kendi önderliği etrtafında birleşip her geçen gün özgürlük mücadelesini bir adım öteye taşırırken, diğer taraftan da devam eden komplo ve saldırılarla mücadele etmek durumunda. Özellikle günümüz koşullarında da bölge çapında gelişen olaylar ve DAİŞ saldırılarının arka planında da uluslar arası güçleri aramak ve sömürgeci güçlerin DAİŞ çetelerini Kürt ve Kürdistan’a saldırtarak, bu durumdan nasıl faydalandıkları da gün gibi aşikardır. Şengal’de gelişen katliam ve Kobanê’ye yapılan saldırılar ve tüm bu saldırılar karşısında genel anlamda Kürtlerin örgütlü karşı duruşu bir anlamda geçmişte yaşanan trajedilerin bir daha tekrarının önünü aldığı gibi, geleceğin ortadoğusunun da Kürtler olmaksızın inşasının mümkün olmadığının ilanıdır. Ama en anlamlı tepkilerin geldiği ve bugüne kadar kimsenin bu düzeyde örgütlü tekpkileri beklemediği yer olan doğu Kürdistan ise bir anlamda önder Apo öncülüğünde gelişen Kürt özgürlük hareketine katılımda kararlılığın ilanını beyan etmiştir.”

DOĞU KÜRDİSTAN’DA EN BÜYÜK GÖREV AYDIN VE SANATÇILARA DÜŞÜYOR

Doğu Kürdistan halkının Kürt Halk Öneri Abdullah Öcalan’ın esaretinin gerçekleştiği dönemde de büyük bir serhildan hamlesi başlattığı bunun için büyük bedeller vererek Öcalan’a olan bağlılıklarını deklare ettiğini de kaydeden Gever, “İran rejiminin tüm faşist uygulamalarına karşı dirayetli ve direngen tavrında ısrar ederek, özgürlük mücadelesinden taviz vermemiştir. Elbette çeşitli sorunları ve örgütlenme sıkıntısı vardır. Kürdistan’ın diğer parçalarına göre bu anlamda dezavantajlı bir durumdadır. Ancak kendi kültürel değerlerine bağlılık ve asimilasyon politikalarına karşı direngen tavrı da en büyük avantajıdır. Doğu Kürdistan halkı kendi öncüsünü ve önderini 15 Şubat 1999’dan itibaren bulmuştur. Ancak aradan 16 yıl geçmiş olmasına rağmen henüz istenilen düzeyde sistematik bir örgütlenmeyi tam olarak yeterli düzeye taşıramamıştır. Fakat bunun için hazırdır” dedi.

Özellikle Doğu Kürdistan’da en büyük görevin aydın ve sanatçı kesime düştüğünü de ifade eden Gever, toplumu aydınlatma ve Öcalan öncülüğünde gelişen Kürt özgürlük hareketini tanıtma, bu topluma öncülük etme görevinin tamamen toplumun, aydın, entelektüel ve sanatçı çevrelerinin yürüteceği çalışmalara bağlı olduğunu da söyledi.

“Dolayısıyla bu dönemde Doğu Kürdistan’da var olan tüm aydın, entellektüel ve sanatçıların kendi görevlerine sahip çıkmaları elzemdir. Böylesi tarihi sorumlulukları olan bir dönemde toplumun aydın ve sanatçılarının kendi görevleri karşısında duyarsız kalmalarını tarih affetmez” diyen Gever, özellikle 15 Şubat vesilesiyle gelişecek olan tüm eylemlere öncülük etmenin, bu kara güne dair toplumda gerekli aydınlanmayı sağlayacak etkinliklerde bulunmanın, oruç tutarak bugünü protesto etmek gibi birçok eyleme öncülük etmenin aydın ve sanatçıların görevi olduğunu belirtti.

‘ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜ KÜRT VE KÜRDİSTAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ DEMEKTİR’

Bu tarihi sorumluluğun vebalinin biraz da aydın ve sanatçıların boynunda olduğunu kaydeden Gever şöyle devam etti: “Elbette ki herkes sorumludur. Ama aydın ve sanatçılar toplumun düşünce ve duygu dünyasında önemli bir yer tuttuklarından dolayı çok daha fazla sorumludurlar. Bu aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Yani önder Apo’ya sahip çıkmak kendi aydın, entellektüel ve sanatçı kimliğine ve onuruna sahip çıkmanında bir gereğidir.

Bu vesile ile Doğu Kürdistan’da bulunan tüm değerli yurtsever aydın, entellektüel ve sanatçıları, 15 Şubat vesilesi ile Doğu Kürdistan’da gelişecek olan etkinliklerde öncülük etmeye ve halkımızın Önder Apo’nun özgürlüğü için geliştireceği eylemlerde halkla aynı saflarda yer tutmaları gerektiği çağrısında bulunuyor, Kürt toplumunun ve Kürdistan’ın özgürlüğünün, önder Apo’nun özgürlüğü ile mümkün olduğu bilinci ile tüm yurtsever aydın ve sanatçıların bu görevlerini layığıyla yerine getireceğine olan inancımla, mücadelelerinde başarılar diliyorum.”