Türk Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıklamalarında göre 21 Eylül’de ilk, orta ve liselerde eğitim-öğretim yılı başlıyor. Toplumun en alt tabakası olarak görülen roman çocukları için bu durum soru işaretleri barındırıyor. Devam eden salgın sürecinde Roman çocukları online eğitimden yararlanamadı, çünkü internete erişim ve bilgisayar sorunları var. Sıfır Ayrımcılık Derneği’nin mahalle toplantılarında aldığı bilgilere göre; çoğunluğu lise giriş sınavına da girmedi.

Dernek Başkanı Elmaz Arus, ANF’ye yaptığı açıklamada, ortaokul mezunu olup hale okuma yazma bilmeyen, üç temel işlemi yapamayan Roman çocuklarının olduğunu söyledi. Nitelikli eğitime erişimlerinin kağıt üzerinde görüldüğünü, ancak derinleşmiş ekonomik koşullardan ötürü nitelikli eğitim alamayan Roman çocuklarının diğer çocuklara göre dezavantajlı grup içerinden yer aldığını belirten Arus, devletin de bu konuda keyfi uygulamaları olduğunu kaydetti.

NİTELİKLİ EĞİTİME ERİŞEMİYORLAR

Roman çocuklarının toplumun diğeri kesimi kadar eğitime erişemediğini ifade eden Arus, şöyle devam etti: “Bu çocuklar eğitime erişseler bile nitelikli değil, özellikle rehabilitasyon kurumlarına gönderiliyorlar çeşitli raporlarla. Eğitim içinde gibi görünüyorlar, ancak değiller. Kız çocukları da erkek çocuklarına göre daha fazla eğitim dışında kalıyor. Bunun sonucu olarak da erken evlilikler yaşanıyor. Gittikçe derinleşen bir yoksulluktan söz ediyoruz.”

EKONOMİK AYRIMCILIK HEDEF ALIYOR

Çocukların, yaşadıkları Roman mahallerinden ötürü gittikleri okullarda hem diğer çocuklar, öğretmenler hem de aileler tarafından sürekli ayrımcılığa uğradığını aktaran Arus, “Ekonomik ayrımcılık var. Toplumun en alt tabakası görülen bir topluluktan okula gidiyor bu çocuklar. Aileler tarafından sürekli idareye şikayet ediliyorlar. İnternet ortamında yapılması istenen ödevleri yapamadıkları için ödevlerinden ve derslerinden geri kalıyor, düşük notlar alıyorlar” dedi.

LİSE GİRİŞ SINAVINA GİREMEDİLER

“Bir sürü bariyer var ve 2020’ye kadar bunu kırmaya çalışan Roman çocuklarından söz ediyoruz” diyen Arus, salgın sürecinin Roman çocuklar açısından oldukça zorlu geçtiğini ifade etti. Arus, şunları söyledi: “Çocuklar eğitimden çok daha fazla koptu. Evlerde online eğitim alacak bir ortam yok. Mahallelerden gelen verilere göre İzmir, Edirne, İstanbul, Tekirdağ, Urfa, Antep gibi şehirlerde yaşayan Roman çocukların eğitime erişimi daha da kötüleşti. Aileler, birçok öğrencinin LYS’ye giremediğini söyledi. Çocuklar istemedikleri okullara kayıt yaptıracaklar ya da hiç gitmeyecekler. Gitmeyen çocuklar da çalışacaklar. Kız çocuklar ise evlendirecekler.”

ROMAN ÇOCUKLARI İÇİN SOSYAL UYUM

Roman çocuklarının okula gitmeyene kadar kendi mahalleleri dışında başka çocuklarla temas kurmadığını belirten Arus, toplumun diğer dinamiklerini bilmediğini, bu yüzden de sorun yaşadığını söyledi. Roman çocuklarının eğitimde eşit şartlara sahip olması için 0-6 gurubunda okul öncesi eğitimin çok önemli olduğuna işaret eden Aras, “Hem Roman çocukları hem de diğer çocuklar adına sosyal uyumun sağlanması için bu şart. Mahallelere yakın yerlerde toplum merkezleri olmalı, kreşler ve ödevler için bilgisayar ortamı kurulmalı, bir öğün bile olsa yemek yemeleri için bir ortam oluşturulmalı. Eğitmenlerin eğitici eğitimden geçmeleri gerekiyor. Hassas gurupları, mahallelerin dinamiğini bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.