RSF Kobanêli gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi
RSF Kobanêli gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi
RSF Kobanêli gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, DAİŞ saldırılarından dolayın Türkiye’ye geçen Kobanêli medya çalışanlarının serbest bırakılmasını ve sınırda görev yapan habercilerin can güvenliğinin sağlanmasını istedi.
Merkezi Paris'te bulunan RSF, “İletişim özgürlüğü, kamusal tartışma ve barış için vazgeçilmez” başlıklı bildirisinde, son 10 yılın en şiddetli çatışmalarını yaşayan Türkiye’de gazeteciliğin tam ve sorumlu şekilde yapılmasının öneminin büyük olduğunu kaydetti.
RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya Büro sorumlusu Johann Bihr, barış sürecinin geleceği açısından kamu makamlarına ve medyaya çağrı yaptı. “Yaşanan olayların ülke ve bölge açısından önemine bakılırsa, basını susturmak veya olayları maskelemek kabul edilemez. Gelişmeleri tam yansıtmaları ve tansiyonu gereksiz şekilde artırmaktan imtina etmeleri konusunda medyaya desteğimizi sunuyoruz. Barış süreci, anlık politik etkenlere kurban edilmeyecek kadar hem kendisince hem de iletişim özgürlüğü bakımından çok önemli.”
DAİŞ çetelerinin Kobanê’yi işgal etme girişimi, Türkiye’de büyük gerilimlere neden olduğunu ifade eden RSF, ülke genelinde, özellikle Kürt bölgesinde gazetecilerin gelişmeleri zor koşullar altında yansıttığını belirtti.
Son günlerde meydana gelen eylemler sırasında en az dört gazetecinin ya saldırıya uğradı, ya yaralandığını belirten RSF Suriye ile sınır bölgelerinde de durumun oldukça gergin olduğuna dikkat çekti. RSF, "5 Ekim’de güvenlik kuvvetleri, Mürşitpınar Sınır Kapısı’na yakın bir yerde görev yapan BBC yayın kuruluşunun aracına göz yaşartıcı üç gaz kapsülü sıktı. Araç kısmen yandı. Araç içindeki BBC ekibinden Paul Adams ve Piers Scholfield ve sendika.org sitesi muhabiri Murat Bay kendilerini son anda dışarı atıp güvenli bir yere geçebildiler" dedi.
Açıklamada şöyle denildi: "Suriye sınırında yaptıkları gözlemleri rapor haline getiren bir Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) heyeti, bölgedeki gazetecilerin karşılaştıkları polis şiddetini kınadı. Özgür Gündem gazetesinden Esra Çiftçi, heyete, geçen hafta hastaneye getirilen üç yaralıyı izlerken ağır polis şiddetine uğradığını söyledi. Bir TV10 muhabiri de, polisin gaz bombasını doğrudan araçlarının şoför mahallinin bulunduğu cama fırlattığını ifade etti. Aynı gazeteci, TOMA aracının bilerek gelip çanaklarına çarptığını ve LNB'yi kırdığını söyledi. Bir ajans çalışanı da, güvenlik güçlerinin gazetecileri engellediğini, bazı habercilerin görev yapmasına da bölge insanının engel olduğunu ekledi."
Gelişmeleri “Yetkililerin görevi medya profesyonellerini korumaktır. Ancak, Gezi eylemlerinden bu yana bu bakımdan hiçbir ders çıkarılmadığını maalesef tespit etmek zorundayız” sözleriyle değerlendiren RSF’den Johann Bihr, bilgiye erişimin öneminin altını çizdi. Bihr, “Yetkililerden, ister sarı basın kartları olsun ister olmasın, ister sınır bölgelerinde isterse Güneydoğu’da görev yapsın, gazetecilerin bilgiye tam erişimini ayrım gözetmeksizin sağlamalarını bekliyoruz” dedi.
RSF ayrıca, "Suriye sınırında “askeri bölge” ilan edilen bölgelere Başbakanlıkça verilen sarı basın kartı olmayan haberciler alınmıyor. 5 Ekim’den beri, Kobanê yerleşimini karşıdan gören ve çatışmaların izlenmesi için elverişli bir yer olan tepe basına kapatıldı. DİHA muhabirlerinin de aralarında olduğu birçok gazeteci, bu bölgeden dışlandılar" diye ekledi.
Benzer kısıtlamaların 7 Ekim’deki çatışmalar sonrasında sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde yaşandığını ifade eden RSF Amed merkezli Özgür Gazeteciler Cemiyeti'nin (ÖGC), Kobanê’den 20’ye yakın Kürt medya çalışanının 6 Ekim’den beri Suruç’ta gözaltında tutulduğu bilgisine yer verdi.
ÖGC’ye göre, Ranya Mıhamed, Dicle Sexo, Xezne Nebi, Xwinav İsa, Sara Mahmud, Nazdar Ali, Evin Ali, Dilişan İbiş, Ranya Ali, Mizgin Kurdo, Mustafa Faris, Mustafa Bali, Mustafa Mıhamed Ali, Ahmed İbrahim, Mustafa Ali, Perwer Mıhamed Ali, Mıhamed İsa, Ehmed Mustafa, Heysem Müslim ve İsa Mıhamed gözaltında bulunuyorlar.
RSF, "Suriye’den Türkiye’ye giriş yaparken gözaltına alınan 160 kadar kişi, Suruç’ta Fen Lisesi’nde sorgulanmayı bekliyorlar" derken, RSF temsilcisinin telefonla bağlantı kurduğu mihmandar Perwer Mıhamed Ali Kobanê’de görev yapan yerel gazetecilerin büyük bölümünün gözaltında ve açlık grevinde olduğunu ifade etti.
ÖGC' ye göre Van’da da dört habercinin gözaltına alındığını hatırlatan RSF gözaltına alınan tüm medya çalışanlarının serbest bırakılmasını talep etti.
Bihr’in şöyle dedi: “Yaşanan olayların ülke ve bölge açısından önemine bakılırsa, basını susturmak veya olayları maskelemek kabul edilemez. Gelişmeleri tam yansıtmaları ve tansiyonu gereksiz şekilde artırmaktan imtina etmeleri konusunda medyaya desteğimizi sunuyoruz. Barış süreci, anlık politik etkenlere kurban edilmeyecek kadar hem kendisince hem de iletişim özgürlüğü bakımından çok önemli.”