Moskova'da Türk devletinin katliamcı politikaları ve Kürtlerin rolünün tartışıldığı konferans sona erdi. Konferansta Rusya, ABD ve AB'ye katliamlara karşı sessiz kalmama çağrısı yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, konferansın ardından Türk devletinin katliamcı uygulamalarının soruşturulmasını istedi.

Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’da, Türk devletinin Kuzey Kürdistan kentlerinde uyguladığı soykırımcı saldırılara karşı KNK Rusya Temsilciliği tarafından organize edilen basın konferansı sona erdi. Rus haber ajansı Ria Novosti'nin konferans salonunda düzenlenen konferansta, 'Türkiye’de Kürt sorunu (TC’nin jenosit uygulamaları) ve Ortadoğu krizinin çözümünde Kürtlerin rolü' tartışılırken, başta Rusya ve AB olmak üzere Türk devletinin katliamlarına karşı uluslararası güçlere çağrı yapıldı. Basın konferansından hemen sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kuzey Kürdistan'daki insan hakları ihlallerinin titizlikle soruşturulması yönünde çağrı yaptı.

Konferansa konuşmacı olarak, KNK Rusya Temsilcisi Selahattin Soro, Rusya Kürt Êzidîler Kongresi Eşbaşkanı Cemal Şamoyan, Uluslararası Kürt Sosyal Kurumlar Birliği Eşbaşkanı Mehrab Şamoyev, Rusya Kürt Kültürel ve Ulusal Federal Otonomi Eşbaşkanı Ferhat Patiyev katıldı.

SORO: TÜRKİYE VE ERDOĞAN YARGILANMALI

Konferansta konuşan KNK Rusya Temsilcisi Salahattin Soro, Ermeni ve Yahudi soykırımına sessiz kalan dünya güçlerinin Kürt soykırımına sessiz kalmaması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye’de AKP-Erdoğan öncülüğünde Kürtlere yeni bir soykırım politikası uygulanıyor. Bu soykırım politikasında Kürtlere 1915 ve 1940-45’te Ermeni ve Yahudi soykırımında uygulanan yöntemlerin aynısı uygulanmaktadır. Sivil, savunmasız, toplu yerleşim ve yaşam alanları NATO ve uluslararası yasalarca yasaklanmış konvansiyonel savaş araçları kullanılarak insanlar öldürülmekte, şehirler tümden yıkılmaktadır. Erdoğan barış sürecinde Kürtleri maniple edebileceğini düşünüyordu. Daha çok da DAİŞ’i destekleyerek Kürt siyasetini etkisiz kılmak istiyordu. Kürt Özgürlük Hareketi'nin 7 Haziran seçimlerindeki siyasal başarısı Başure Kürdistan ve Rojava’da elde ettiği askeri, siyasi ve diplomatik başarılarla Erdoğan’ın neo Osmanlıcı hedef ve hayallerini boşa çıkarmıştır. Kürtlerin bu başarısı karşısında kaybeden Erdoğan, açıktan bir soykırım politikasını uygulamayı kendisi en stratejik yöntem olarak belirlemiştir. 

Bu toplantıdaki temel çağrımız; dünyanın zamanında Ermeni ve Yahudi soykırımına yol açan ölümcül sessizliğinin Kürt soykırımında da tekrarlanmamasıdır. Bunun için başta Rusya, ABD ve AB olmak üzere uluslararası güçler bu soykırıma müdahale edip Türkiye ve Erdoğan’ı yargılamalıdır."

ŞAMOYAN: SESSİZ KALMAYIN

Rus devlet yetkililerine çağrıda bulunarak "Türk devletinin Kürt soykırımına karşı sessiz kalmayın" diyen Rusya Kürt Êzidîler Kongresi Eşbaşkanı Cemal Şamoyan da şunları belirtti:

“Rusya bugün Ortadoğu’da yeni bir senaryo yazmaktadır. O eski dengeler Rusya’nın sahaya inmesiyle değişti. Özellikle tüm dünya için büyük bir tehdit olan DAİŞ çetelerine karşı sergilediği tutum ve mücadele ile Rusya bölgede ne kadar etkili bir siyaset ve politika yürüttüğünü kanıtladı. Suriye’nin çözümünü isteyen güçler Kürt realitesini tanımalıdır. Suriye ve bölgede Kürtleri inkar ederek bölge barışından bahsetmek mümkün olmaz. Kürtler bölge demokrasisinin temel taşıdır. Türk devletinin başta Sur ve Cizre olmak üzere Kuzey Kürdistan kentlerinde sivil halka karşı uyguladığı devlet terörüne karşı uluslararası güçleri duyarlı olmaya çağırıyoruz. Buradan Rusya devlet başkanına, Dışişleri bakanına ve tüm yetkililere çağrıda bulunuyoruz; Türkiye’nin soykırımcı politikalarını görün ve buna karşı sesiz kalmayın."

ŞAMOYEV: ULUSLARARASI MAHKEMELERDE YARGILANMALI

Uluslararası Kürt Sosyal Kurumlar Birliği Eşbaşkanı Mehrab Şamoyev ise şöyle konuştu: “Rusya uzun bir süre boyunca Kürtler konusuna hep sessiz kalmayı tercih etmişti. Rusya ve Türkiye arasında başta ekonomik ilişkiler olmak üzere bazı anlaşmalar vardı. Fakat Kürt Özgürlük Hareketi'nin bölgede gerici güçlere karşı sergilediği mücadele ve Türkiye’nin Rus jetini düşürmesiyle beraber Rusya Kürtlere daha çok yakınlaşmaya başladı. Rusya, bölgede Kürt iradesi olmadan ciddi bir değişikliğin olmayacağını anladı. Rusya'nın sadece askeri olarak değil, Kürtlere siyasi olarak da desteğini sürdürmesi gerek. Kürt halkı ve bölgede yaşayan halkın büyük bir bölümü bugün PKK ile beraber hareket ediyor. Kürt Özgürlük Mücadelesini inkar ederek bölgede barıştan bahsetmek mümkün olmaz. Bölgede Kürtleri en çok inkar eden ve katliamdan geçiren Türk devletidir. Bugün bile birçok kentte Kürtler Türk devletinin özel savaş timleri tarafından bodrumlarda yakılarak katlediliyor. Bu katliamlara sessiz kalan uluslararası güçler katliamların ortağıdır. Bu katliamların durdurulması için tüm demokratik çevrelerin bir an önce harekete geçmesi gerek. Türkiye’nin uyguladığı bu soykırımcı politikaları uluslararası mahkemelerde yargılanmalı. Bugün Türkiye’de Kürtler soykırımdan geçiriliyor."

PATİYEV: KATLEDİLENLERİN 97'Sİ ÇOCUK

Rusya Kürt Kültürel ve Ulusal Federal Otonomi Eşbaşkanı Ferhat Patiyev de Türk devletinin Kuzey Kürdistan kentlerinde katlettiği sivillerin istatistik bilgilerini verdi. Patiyev, “Türk devletinin Haziran 2015’ten bu yana Kürt kentlerinde sivil halka karşı gerçekleştirdiği saldırılarda 705 kişi yaşamını yitirmiştir. Bunlardan 97’si çocuk, 94’ü ise kadındır. Bu saldırılarda Türk devleti insanlık ve savaş suçu işlemiştir. Dünya kamuoyu bu katliamlara karşı sessiz kalmayı tercih etmiştir. Başta Rusya olmak üzere tüm ilerici güçleri Türk devletinin bu jenosit uygulamalarına karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

RUSYA: TİTİZLİKLE SORUŞTURULSUN

Konferanstan hemen sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Türk ordusunun Kürdistan kentlerinde yürüttüğü katliam politikalarının titizlikle soruşturulması yönünde çağrı yaptı.

Rusya’da diplomasi faaliyeti yürüten Kürtler, bir süredir farklı çevrelerle yaptığı görüşmeler ve katıldıkları oturumlarda Kürtlerin artık inkar edilemez bir siyasete kavuştuğunu vurguluyor.