“Rüşvetin belgesi olur mu” demeyin, olur!

“Rüşvetin belgesi olur mu” demeyin, olur!

Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen bir dava, Türkiye’de yerleşik bir kavram olan “Rüşvetin Belgesi Olmaz” inancını yıktı.

Bitlis’te bir akaryakıt daðıtım istasyonun işletmecisi olan C.P ile ortakları arasında geçtiðimiz yıl ticari konularda anlaşmazlık yaşanması üzerine taraflar birbirleri aleyhinde davacı oldu. Açılan davada, ticari işletmenin gelir ve gider defterlerini isteyen mahkeme heyetine 1994-2001 yılları arasındaki harcamalara ait gider kalemlerinin içinde bulunduðu bir ajanda verildi. Ýşletmeci C.P. tarafından verilen gider kalemleri harcamaları arasında, çeşitli kurum ve kuruluşlarda çalışan kişilere verilen rüşvetlerin kayıt altına alındıðı görüldü. Kayıt altına alınan rüşvet tutanaklarının Bitlis 1’inci Noterliði tarafından da imzalandıðı dikkat çekerken, 2 sayfasına ulaşılabilen gider defterinin tutulduðu ajanda da kimlere hangi tarihte ne kadar rüşvet verildiði bilgileri de kayıt altına alınarak, noter tarafından gerçekliði belgelendiði görüldü.

Bitlis 1’inci Noteri Keriman Yavuz Baynurlar tarafından 30 Haziran 2010 tarihinde onaylanan 002633 ve 002634 nolu 2 sayfalık defterde, verilen rüşvetlerin kimlere verildiði ve tarihleri şu şekilde:

*9 Ekim 1999 tarihinde Defterdar Müdürü’ne alınan 37 milyon 500 TL (37 Lira 50 kuruş) tutarındaki lastik.

*Batman Bölge Müdürü’ne alınan bilezik 61 milyon 500 bin TL (61 lira 50 kuruş)

*Batman Bölge Müdürü’ne 28 milyon TL’ye (28 Lira) alınan bal

*Batman Bölge Müdürü’ne 30 Aralık 1999 tarihinde alınan uçak bileti.

*30 Aralık 1999 tarihinde Muhasebe Müdürü’ne alınan 17 Milyon 500 TL (17,5 lira) deðerinde hurma.

*31 Aralık 1999 tarihinde Aðır Ceza Reisi’nin oðluna elden verilen 37 Milyon lira (37 Lira) para.

C.P. aleyhine sonuçlanan davada, söz konusu rüşvet belgeleri ile ilgili hiçbir ayrıntılı inceleme yapılmadıðı ve konuyla ilgili bir soruşturma açılmadıðı öðrenildi.

ANF NEWS AGENCY