Almanya’nın Saarland eyaletine bağlı St. Wendel kentinde Alman Sol Parti (Die Linke) ve Yeşiller/90 partileri tarafından ‘’Kürdistan’da neler oluyor?’’ adlı bir panel düzenledi.

Organizasyon adına açılış konuşmasını Sosyal Politik ve Ekolojik Die linke/Yeşiller 90 Fraksiyon başkanı Werner Schmitt yaptı. Panele konuşmacı olarak Saarland Kürt Toplumu Merkezi Eşbaşkanı Dilan Akdoğan, Şengal Diaspora Meclisi Başkanı Fikret İgrek, Civaka Azad adına Mako Qoçgiri birer sunum yaptılar. Panelde dinleyici olarak birçok politikacı ve kurum temsilcisi de hazır bulundu.

SCHMİTT: NATO VE ALMAN DEVLETİ’NİN SORUMLULUĞU VAR

Werner Schmitt, açılış konuşmasında, DAİŞ barbarlarının yürütükleri savaşın din savaşı olmadığını, din adı altında Kürt halkı ile savaştıklarını ve bu savaşta da ne yazıkki en büyük desteği Türkiye’den aldıklarını belirtti. Schmitt, devamla şöyle dedi: ‘’Türkiye bir NATO devleti, dolayısıyla da NATO da burada suçlu. Ve Almanya, NATO üyesi olarak aynı derecede suçlu. Biz de kendimizi suçlu hissetmemek adına ‘’Kürdistan’da neler oluyor?’’ adı altında gerçekleri halka anlatmak için böylesi bir panel düzenleme gereği hissettik. Gerçekleri anlatarak, Kürt halkı ile dayanışmak istedik. Bu tür etkinliklerin daha yaygınlaşması gerekir ve dayanışmanın daha artması gerekir ki bu mücadale büyüsün. Kürt halkına karşı bir katliam gerçekleşiyor ve bu katliama karşı suskunluğundan dolayı Alman devletinin sorumluluğu var.’’

Schmitt konuşmasının devamında, Türkiye’nin Kuzey Kürdistan’da katliam gerçekleştirdiğini ve Avrupa’nın bu katliama ticari kaygılardan dolayı sesini çıkarmadığını belirterek, “Avrupa’nın Türkiye’ye gönderdiği silah sevkiyatını derhal durdurması gerekiyor. PKK’yi de DAİŞ ile savasında yalnız bırakmamalı; terör listesinden çıkarıp DAİŞ’e karşı desteklemeli. PKK politik bir güç olarak kabul edilmeli” dedi.

‘KÜRTLER ALMAN HALKINDAN DUYARLILIK BEKLİYOR’

Saarland Kürt Toplumu Eşbaşkanı Dilan Akdoğan ise konuşmasında panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekür ederek, DAİŞ’e karşı en büyük mücadeleyi Kürtlerin verdiğini vurguladı. Akdoğan, ‘’Avrupa, özellikle de Almanya bu mücadelede Kürtleri yalnız bırakmamalı. Kürt sorununun çözülmesi için Türkiye’ye baskı uygulamalı. Almanya mağdur olan Kürtlere yardım etmektense, Kürtlere baskı uyguluyor. PKK’yi terör listesine alıyor, Kürt siyasetçileri tutukluyor ve Kürtleri kriminalize ediyor. Saarland’da çok sayıda Kürt yaşıyor. Kürdistan’da yaşanan gelişmelere kayıtsız kalamıyor ve süreklı eylemsellik halindeler. Bu noktada Alman halkının duyarlılığını ve desteğini talep etmekteler’’ dedi.

‘YPG OLMASA ŞENGAL’DE 73’ÜNCÜ KATLİAM BAŞARILI OLACAKTI’

Şengal Diaspora Meclisi başkanı Fikret İgrek ise, yaptığı konuşmada, Êzîdî halkının maruz kaldığı zulümlere dikkat çekerken, şöyle dedi: ‘’YÊzîdîler, Kürt halkının en kadim parçasıdır. Şu ana kadar 72 kez katliamdan geçtiler. 73’üncü katliamı da DAİŞ eliyle gerçekleştirmek istediler. Eğer YPG ve YPJ olmasaydı Êzîdîler Şengal de katliamlardan geçirilirdi. Ancak binlerce Êzîdî kadını ve kızını köle olarak aldılar. Êzîdîleri katiamlara karşı savunan Rojavalı Kürtler, DAİŞ barbarlarına karşı kazandıkları başarılarının ardından, Rojava’da halkların çıkarlarını esas alan bir model oluşturdular. Bu model tüm Kürdistan’a hatta Ortadoğu’ya uygulanmalı. Bu modelin uygulanabilmesi için Avrupa’nın yardımcı olması gerekır. Ayrıca Türk Devleti bazı Kürt kentlerinde aylardır sokağa çıkma yasağı uygulamakta. Yaşlı-genç demeden insanları ölüme terke etmekte. Sokağa çıkma yasağı nedeni ile çocuklar için süt ve su dahi bulunmamaktadır.’’

Civaka Azad adına panelde yer alan Mako Qocgiri ise, Rojava ve Kuzey Kürdistan’daki vahşeti fotoğraflar eşliğinde anlattı. Qoçgiri’nin sunumu yoğun ilgi gördü.

PARLAMENTO İKİNCİ BAŞKANI: YENİDEN MASAYA DÖNÜLMESİ ŞART

Panele dinleyici olarak katılan Saarland Eyalet Parlamentosu İkinci Başkanı Barbara Spaniol da yaptığı açıklamada, savaşların en büyük mağdurlarının çocuklar olduğunu söyledi. Spaniol, şöyle konuştu: “Maalesef Kürdistan’daki savaşta da en büyük acıyı çocuklar çekiyor. Çocukların ve sivillerin daha fazla mağdur edilmemesi için diyalog geliştirmek gerekir. Türk ve Kürt tarafının ivedilikle ateşkesi sağlayıp, yeniden barış masasına oturması barış için tek şans. Avrupa’nın bu konuda rol alması gerekir. Kürtlerin topraklarında yaşama koşullarının oluşması için çaba sarfetmesi gerekir. Elbetteki bu diyaloğu DAİŞ için öneremeyiz. DAİŞ’e karşı yapılması gereken tek şey silah ve ekonomik bağlantılarını kesmek ve de Kürtleri bu savaşta yalnız bırakmamak.”

Oldukça yoğun ilgi gören panel, daha sonra Koma Denge Mezopotamya’nın verdiği müzik dinletisi ile son buldu.