Sağlık ve insan hakları örgütleri: Tutsaklara B1 verilmeli

İnsan hakları ve sağlık örgütleri, açlık grevindeki tutsaklar için açıklama yaptı. Örgütler, tutsaklara mutlaka B1 vitamininin verilmesini istedi.


Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) ile Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi temsilcileri, 58 gündür cezaevlerinde devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde bugün ortak basın toplantısı düzenledi.

İHD Ankara Şubesi Üyesi Nuray Çevirmen, “Süresiz ve dönüşümsüz açlık grevleri Şakran Cezaevinde 58’inci gününde, Sincan Kadın Cezaevinde 50’nci günüdedir. Bu süreç açlık grevindeki mahpuslar için kritik aşamalardır” dedi.

TUTSAKLARIN SAĞLIK DURUMU

Çevirmen, avukat ve ailelerin gözlemlerine göre, tutsakların tansiyonlarından sürekli iniş çıkışlar olduğu aktardı. Çevirmen, “Tutsakların kilo kayıplar artmış durumda. Ayrıca denge sağlamada zorlukların meydana geldiği gözlemlenmiştir” diye belirtti

Açlık grevine giren kişilere tıbbi bakımın koşulsuz olarak sağlanması gerektiğine vurgu yapan Çevirmen, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"Açlık grevine giren kişilerin bağımsız olan ikinci bir kaynaktan uzman görüşü alma hakkı vardı.

Açlık grevine giren kişiye zorla yemek verilmeyecektir.

Kararlar veremeyecek hale geldiği andan itibaren, açlık grevine giren kişi tedavi ile ilgili isteğini belirten bir yaşama vasiyetnamesi yapmaya teşvik edilemeyecektir.

Açlık grevinde bulunanlara olası kötü sonuçları ve kalıcı olabilecek sekelleri önlemek için, sağlıklı içme suyu, tuz şeker ve yaşamsal önemi olan B1 vitamini mutlaka temin edilmeli ve verilmelidir.

Adalet bakanlığı mahpusların kendileri avukatları ve aileleri nezdinde gerekli girişimlerde bulunmalıdır.

Bağımsız tabip ve hukukçu heyetleri cezaevlerinden inceleme yaparak, mahpuslar ile iletişime geçebilmelidir."

'İHTİYAÇLARI KARŞILANMALI'

ATO İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Aysel Yükler de, "Bizim hekimlerin amacı insanların iyilik hallerinin maksimum düzeyde tutulmasıdır” dedi.

"Biz hekimleri uluslararası sözleşmeler bağlamaktadır" diyen Yükler, şöyle devam etti: 

"Bu sözleşmelerde bize verilen görev, açlık grevindeki kişinin amacına ulaşana kadar olan sürede; sağlıklı olarak yaşamasını; açlık grevi bittiğinde de en az hasar ile bu işten çıkmasını sağlamaktır. Yani bizim görevimiz hiçbir şekilde açlık grevini teşvik etmek değildir ve sonlandırmak gibi bir hakkımız da yoktur. Ama uluslararası sözleşmeler gereği biz bu insanları tedaviyi kabul etse de etmese de mutlaka takibini yapmak zorundayız.

Açlık grevindekilerin az hasar görmelerini sağlamak için normal bir insan en az bir litre su içmesi gerekir. İkincisi B1 vitamini verilmediğinde kalıcı nörolojik hasarlar oluşmakta. Bu nedenle bizim ikinci olarak yapacağı şey, biz hekimlerin önerisi ve devletin sağlamak zorunda olduğu şey, bu kişilere B1 vitamini verilmesi. Yapılan hesaplamalar da bu kişilere her gün beş büyük çorba kaşığı toz şeker verilmelidir. Bu insanların tuz ihtiyacı var. Günde iki çay kaşığı tuz verilmeli. Bir çay kaşığı da karbonat verilmelidir."