Saklı, 'şehit namirin' sloganları ile topraða verildi
Saklı, 'şehit namirin' sloganları ile topraða verildi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla Bursa'da bedenini ateşe veren Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin daðıtımcısı Mehmet Şerif Saklı, "Şehit namirin" sloganları ile topraða verildi.
Dün akşam saatlerinde otopsi işlemlerinin yapıldıðı Bursa Adli Tıp Hastanesi'nden alınarak, yola çıkarılan Saklı, Diyarbakır girişinde Altındað Tesisleri'nde aralarında DTK Eş Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, Barış Anneleri Ýnisiyatifi aktivistleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra onlarca yurttaş tarafından "Şehit namirin", "Biji Serok Apo" sloganları ile karşılandı. Karşılamanın ardından Saklı'yı taşıyan cenaze aracının üzerine fotoðrafının bulunduðu ve üstünde "Keşke sana canımdan daha deðerli bir şey verebilseydim" yazısının bulunduðu pankart asıldı. Ardından Saklı'nın cenazesi, onlarca araçlık konvoy ile Yeniköy Mezarlıðı'na doðru yola çıkarıldı.
Konvoy Yeniköy Mezarlıðı'nda yüzlerce yurttaş tarafından "Ey şehit riya te riya me", "Şehit namirin" sloganları ile karşılandı. 10'u aşkın PKK ve KCK bayraklarının açıldıðı cenaze töreninde yurttaşlar, Saklı'nın fotoðraflarını da taşıdı. Daha sonra Saklı'yı omuzlarına alan yurttaşlar, dini vecibelerin yerine getirilmesi için önce gasil haneye ardından camiye götürdü. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirilirken Saklı'nın yakınlarının baygınlık geçirmesi, aðıtlar yakması ve ablasının elinde kardeşinin eline sürmek üzere getirdiði kına ile "Şehit namirin" sloganları atması ve Saklı'nın babası olan Ahmet Saklı'nın haber takibi yapan basın mensuplarına sarılarak, "Oðlum da bu işi çok seviyordu. Hep gazeteci olmak istiyordu. Oldu ama " demesi dikkat çekti. Dini vecibelerin yerine getirilmesinin ardından yurttaşlar, PKK, KCK bayraklarının ve Öcalan'ın fotoðrafının sarılı olduðu tabutu omuzlayarak, mezarlıða doðru yola çıktı. Mezarlıða getirilen cenaze "Şehit namirin" sloganları ile topraða verildi.
SAKLI'NIN MEKTUBU
Defin işleminin ardından Saklı'nın bedenini ateşe vermeden önce bıraktıðı mektup kardeşi Kader Saklı tarafından okundu. "Öncelikle Kürt halk önderi Abdullah Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi PKK'den özür dilerek, sözlerine başlıyor kardeşim" diyen Saklı, mektubu devamında şunların yer aldıðını belirtti: "Gerilla saflarına katılma çabam sonuç vermediðinden ve tecrit politikasının beni artık bu durum karşısında aşırı derecede rahatsız etmesinden dolayı bu eylemi inisiyatifimi kullanarak gerçekleştiriyorum. Bu eylemin Kürt gençliði ve kadınlarını tecride karşı serhildan ruhunu yükseltmesini diliyorum. Bu harekete layık olamadıðım için PKK ve Kürt halkından af diliyorum. Tecride karşı seyirci kalmak en büyük onursuzluktur. Ben onursuz bir yaşamı reddediyorum. Onurlu Kürt halkının sesime çıðlık olmasını diliyorum. Beni Kürdistan'ın başkentinden defnetmenizi rica ediyorum. Zilan yoldaşın dediði gibi 'Keşke Başkan Apo'ya canımdan başka deðerli bir şeyler verebilseydim'."
Dün akşam saatlerinde otopsi işlemlerinin yapıldıðı Bursa Adli Tıp Hastanesi'nden alınarak, yola çıkarılan Saklı, Diyarbakır girişinde Altındað Tesisleri'nde aralarında DTK Eş Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuðluk, BDP Diyarbakır Ýl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, Barış Anneleri Ýnisiyatifi aktivistleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra onlarca yurttaş tarafından "Şehit namirin", "Biji Serok Apo" sloganları ile karşılandı. Karşılamanın ardından Saklı'yı taşıyan cenaze aracının üzerine fotoðrafının bulunduðu ve üstünde "Keşke sana canımdan daha deðerli bir şey verebilseydim" yazısının bulunduðu pankart asıldı. Ardından Saklı'nın cenazesi, onlarca araçlık konvoy ile Yeniköy Mezarlıðı'na doðru yola çıkarıldı.
Konvoy Yeniköy Mezarlıðı'nda yüzlerce yurttaş tarafından "Ey şehit riya te riya me", "Şehit namirin" sloganları ile karşılandı. 10'u aşkın PKK ve KCK bayraklarının açıldıðı cenaze töreninde yurttaşlar, Saklı'nın fotoðraflarını da taşıdı. Daha sonra Saklı'yı omuzlarına alan yurttaşlar, dini vecibelerin yerine getirilmesi için önce gasil haneye ardından camiye götürdü. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirilirken Saklı'nın yakınlarının baygınlık geçirmesi, aðıtlar yakması ve ablasının elinde kardeşinin eline sürmek üzere getirdiði kına ile "Şehit namirin" sloganları atması ve Saklı'nın babası olan Ahmet Saklı'nın haber takibi yapan basın mensuplarına sarılarak, "Oðlum da bu işi çok seviyordu. Hep gazeteci olmak istiyordu. Oldu ama " demesi dikkat çekti. Dini vecibelerin yerine getirilmesinin ardından yurttaşlar, PKK, KCK bayraklarının ve Öcalan'ın fotoðrafının sarılı olduðu tabutu omuzlayarak, mezarlıða doðru yola çıktı. Mezarlıða getirilen cenaze "Şehit namirin" sloganları ile topraða verildi.
SAKLI'NIN MEKTUBU
Defin işleminin ardından Saklı'nın bedenini ateşe vermeden önce bıraktıðı mektup kardeşi Kader Saklı tarafından okundu. "Öncelikle Kürt halk önderi Abdullah Öcalan ve Kürt özgürlük hareketi PKK'den özür dilerek, sözlerine başlıyor kardeşim" diyen Saklı, mektubu devamında şunların yer aldıðını belirtti: "Gerilla saflarına katılma çabam sonuç vermediðinden ve tecrit politikasının beni artık bu durum karşısında aşırı derecede rahatsız etmesinden dolayı bu eylemi inisiyatifimi kullanarak gerçekleştiriyorum. Bu eylemin Kürt gençliði ve kadınlarını tecride karşı serhildan ruhunu yükseltmesini diliyorum. Bu harekete layık olamadıðım için PKK ve Kürt halkından af diliyorum. Tecride karşı seyirci kalmak en büyük onursuzluktur. Ben onursuz bir yaşamı reddediyorum. Onurlu Kürt halkının sesime çıðlık olmasını diliyorum. Beni Kürdistan'ın başkentinden defnetmenizi rica ediyorum. Zilan yoldaşın dediði gibi 'Keşke Başkan Apo'ya canımdan başka deðerli bir şeyler verebilseydim'."
