Samakar: Ezilen halklar ve işçi sınıfı Rojava devrimiyle dayanışmalı

1960-1970’li yıllarının İranlı gençlik önderlerinden Gazeteci-Yazar Abbas Samakar, dünyanın her tarafındaki kapitalistlerin Rojava’daki adil ve eşitlikçi sistemden rahatsız olduklarını belirtti.

1960-1970’li yıllarının İranlı gençlik önderlerinden Gazeteci-Yazar Abbas Samakar, dünyanın her tarafındaki kapitalistlerin Rojava’daki adil ve eşitlikçi sistemden rahatsız olduklarını belirtiyor ve bundan dolayı ezilen tüm halklar ve işçi sınıfının Rojava devrimiyle dayanışma içinde olmaları gerektiğini söylüyor.

Abbas Samakar 1973 yılında bir festival sırasında İran televizyonu için çekim yaparlarken Şah Rıza Pehlevi’nin oğlunu kaçırmaya teşebbüs ettikleri suçlamasıyla 9 iş arkadaşıyla birlikte tutuklanmış ve işkenceden geçirilmiş.

Gazetecilik Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra 1960’ların sonlarında İran Devlet Televizyonu’nda çalışmaya başlayan Samakar, “Şahın oğlunu kaçırdıktan sonra cezaevinde bulunan arkadaşlarımızla takas yapmayı planlamıştık. Ancak durumu haber alan Savak (İran İstihbarat Teşkilatı) biz harekete geçmeden önce bizleri tutukladı” diyor.

İran rejimi tutukladığı 10 kişiden ikisini idam etmiş, üçünü serbest bırakmış, Samakar’ın da aralarında olduğu diğer 5 kişiyi de müebbet hapis cezasına çarptırmış.

İŞKENCELERİN DURDURULMASI İÇİN 85 GÜN AÇLIK GREVİ

Samakar, o sıralar Halkın Fedaileri örgütüne sempati duyduğunu ama örgüt üyesi olmadığını, cezaevinde örgütün saflarına katıldığı söylüyor. Tahran Cezaevi’nde bir süre tutulduktan sonra götürüldükleri Kermanşah Cezaevi’neki baskı ve işkenceleri protesto etmek için bir arkadaşıyla beraber 85 gün açlık grevi yaptığını dile getiriyor.

Savak’ın kendilerine Şah’tan af diledikleri takdirde serbest bırakılacağı sözünü verdiğini ancak kendilerinin bu teklifi reddediğini söylüyor. İran tarihinde ilk defa kendi duruşmalarının İran televizyonunda yayınlandığını söyleyen Samakar, “Aslında bizi kamuoyuna terörist olarak tanıtmak için bunu yaptılar ama başarılı olamadılar. Duruşmaların televizyonda yayınlanmasından sonra halkın bize sempatisi daha da arttı” diyor.

1979 yılında devrimden sonra serbest bırakıldığını ve Halkın Fedaileri örgütüne katıldığını ve örgütün kültürel çalışmalarını üstlendiğini ancak bu kez İslami rejimin polisleri tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildiğini söylüyor.

Şah döneminde birlikte cezaevinde yattığı dini bir liderin devreye girmesinden sonra serbest bırakıldığını ve 1983 yılında İran’ı terk ederek Almanya’ya iltica ettiğini ifade ediyor.

Yurtdışına çıktıktan sonra Halkın Fedaileri’yle ilişkisini kesen Samakar daha çok kültür ve edebiyata yönelmiş. Bir anı, iki şiir ve estetik, sanat ve kültürü konu alan dört kitap yazmış. Politikayı yapmayı da ihmal etmediğini ve toplam 16 kitap yazdığını söyleyen Samakar, bir dönem ABD’de gazetecilik yapmış.

Samakar, Arap Baharı’nın söndüğü bir dönemde gerçekleşen Rojava’daki devrimi ve Kobanê direnişinin Ortadoğu’da yaşayan tüm halklar açısından olduğu gibi İranlılar açısından da oldukça önemli olduğunu düşünüyor.

ROJAVA DEVRİMİ VE KOBANÊ DİRENİŞİ BİZE İLHAM VERDİ

Rojava devrimi ve Kobanê direnişinin dünyanın her tarafında yaşayan ezilen halklar tarafından bilinmesi ve desteklenmesi gerektiğini söyleyen Abbas Samakar, “Kadınların Rojava devrimi ve Kobanê direnişi içinde yer alması dünyanın birçok yerinde şaşkınlıkla karşılandı. Ortadoğu’da feodal değer yargılarının egemen olduğu topraklarda kadınların Rojava’nın inşasına katılmaları ve Kobanê’de DAİŞ’e karşı savaşmaları pek çok kesimi hayrete düşürdü. Biz 30 yıldan bu yana İran’daki İslami rejime karşı mücadele ediyoruz. Binlerce insan öldü. Milyonlarca insan rejime karşı sokaklara döküldü. Ama rejimi yıkmayı başaramadık. İran’da sistemetik baskı ve idamlar var. Ama Rojava ve Kobanê halkı bizim yapamadığımızı yapmayı başardı. Bu bizim için bir tecrübe oldu. Bize ilham verdi. Onlar Rojava’da yapabiliyorsa bizler de İran’da aynısını yapabiliriz diye düşündük. İran devrimcileri Rojava’daki deneyleri inceleyip politikalarını yeniden belirlemeleri gerekir” diyor.

Rojava’daki sistem ve Kobanê’deki direnişin dünya halkları açısından oldukça önemli olduğunun altını çizen Samakar, “Dünyadaki tüm kapitalistler Rojava ve Kobanê’ye bakıyor ve ne olacağını merak ediyor. Kapitalistler oradaki adil ve eşitlikçi sistemden rahatsız. Kobanê Paris komünü olmamasına rağmen kapitalistler oradaki sistemi ortadan kaldırmak istiyor. Bundan dolayı da tüm ezilen halklar ve işçi sınıfı Kobanê ve Rojava devrimiyle dayanışma içinde olmalıdır” şeklinde konuşuyor.

ROJAVA BELGESELİ YAPACAK      

Kobanê direnişi ve Rojava devrimiyle dayanışmak amacıyla İran PEN Başkanı Bahram Rahmani ile birlikte Kobanê direnişini konu alan bir kitap yazan ve kitaptan elde ettiği gelirlerin tamamını Rojava’ya gönderen Samakar, şimdi de Rojava devrimini tanıtmak amacıyla belgesel bir film yapmaya hazırlanıyor.

67 yaşındaki Samakar, Rojava devrimini ve kadınların mücadelesini oldukça önemsediğini ve amacının Rojava Kantonlarını bir tv ekibi ile birlikte ziyaret ederek Rojava’yı ve kadınların mücadelesini anlatan bir belgesel film yapmak olduğunu söylüyor.

...