Sancar: Tecride karşı mücadeleyi yükselteceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, savaş sürdükçe yoksulluğun artacağını belirterek, İmralı tecridine karşı mücadeleyi büyütme mesajı verdi. Sancar, ülkeyi yönetmeye hazırlandıklarını söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Hakkari'yi ziyaret etti. Hakkari'de esnafla bir araya gelerek sorunlarını dinleyen Sancar, daha sonra partisinin il kongresine katıldı.

Sancar, kongrede yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

"Bu ayın başında bir kampanya başlattık. "Herkes İçin Adalet" koyduk adını. Niye bu ismi koyduk kampanyaya? Çünkü bu ülkenin en temel ve köklü sorununun adaletsizlik olduğunu düşündük. Adaletsizlik bu ülkenin en temel sorunudur. Her alanda adaletsizlik yaşanıyor, her kesim adaletsizlikle karşı karşıya kalıyor. Bu ülkede adaletsizlik yaşamayan halk topluluğu, inanç topluluğu, toplum kesimi neredeyse yok. Ama bir gerçeği mutlaka açıkça hepimizin görmesi gerekiyor. Adaletsizliğin en büyüğünü Kürt halkı yaşıyor. 100 yıldır kültüründen ekmeğine, dilinden günlük hayatına kadar, her alanda baskı ve zulümle karşı karşıya Kürt halkı. 

Hakkari bu zulmün bu adaletsizliğin belki de en çarpıcı yaşandığı şehirlerimizin başında geliyor. Şimdi önümde rakamlar var, 'Hakkari’ye milli gelirden düşen pay' diye. Bütün istatistiklerde, olumsuz her konuda birinci sırada; olumlu her konuda sonuncu sırada. Yani payına haksızlıktan düşenler çok büyük. Haktan, adaletten, aştan, işten düşen neredeyse hiçbir şey yok. O nedenle adaletsizliğe karşı mücadelenin asıl yükünü de başta Hakkari olmak üzere Kürt halkı üstlenecektir, omuzlayacaktır. Sizler bu inançla, getirdiğiniz mücadele birikimi ve kültürüyle Türkiye’de Herkes İçin Adalet kampanyasının da öncülüğünü yapacaksınız. Hep birlikte yapacağız bunu.
HDP olarak biz, 'bütün kesimlere, herkese adalet istiyoruz' dedik ama biliyoruz ki adaletsizliği ortadan kaldırmak o kadar kolay değil. Bu yol o kadar kısa ve zahmetsiz değil. Fakat bize hangi yol zahmetsiz olmuş ki? Bize hangi yol kolay olmuş ki? Özgürlüğe, adalete, barışa giden yol her zaman zorludur Kürt halkı için. Türkiye halkları için daha da zorludur. O nedenle görevimiz ağırdır, ama inanıyorum bu kutsal görevi inançla dirençle hep birlikte başarıyla yerine getireceğiz.  

'İŞ EKMEK YOK KURŞUN VAR'

Son aylarda Hakkari’den en çok duyduğumuz haberler sivil ölümleridir. Güvenlik kuvvetlerinin açtığı ateşle hayatını kaybetmiş insanlar; Aydın Tümen, Serhat Buldan - daha 15 yaşındaydı - Necdet İşözü, Rahmi Şefali, Sertip Şen, Vedat Ekinci, Şerali Dereli, Özcan Anay ve burada atlamış olabileceğim diğer değerli insanlar. Neden, neden ölüm düşüyor her zaman payımıza. Ve en çok da Hakkari’ye. Hayat bu kadar ucuz mu? Kürd'ün hayatı neden ucuz? İş yok, ekmek yok ama kurşun var, ölüm var, zulüm var. Bu böyle gidemez.
Kürt halkını bölen sınırlar zihnimize ve kalbimize yerleştirilirse kaybederiz.
Zihinlerdeki sınırları, tel örgüleri kaldırırsak Kürt halkı özlediği özgürlüğe kavuşacaktır.
Kürtlerin demokratik ulusal birliği için herkes üzerine düşeni yapmalı.
Kürt halkı ulusal demokratik birliğini mutlaka ama mutlaka sağlamalıdır. 
Kürt halkının irade gaspını kabul etmemesi onlara dert oluyor, daha da olacak.
HDP'yi kapatmayı tartışıyorlar, ne kapatması, HDP ülkeyi yönetmeye hazırlanıyor.

Ne yaparlarsa yapsınlar Kürt halkının inancı kırılmıyor, daha da büyüyor.

Bu ülkenin yönetimine mutlaka ortak olacağız.

HDP çözümün partisidir, HDP geleceğin partisidir. Direnişle var oluyor ama yoluna barışı, adaleti, demokrasiyi inşa ederek devam edecektir. 

'SAVAŞ SÜRDÜKÇE YOKSULLUK ARTACAK'

Direnişten inşaya giden yolda emin adımlarla yürüyoruz. O yüzden diyoruz ki bu ülkeyi yönetmeye talibiz, bu ülkeyi yönetmeye adayız. Kürt sorunu bu ülkedeki bütün temel sorunların kaynağında yatıyor. Bugün adaletsizlik her yerde diyorsak, yoksulluk bu kadar derinleşmiş diyorsak, genç işsizliği neredeyse yüzde 50’lere varmış diyorsak, genel işsizlik yüzde 30’lara çıkmış diyorsak bunun temelinde Kürt sorununda çözümsüzlük politikaları yatıyor. Bunun da temelinde savaş politikaları yatıyor. Bu ülkenin kaynakları savaş sanayiinde bir kaç yandaşa akacak. Savaş devam ettikçe bu yoksulluk daha da derinleşecek, adaletsizlik daha da derinleşecek.

İşte o nedenle diyoruz ki eğer adaleti herkes için bu ülkede sağlamak istiyorsak önce savaşa hayır diyeceğiz. Savaş politikalarına karşı çıkacağız. Bununla bağlantılı olarak Kürt sorununda  demokratik çözümü hep birlikte savunacağız. Herkes demokratik çözüm için sorumluluk almalı. Bu ülkenin bütün iyi insanları, demokrasi güçleri, muhalefet partileri demokratik çözüm için mutlaka sorumluluk almalıdır. HDP demokratik çözümden barışa giden yolda üzerine düşeni yerine getirmeye her daim hazırdır şimdi de hazırdır bundan sonrada hazır olacaktır. El ele verelim adaletsizliği bu zulmü yok etmek demokratik çözümü birlikte savunalım, barışa birlikte yürüyelim.

Barış için, demokratik çözüm için rolünü oynayabilecek her aktörün önünü açalım. Mesela İmralı’daki tecridin kalkmasını sağlayalım. Çünkü biliyoruz ki Sayın Öcalan demokratik çözüm ve barış konusunda önemli görevler yerine getirmek istiyor, buna gücü var, buna hazırdır. Kendisi son avukat görüşünde “bana bir hafta süre verin o zaman görürsünüz barışın da çözümün önünü nasıl açarım” diyor. Bize düşen demokratik ve barış için İmrali tecridine karşı çıkmaktır. Karşı çıkmak aynı zamanda barışı savunmaktır, çözüm politikalarını savunmaktır. İşte zindanlarda bugün 77’inci gün oldu, 77 gündür dönüşümlü de olsa açlık grevinde olan tutsaklar da bunu istiyor. Evet cezaevlerinde onurlu yaşam istiyorlar, bu zulmün bitmesini istiyorlar ama aynı zamanda çözüm için barış için İmralı’da tecridin kalkmasını istiyorlar. Açlık grevinde bulunanların sesine mutlaka ses verelim. Mutlaka seslerinin duyulmasını sağlayalım. Herkesin bu sese kulak vermesi için hep birlikte çalışalım. 

'TECRİDE KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ'

İmralı'daki tecrit ile ilgili CPT de açıkça kararlar verdi ve bunu AİHS'ye aykırı olduğunu söyledi. Bunu da uygulamıyor bu iktidar. O zaman ne yapacağız. Bizler mücadeleyi büyüteceğiz, güçlerimizi birleştireceğiz, daha da çoğaltacağız, hep birlikte bütün bu adaletsizliklere karşı yürüyeceğiz ve biz adaletin sağlanmasını kendimiz gerçekleştireceğiz. Adaleti ancak mücadele ile getirebiliriz, bunu unutmayın."